İstanbul'un İlk Başkan Adayı Belli Oldu
İstanbulYaklaşan yerel seçimler sonrası kamuoyunun en merak ettiği, İstanbul adayları oldu. Uzunca süredir merak edilen isimlerde net bir gelişme olmasa da yeni isimler siyasi arenada boy göstermeye başlıyor. İstanbul'un ilk adaylık açıklaması ise geldi.
Gazeteci Hüseyin Karabulut, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yönetimine talip oldu. Seçim çalışmalarına hızlı bir şekilde başlayan Karabulut'a olumlu yönde tepkiler yağıyor. Halkla sürekli iç içe olduğunu ifade eden Karabulut, yönetimi devraldığında da bunu sürdüreceğinin sözünü verdi. Karabulut, "Partilerin dengelerini alt-üst edeceğiz. İstanbul'da belediyeyi halk ile birlikte yöneteceğiz" dedi.
Yapılacak olan 2019 yerel seçiminde İBB için bağımsız adaylığını açıklayan Hüseyin Karabulut, bireysel seçim kampanyalarına başladı. 20 yıllık gazeteci Karabulut, özellikle şehir içi ulaşımdaki sorunlara hâkim bir isim olarak tanınıyor. Karabulut, seçildiği takdirde gerçekleştireceği projelerinden ve hayalindeki yönetim şeklinden bahsetti.
HERKESE ULAŞACAĞIZ
* Siyasete atılma fikriniz nasıl doğdu?
Bireysel bir karar. Artık belediye başkanlarının kendilerini ulaşılmaz hissetmeleri, benim siyasete atılma fikrim doğurdu. Eskiden belediye başkanları halk için çalışır, hizmet yapardı. Kapıları halka açıktı. Şimdi ise belediye başkanları, kendilerini ulaşılmaz olarak görüyor. Yıllar önce ben gazetecilik yaparken, Büyük İstanbul Otogarında, dönemin işletmeciliğini yapan şirketin güvenlik elemanları benim fotoğraf çekmemi engelliyordu. Ben otogarda haber amaçlı fotoğraf çekmek istediğimde “burada fotoğraf çekemezsin, burası ... Ağamın yeri” diyorlardı. O dönemde bu şekilde baskılara maruz kaldım ama yılmadan fotoğraflarımı çektim. Şimdiki belediye başkanlarına baktığım zaman, etrafındaki insanların o günkü zihniyette olduğunu görüyorum. Belediye başkanı seçiliyor ve kendini ulaşılmaz statüsüne koyduruyor. Oysa belediye başkanları ulaşılmaz değildir. Ulaşılmalıdır, hizmet için oradadır, halk için oradadır. Adı üzerinde; yerel yönetim. Yerel halkın sorunlarına çözüm bulmak için oradadır. Ama mevcut bir belediye başkanı, bir konuşmasında “bana oy verenlere hizmet edeceğim, onların başkanıyım” demişti. Çok yanlış bir söylemdir. Biz bir bütünüz, insanlık bir bütündür. İstanbul bir bütündür. Türkiye bir bütündür. Daha sonra ben bu görüşümü bazı dostlarımla paylaştım “Ben belediye başkan adayı olacağım, bu konuda sizler ne düşünüyorsunuz?” dedim. Bu dostlarım içerisinde akademisyen, iş insanı, avukat, doktor, savcı, cami imamı olan insanlar vardı. Hemen hemen hepsi, benim yerinde bir karar aldığımı söyledi. Bizde bu şekilde yola çıkmış olduk.
ARADAN SIYRILACAĞIZ
* İstanbul Türkiye için çok önemli bir şehirdir. Birçok parti, bu seçimde İstanbul Büyükşehir’i almak için çalışacak. Sizi, bağımsız bir aday olarak seçilebileceğinize inandıran nedenler nelerdir?
