FİYATLARI BAKANLIK BELİRLESİN
RöportajADANA HALK OTOBÜSÇÜLERİ ESNAF ODASI BAŞKANI MUSTAFA USLU: ULAŞTIRMA VE...
Adana Halk Otobüsçüleri Esnaf Odası Başkanı ve TÖHOB (Tüm Özel Halk Otobüsleri Birliği) Başkan Yardımcısı Mustafa Uslu kentiçi taşımacılıkta Ulaştırma ve İçişleri Bakanlıkları'nın fiyatları belirlemesinden yana olduğunu söyledi. Bir süre önce şehirlerarası taşımacılıkta uygulamaya başlanan sistemin şehiriçi taşımacılıkta da uygulamaya sokulmasının gerekliliğini vurgulayan Mustafa Uslu "Günümüzde akaryakıt ve vergi gibi girdiler baz alınarak fiyatlar belirlenmiyor. Belediyelerin insafına kalmışız. Halbuki Ulaştırma ve İçişleri Bakanlıkları bir araya gelerek lastik fiyatları, yeni araçların fiyatları, vergi, sigorta, stopaj gibi unsurları gözeterek kilometre bazında fiyat aralığı belirlemeli. Örneğin 3 kilometrelik taşıma şu fiyat, 5 kilometre taşıma şu fiyat diye standartlar oluşturulmalı ve fiyatlar kendiliğinden ortaya çıkmalı. Şehir içinde 5-6 kilometrelik bir kıstas konulmalı ve uzun mesafelerin fiyatları farklı olmalı" diyor.
BELEDİYELERİN İNSAFINA BIRAKMAYIN
Belediyelerin özeller ile aynı ücretle yolcu taşıması gerektiğinin altını çizen Mustafa Uslu "Her şey belediyelerin insafına bırakılmamalı. Örneğin belediye başkanlığına A partisinden biri geldiyse ve Esnaf Odası Başkanı B partisinden ise o oda başkanının burnu sürtülüyor, eziliyor, ekmeği elinden alınıyor. Hizmet edenin ekmeğini elinden almak doğru değil. Peygamber efendimiz 'işçinin teri soğumadan hakkını veriniz' diyor. Ama burada esnaf sopa yiyor. Seni siyasi malzeme olarak kullanıyor. Esnaf bu durumda perişan oluyor. Belediye hatları ihale ile satıyor. Eğer hattı 500-600 bin liraya satıyorsan bu esnafa da para kazandırmalısın" diyor.
Eski Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak zamanında şehiriçi toplu taşımacılığın canlandığını belirten Mustafa Uslu "Aytaç Durak'ı yeri geldiğinde eleştirsek de sektörümüze büyük katkıları oldu. Bizlerden ve bizleri yöneten arkadaşlarımızın eksiklerinden kaynaklanan sebeplerden dolayı belediye ile sürtüşmeler oldu. Belediye Başkanı da o zaman çok radikalleşti. Bir idareci bu kadar radikal olmamalı. Kömürün içten yanması gibi bu kavga uzun sürdü. Bir süre sonra işler yoluna girse de esnaf çok mağdur oldu. Aytaç Bey gittikten sonra da durumumuz pek parlak değil. Hala halk otobüsçülüğünün üstünden bir şeyler devşirmeye kalkan siyasiler var. Bunlar ellerini esnafımızın üzerinden çekmeli. Çünkü biz onlar adına hizmet veriyoruz. Hizmet veren insanı döver misiniz, ezer misiniz, hürmet mi edersiniz? Biz arada kalmışız ve belediyelerden teşekkür alacağımıza tokat yiyoruz. Bu durum Türkiye'nin birçok yerinde geçerli" diyor.
