Dernekler Bize Zarar Veriyor

Biz Erguvan işletmecileri olarak şuanda çok memnun olduğumuz bir yapıda çalışıyoruz. Bizim bu yapıya ve müteşekkir olduğumuz insanlara nankörlük yapmaya hakkımız yok. Kendimizi İstanbul Otobüs A.Ş.’den ayrı düşünmemiz, Otobüs A.Ş.den veya İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden bağımsız bir şeyler yapmamız söz konusu olamaz. Günü kurtarmak uğruna bu yapıyı kimsenin zedelemesine göz yumamayız. Bizler hepimiz birer iş adamıyız. Köy derneği mantığıyla çalışan yapılar ile bir yere varamayız. İş adamlarına yakışır statik kuruluşlar kurmamız gerekiyor. Birlikte komiteler şeklinde çalışarak ortağı olduğumuz İstanbul Otobüs A.Ş.’yi yüceltecek, kârımızı arttıracak bir çalışma içerisinde olmalıyız. Kimsenin uzun bir müddet başkanlık yapıp, kimseyi vesayet altına alamayacağı bir sistemi oluşturmak zorundayız.

Dernekler Sistemi Tıkıyor, Zarar Veriyor

Otobüs A.Ş dışındaki dernekler çalışmalarıyla yapıyı zedeliyorlar mı?

Maalesef zedeliyorlar. İstanbul’da dört tane dernek var. Bu dernekler şu anda faydalı olmaktan çıktı. Artık sistemi tıkamaya ve zarar vermeye başladılar. Derneklerin, bir an önce kendilerini tasfiye etmeliler. Kendi hükmi şahsiyetlerini kaldırarak birlik beraberlik içinde çalışmalıyız. Çünkü dernek yöneticileri de Erguvan işletmecileri ve bizler birbirimizin ortağıyız. Beraber hareket etmek zorundayız. Fakat bunu yaparken hiçbir zaman şunu unutmamalıyız: Bizler hizmet sektöründe çalışıyoruz. Hizmet sektörünün gerekliliklerini yerine getirmek zorundayız. Yani vermiş olduğumuz hizmet kalitesini ve seviyesini dünya standartlarına çıkarmak zorundayız. Sadece İstanbul’da değil, tüm dünyada örnek işletme ve işletmeciler olmak zorundayız. Ben Erguvan işletmecilerinin geleceğinin çok parlak olduğundan eminim. Bunun günlük çıkarlar, anlık menfaatler uğruna birileri tarafından bozulmasına karşıyım.

Dernekler Bilgi Kirliliği Yaratıyor

Dernekler, İstanbul Otobüs A.Ş.’nin yaptığı birçok çalışmayı biz yaptık, biz yaptırdık diyorlar. Bu Konuda ne düşünüyorsunuz?

Burada müthiş bir bilgi kirliliği var. Şöyle ki; Sayın Genel Müdürümüz Abdullah Yasir Şahin başta olmak üzere, İstanbul Otobüs A.Ş çalışanlarının yapmış olduğu bir takım çalışmalar, bazı dernek başkanları tarafından işletmecileri etkilemek adına “Biz şöyle yaptık, biz böyle yaptık, biz şunu aldık, şunu verdik” diye bilerek yanlış lanse ediliyor. Bizim her şeyden önce işletmeci ortaklar olarak bunlara prim vermemiz gerekiyor. Tabii ki dernek yöneticileri ve çalışanları özveri ile muhakkak çalışıyorlardır. Onlara bir sözümüz yok fakat dernekler artık kuruluş amacını aşmış durumdalar. Bunun da çözümü bir an önce bu hükmi şahsiyetlerin ortadan kaldırılmasından geçiyor. Buradaki ayrıntı çok önemlidir. Birlik beraberliğin, bir araya gelmenin hiçbir sakıncası yok ama bir yerde bir hükmi şahsiyet kazanıldığı zaman orda vesayet ortaya çıkıyor. İstanbul Otobüs A.Ş’nin yapısında bu mümkün değil. Çünkü bizler sözleşmeli işletmecileriz. On beş yıllık bir ortaklığımız var. Aynı havuzdan pay alıyoruz. Bu yüzden, imece usulü çalışarak, yukarıya doğru kenetlenerek bir yapı oluşturmamız gerekiyor. Bireysel kâr amacı gütmeyen paylaşımlarla, gelirle gider arasındaki makası lehimize arttıracak, Otobüs A.Ş. sistemine marjinal faydalar sağlayarak gelirimizi yükseltebiliriz.

Bu çalışmaları yaparken İstanbul Büyük Şehir Belediyesi'nin bizi destekleyeceğinden eminiz. Otobüs A.Ş.’nin de, gelirlerin arttırılması, hizmet kalitesinin ve çalışanlarının refah düzeyinin yükseltilmesi, otopark hizmetlerinden tutun da otobüs alımlara kadar işletmecilerin yanında olacağını biliyoruz. Bu yüzden biz sadece Otobüs A.Ş.’nin yanında örgütlenerek bu işi başarmamız, birlikte çalışmaya devam etmemiz gerekiyor.

İETT’yi Örnek Almalıyız

Biz erguvan işletmecileri olarak, otobüs A.Ş ile ortak çalışıyoruz. Aynı havuzdan pay alıyor, aynı hizmeti beraber yapıyoruz. Bu hizmete ne kadar çok katkıda bulunursak ortak olarak o kadar çok fayda sağlarız. Doğal olarak zaten örgütlü bir çalışma yapımız vardır. Geçmişten ders alarak yolumuza devam etmek zorundayız. Dernekleşmeye, çoğalmaya ve ayrılığa prim vermemeliyiz. Dernekleşme çalışmalarının artması, yeni derneklerin kurulması, bizim özel halk otobüsçülerine benzememiz anlamına gelir. Biz özel Halk otobüsçülerinden farklı bir yapıdayız. Onlardan daha profesyonel çalışıyoruz. Bu yapının bozulmaması lazım. Tabii ki burada Özel Halk otobüsçülerini küçümsemek anlamında konuşmuyorum. İETT'yi işletme yapısı olarak kendimize örnek alıyoruz. Çünkü önümüzde hazır bir örnek var. Yani Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Bunun bilincinde çalışmalarımızı sürdürme