Bakan Yıldırım "Ortak Hedefimiz Milletimizi Denizci Millet Yapmak”

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Gemi Mühendisleri Odası’nın 3 bine yakın üyesinin bulunduğunu belirterek, "Ortak hedefimiz; ülkemizi denizci ülke yapmak, milletimizi denizci millet yapmak" dedi.

Yıldırım, Kartal Titanic Otel’de gerçekleştirilen ”Gemi Mühendisleri Haftası” programında yaptığı konuşmada, Gemi Mühendisleri Odası’nın 3 bine yakın üyesinin bulunduğunu ifade ederek, bunun da denizciliğin ulaştığı noktayla ilgili bilgi verdiğini dile getirdi. ”Ortak hedefimiz; ülkemizi denizci ülke yapmak, milletimizi denizci millet yapmak” diyen Yıldırım, Türkiye’yi denizcilik alanında ve bütün alanlarda Atatürk’ün işaret ettiği muasır medeniyetler seviyesine çıkarmanın amaç olduğunu vurguladı.

Yıldırım, 2023 hedeflerinin arkasında da bunun var olduğunu belirterek, Türkiye’nin 2023 yılında dünyanın 10 büyük ekonomisi içinde yerini alması ve bölgesel lider ülke konumuna yükselmesinin gayreti içinde olduklarını ve bununla ilgili yol haritasını da belirlediklerini ifade etti. Ulaşım ve iletişimin, genel anlamıyla ülkelerin kalkınması ve refahı için lokomotif sektörler olduğunu dile getiren Yıldırım, bu sektörlerin kendi başına bir ticaret olmadığını, ama bu sektörler marifetiyle ülkelerin kalkınmada, ekonomide ve istihdamda çok ciddi mesafeler alabildiğini söyledi.

Yıldırım, son 9 yılda ulaşıma 112 milyar lira yatırım yapıldığını kaydederek, bu yatırımlarla karayollarında önemli bir mesafe kat edildiğini ve Türkiye’nin bölünmüş yollarla donatıldığını, Türkiye’nin dünyada 8, Avrupa’da 6. hızlı tren işletmecisi olan ülke haline getirildiğini de anlattı. Yapılan yatırımlarla havayolunu halkın yolu haline getirdiklerini de dile getiren Yıldırım, 2023 yılında havada 350 milyon taşıma yapmayı ve havaalanı kapasitesini de 375 milyona çıkarmayı hedeflediklerini kaydetti. Ulaştırma Bakanlığının, ulaştırma, denizcilik ve haberleşme olarak üç ana faaliyet konusunu adında birleştirdiğini de anımsatan Yıldırım, denizciliğin Bakanlık adına taşınmış olmasının da denizcilik açısından önemine vurgu yaptı.

Ayrıca Havacılık ve Uzay Teknolojileri Genel Müdürlüğü kurulduğunu da hatırlatan Yıldırım, böylece 2023 yılında Türkiye’nin kendi uçağını, kendi uydusunu yapabilecek konuma gelmesi için gerekli yasal düzenlemenin de yapıldığını söyledi.

Yıldırım, bu yıl içinde Türk Uzay Kurumu kurulmasına dair kanunu da çıkaracaklarını belirterek, bunun uzaydaki stratejik hedeflerin, politikaların belirlenmesi ve uzaya yönelik araştırmaların gerçekleştirilmesi için gerekli olduğunu dile getirdi. Denizcilik, Ulaştırma ve Haberleşme Araştırma Merkezi’nin kurulduğunu da kaydeden Yıldırım, bu merkezin ağırlıklı olarak denizciliği esas aldığını da ifade etti.

Yıldırım, son 9 yılda denizciliğin inişli çıkışlı bir gelişim gösterdiğini, 2008′e kadar istikrarlı büyüyen sektörün küresel kriz etkileriyle daralma ve durgunluk dönemine girdiğini, şimdi ise yavaş yavaş tekrar toparlandığını anlattı. ”Denizcilik piyasasında belirsizliğin biraz daha devam edeceği tahmin ediliyor” diyen Yıldırım, 2008-2009 yıllarındaki küresel mali krizin ABD kaynaklı olduğunu, şimdi onun yansımalarının Avrupa’ya kadar geldiğini söyledi.

Yıldırım, denizciliğin çok hassas bir sektör olduğuna ve küresel değişimlerden azami ölçüde etkilendiğine dikkati çekerek, ”Küresel ve bölgesel gelişmeler denizciliğin rotasını belirleyecektir. Bu bizim tek başımıza yönlendireceğimiz bir durum değil. Bize düşen sektörle ilgili krizin etkilerini azaltacak tedbirleri almaktır. Ülkemizin imkanları ve kabiliyetleri nispetinde bunları yapmaktır” dedi.

Kamu kaynaklı deniz yapılarının Türkiye’de yapılması yönünde telkinde bulunduklarını da ifade eden Yıldırım, ”İzmir Büyükşehir Belediyesinin Körfez’de çalıştırılmak üzere tekne alımı var. Bununla ilgili tereddütler var. O da; teknelerin seçilen tip ve malzemesi itibariyle yerli piyasaya çok fazla katkı sağlamayacağı, bunların tamamen yurt dışından temin edilmesi gibi durumla karşı karşıya olduğumuz ifade edildi. Biz de bu uyarıyı İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yaptık. 300 milyon lirayı aşan bu projenin Türkiye’de gerçekleştirilmesi, bu paranın Türkiye’de kalmasının sağlanması, durgunluk geçiren sektöre de nefes aldıracaktır” diye konuştu. Bu tür teknelerin yapımı konusunda Türkiye’nin ve İDO’nun marka olduğunu da ifade eden Yıldırım, bu konuda İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin hassasiyet göstermesini isteyerek, ihaleye az bir zaman kaldığını da söyledi.

Konuşmasında Kredi Garanti Fonu’na gemi inşa sektörünün de dahil edildiğini kaydeden Yıldırım, ”Ayrıca genel anlamda teşviklerle ilgili hükümetin ekonomi yönetimi bir çalışma içinde. Bu teşvik paketi içinde deniz taşımacılığı ile gemi inşa sanayisinin yer alması için gerekli girişimleri sürdürüyoruz” dedi. Çok yakın zamanda Pendik’ten Köstence’ye yeni bir hat çalışmaya başlayacağını da ifade eden Yıldırım, buna benzer yeni alternatif hatların geliştirilmesi gerektiğini belirtti.

Yıldırım, deniz otoyollarının çok daha etkin kullanılması gerektiğine de işaret ederek, deniz otoyollarında Akdeniz ve Karadeniz’de Türkiye’nin iyi olduğunu da söyledi.