Eczaneden Patates İstemek Yerine Profosyonelleşelim
AnadoluYeni İstanbul Halk Otobüsleri Ticaret A.Ş.Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Beşir Kişisel olarak kimseyi suçlamıyorum ama biz halk otobüsçüleri olarak bugüne kadar iyi yönetilemedik. Birlikte hareket edemedik. Gerekli makamlara, ne istediğimizi doğru bir şekilde aktaramadık. Tabiri caizse gittik, eczaneden patates istedik. Gitmemiz gereken makam belli, Başbakanlılık. Ama derdimizi anlatacak kimse yok. 65 yaş üstü ücretsiz taşıma kararı, anında bize yansıtılırken bizim taleplerimiz karınca hızı ile ilerliyor. Buna artık bir çözüm bulmalıyız
Yeni İstanbul Halk Otobüsleri Ticaret A.Ş. Olağan Genel Kurulunda rakibi Şirin Varışlıyı geride bırakarak başkanlığı devralan Yalçın Beşir ile projeleri ve halk otobüsü camiasının gelecek ile ilgili beklentileri hakkında görüştük. Başkan Yalçın Beşir 1994-1997 yılları arasında bu şirkette bir dönem yöneticilik yaptım. O dönem bu şirketin iyi idare edilmediği kanaatine vararak, ikinci bir seçime girmeme kararı aldım. Bu işin geri planında durduk. Bugün gelinen şartlarda hâlâ bu şirketin iyi idare edilmediğini gören arkadaşlarım, kulisler oluşturup bir liste belirlemişler. Onların önünde seçime girmem için beni ikna ettiler. Oluşumu mükemmel bir çalışma ile salona taşıdık ve yapılan seçim sonucu yönetimi devraldık. Seçim sonrası salonda yaşanan tatsız olaylar camiamız adına üzücüydü. Bir an için bu olaylara ben sebep oldum, diye kendimi suçladım. Açıkçası bir hayal kırıklığı yaşadım. Esnaf arkadaşlarımızın manevi desteği ile yeniden hayata döndük. Bir hafta rotlarla görevimizin başındayız.
1957 yılında Trabzonun Arsin ilçesinde doğdum. Yüksek okula kadar süren, eğitim hayatımı Trabzonda tamamladım. 1980de Trabzonda halk otobüsçülüğü yapmaya başladım. Yomra Belediyesinde özel halk otobüsçülüğü işinin kuruluşunu da ben yaptım. Bir takım olaylardan ötürü bizim çalışma alanımızı, meydandan otogara taşıdılar. Zarar etmeye başlayınca oradaki işimizi bırakıp 1983 yılında İstanbula geldik. O günden beri de İstanbulda halk otobüsçülüğü yapıyorum. Bilmediğin iş senin değildir. Biz bunu yaşayarak öğrendik. Plastik ve gıda sektörüne girdik ama büyük zararlar ettik. Bildiğimiz iş otobüsçülük onu en iyi şekilde yapmaya devam ediyoruz. Şehirlerarası ve şehiriçi otobüslerimiz var. Üç çocuk babasıyım, iki de torunum var. Kendi yağımızda kavrulmaya çalışıyoruz.
65 yaş yasasının yürürlüğe girmesi esnafı iyice köşeye sıkıştırdı
Şuanda halk otobüslerinin durumunu nasıl görüyorsunuz?
Ben dâhil birçok esnafım araçlarını yenileyemiyor. Çünkü biz gerçekten para kazanamıyoruz. Benim iki aracım var. Ayda 6 bin TL senet ödüyor, üç eve bakıyorum. Orta düzeyde çalışan şirketlerde bir müdürün veya yöneticinin aldığı maaş bizim kazancımızdan daha yüksektir. Bizim sermayemize bakarsanız, ölçüyü size bırakıyorum. Çalıştırdığımız personel, onun sigortası, stopajı, ödediğimiz vergiler, yakıt gibi giderlerimizin fiyatları hızla artmaya devam ederken, bizim ücret tarifemiz yıllardır yerinde sayıyor. Biz bir yerde siyasete alet ediliyoruz. Biz ne sağcıyız, ne solcuyuz, sivil toplum örgütüyüz. Zaten onun için buraya geldik. Sıkıntılar çok büyük. Derdimizi anlatacak makam yoktu. Makamın başbakanlık olduğunu anladık. İnşallah bir şeyler yapılacak ve esnafın yüzü biraz gülecek. Şuanda önüme, yeni çıkan 65 yaş üzeri yolcuların ücretsiz taşınması hükmünde bir kararname var. Sanırım resmi gazetede yayınlanmış. Esnafım zannetmesin ki biz Yalçın Başkanı destekledik, o da bize 65 yaş üstü ücretsizleri dayattı. Bu, tamamen merkezi hükümetin verdiği bir karardır. Saygı duymaktan başka yapacağımız bir şey yok. Yaralıyız ve her geçen gün, kan kaybetmeye devam ediyoruz.