BELEDİYELER HAKSIZ REKABET EDİYOR
Sabahın 5'inden gece 24'e kadar belediye adına halkı taşıdıklarını dile getiren Mustafa Uslu "Belediye taşıma işinden her zaman zarar etmiştir. Aracımız bozulduğunda gece de olsa tamirini yaptırarak vatandaşı mağdur etmemeye çalışıyoruz. Belediye olsa eldekini atar, devlet adına borçlanarak yenisini alabilir. Biz esnaf olarak sıkıntıların altından kırk kanaat kalkarken belediye bizimle rekabet etmeye kalkıyor. Ben belediye ile rekabet edebilir miyim? Bana diyor ki ben 90 kuruşa taşıyacağım, sen 1.20 liraya taşıyacaksın. Bu şartlarda rekabet edemediğimizden mahvoluyoruz. Esnaf bitiyor ve yaptığı isten zevk alamaz hale geliyor. Neden? Çünkü belediye ile yapılan rekabet sağlıklı değil, haksız bir rekabet var. Belediye kendi zararını başka taraflara yönlendirebiliyor ama bizim zararı başka tarafa yönlendirebilme şansımız yok. Beş yılda bir araçlar dökülüyor. Bu yüzden ya aracı yenilemem lazım ya da aracı çok iyi bir tamirden geçirmeliyim. Aldığın yeni aracın borcunu da beş senede bitiremiyorsun ki aracını yenileyesin ya da tamir ettiresin" diyor.
DEVLET ADINA HİZMET VERİYORSAK KORUNMALIYIZ
Adana'da 418 özel halk otobüsü esnafının olduğunu ve araçların yenilenerek klima taktırıldığını ayrıca elektronik kart sistemine geçtiklerini belirten Mustafa Uslu "2012 standartı doğrultusunda da alçak taban sistemine geçeceğiz. Yeni otobüsleri almaya başlıyoruz. Peki belediyeler engellilerin duraklarda kullanacağı rampayı hazırladı mı? Durak var mı? Yok. Cep var mı? Yok. Bütün eksiklikler esnaftan kaynaklanıyor gibi gösteriyorlar ama aslında tüm eksikler belediyelerden kaynaklanıyor. Belediye özürlülere göre otobüs al diyor ama uygun durak yapmıyor. Minibüsler gerektiğince denetlenmezken biz özel taşımacı olarak kamu çalışanından, şehitten, gaziden para almıyoruz. Ben bunları yapıyorsam belediyenin beni koruyup kollaması lazım. Devlet adına hizmet ediyorsam devlet de beni korumalı. Belediye ÖTV'si düşük mazot almamı sağlayacak, araç alırken bana teşvik verecek, lastik alırken bana yardımcı olacak, beni koruyup kollayacak. Fakat aksine belediye bizi bir rakip olarak görüp ezmeye çalışıyor" diyerek sistemdeki yanlışlıklardan yakınıyor.
TÖHOB'UN ANKARA'DA OFİSİ OLMALI
Üyelerin TÖHOB'a daha fazla sahip çıkması gerektiğini söyleyen Mustafa Uslu "TÖHOB'u hantal devlet bürokrasisini aşarak sesimizi daha gür duyurabilmek için kurduk. Yetkili makamlarla daha kurumsal iletişim kurabilmeli ve sorunlarımızı seslendirebilmeliyiz. Bu nedenle Ankara'da bir yer tutmalıyız. Böylece yetkililere daha kolay ulaşabiliriz. İstanbul'dan bu iletişimi sağlamak zor. Buradan İstanbul'daki yöneticilerimizden memnun olmadığımız anlamı çıkmamalı. İlk dönemlerde Ankara biraz karışıktı. Belediye ile büyük sıkıntılar yaşadıklarından Ankara'daki esnaf arkadaşlarımız bu sorumluluğu almak istemediler. Biz de mücadelemize İstanbul'dan başladık. Esnaftan bir kereye mahsus olmak üzere para toplanmalı ve Ankara'dan bir ofis almalıyız. Oradaki binamızı, çalışanlarımızı finanse edecek şekilde aidatlarımızı düzenli ödemeliyiz. Vermeden almak olmaz. Yarın yükümüz daha ağır olacak. TÖHOB ve Hatay'daki gibi toplantılar olmasaydı sorunlarımız yetkililer nezdinde tartışılıyor olmayacaktı" diyor.
İlginizi Çekebilir