Yalçın Beşir Sözde özel sektörüz ama kamu hizmeti veriyoruz. Otobüslerimize bedava binen vatandaş, markette gittiğinde ücretsiz bir sakız alabiliyor mu?
Genel olarak halk otobüsü şirketlerine bakınca çok kurumsal olmasalar da giderlerini azaltma konusunda belli bir noktaya geldiklerini görüyoruz. Özellikle indirimli mazot almada. Fakat sizin şirket bu konuda biraz geride kalmış görünüyor. Yeni bir yönetim olarak bu konu ile ilgili ne gibi çalışmalar yapmayı düşünüyorsunuz?
Bizim esnafımız bireysel çabası ile akaryakıtı yüzde 2den 8lere kadar bir indirimle alıyor. Biz, gerçek bir indirim istiyoruz. Bu da ancak İETT, Belediye veya merkezi hükümetin katkılarıyla olabilir. Hava ve deniz ulaşımında kişilere çok büyük muafiyetlerle akaryakıt temin ediliyor. Her ne hikmetse halk otobüsü esnafı bundan bir türlü faydalanamıyor.30 kalem ücretsiz taşıdığımız yolcuların bize hiçbir artısı olamadığı gibi hiçbir yerden muafiyet de getirmiyor. Bu araçlara bedava binen herhangi bir yolcuya, marketten ücretsiz bir çiklet veriyorlar mı? Onlarda da özel sektör, ben de. Vergiyse, vergiyi biz de veriyoruz. Aylık her araba içi 2 bin TL Belediyeye katkı payı ödüyoruz. İETT garajlarına aynı şekilde, her sene ruhsat harcı da ödüyoruz. Taksici minibüsçü araba satarken kimseye bir komisyon ödüyor mu? Onlara bir kişi bile bedava binemez. İETT neden bunu sadece bizden alıyor. Bizden her yönden faydalanıyorlar ama en ufak bir muafiyet vermiyorlar. Bana sorarsanız bu da bir nevi kul hakkı yemektir.
Şirketler kendi aralarında esnafının sesini her yerde duyurabilecek temsilciler seçmeli
Doğrusunu söylemek gerekirse özel halk otobüsleri esnafı olarak bugüne kadar iyi idare edilemedik. Gideceğimiz adresi hep yanlış seçtik. Tabiri caizse gittik eczaneden patates istedik. Biz tek başımıza bir hiçiz. 5 şirket ortak hareket etmelidir. Bizim, işinin piri birer siyasetçi, hukukçu ve medya ve halkla ilişkiler sorumlusuna ihtiyacımız var. Bu üç kişi, tüm şirketler adına çalışmalı, hakkımızı her yerde aramalı, gerektiğinde kamuoyu oluşturabilmelidir. Bugün 1.95 olarak görünen birim fiyatımız indirimli, ücretsiz ve aktarma sistemi ile 1.20 kuruşun bile altına düşüyor. Bizden talep edilen arabalarımızı yenilememizdir. Yeni bir araba almak 400 bin TLdir. Faiz kurlarının yükselmesi; akaryakıtın yükselmesi ve giderlerimizin artması demek oluyor. Fakat gelirimiz hep yerinde sayıyor. Adım atmakta zorlanıyoruz. Bizi bankalarla yüz yüze bırakıyorlar. Taksitleri ödeyemediğimizden dolayı bir kargaşa ortamı yaratılıyor. İnsanlar mağdur oldukça isyan ediyor. Bunun olmaması için makul ve mantıklı kararlar alınmalı. 10 sene sonra, alınan sıfır otobüsler 40 bin TL bile etmez. Taleplerini yerine getirmemiz için, yetkililerin de bizim için bazı düzenlemeler yapması gerekiyor.
İlginizi Çekebilir