Filler tepişirken çimenler ezilir, karıncalarsa aradan sıyrılır. Şu an İstanbul Büyükşehir Belediyesi için iki grup aday var. Biri iktidarın ittifak yapıp ortaya çıkaracağı aday, diğeri de muhalefetin ittifak arayışında olup ortak çıkaracağı adaydır. Bu iki parti kendi aralarında, aşırı derecede büyük bir seçim yarışına girecek. Bunlar güçlü ve ekonomik anlamda bir sıkıntıları da yok. Devlet hazine yardımı da var. Ve partilerin kendi bağış kampanyaları da var. Hüseyin Karabulut ise kendi başına, ceketini alarak yola çıktı. Onlar kendi aralarında çekişirken, biz karınca misali aradan sıyrılıp, çıkacağımıza inanıyoruz. Adaylığımı açıkladığım ilk günün akabinde binin üzerinde telefon görüşmesi gerçekleştirdim. İnsanlar beni gerek cep telefonumdan gerek ofis telefonumdan arayarak adaylığımı ve madeni cesaretimi tebrik etti. Ciddi anlamda daha ilk günden oy potansiyeline ulaştığımıza inanıyorum. İnsanlar bana söz veriyorlar ve şu ifadeyi kullanıyorlar: “Muhalefet, muhalefetliğini yapamayıp, iktidara çalıştığı için biz o partiye oy vermeyeceğiz.” İktidar partisinden arayanlar ise partilerine kırgın olduklarını ifade ediyorlar. İktidar partisinin destekçisi olan partinin tabanı, kendi parti başkanlarının ikamet adresi olan Ankara'da oy kullanamadığı için bunun ezikliğini yaşadıklarını söylüyor. Biz koltuktan güç almak için değil, koltuğa güç vermek için geliyoruz.
KADEMELİ SAAT UYGULAMASI
* Ulaşım Gazetesi imtiyaz sahibisiniz. Ulaşımla ilgili birçok konuya vakıfsınız. İstanbul’da ulaşımla ilgili, gerçekleştirmeyi düşündüğünüz hangi projeler var?
20 yıllık meslek hayatımın 17 yılını ticari araç ve ulaşım sektöründe geçirdim. Ulaşım Gazetesinde uzun yıllar mesai harcadım. Sektörün sorunlarını biliyoruz ve bu sorunları hep birlikte çözeceğiz. İstanbul’un en büyük sorunları arasında trafik var. Trafik sorununu çözüp, kazan-kazan mantığı oluşturacağız. Esnafın yaşadığı sorunların önüne geçeceğiz. Kent içi toplu taşımaya büyük önem vereceğiz. Özel Halk Otobüsçülerine destekler artarak devam edecek. Onların ekonomik anlamda sıkıntılarını gidereceğiz ki, onlar da konforlu bir ulaşım hizmeti verebilsin. Şu anda kredi faizleri yüksek. Sıfır faizli kredi imkanları sunup, araçlarını rahatça yenilemelerini sağlayacağız. Gelirlerinin artması noktasında onlarla aynı masada oturup, çalışmalarımızı yürüteceğiz. Evden eve nakliyecilerin yaşadıkları sıkıntıları çözeceğiz. Evden eve nakliyecilerin trafikteki yoğunluk payları sadece yüzde 1 civarında. Burada nakliyecilerin kullandığı araçlar, üçüncü köprüye yönlendiriliyor. Aks mesafesi 3.40 olan araçlar ikinci köprüden geçerken 2.19’a çekmişler. Esnafın haberi yok. 2. köprüyü kullanan bu araçlar için de 800 TL gibi ciddi cezalar uygulanıyor. Biz ilgili STK’larla masaya oturup, bu sorunları da birlikte çözeceğiz. Trafik sıkışıklığını ortadan kaldırmak için kademeli saat uygulamasına geçmeyi planlıyoruz. Özel iş yerlerinin, okulların, resmi kurumlar giriş-çıkış saatlerini ayarlamalılar. Kademeli mesainin artık İstanbul’da kaçınılmaz olduğunun bilincindeyiz. İnsanların, on dakikalık yere saatlerce gitmesi durumunu değiştireceğiz. Ve halkımızın zaman kayıplarının önüne geçmiş olacağız.
UZMANLARLA ÇALIŞACAĞIZ
* Kentsel dönüşümle ilgili düşünceleriniz neler? Seçildiğinizde nasıl bir uygulamaya gideceksiniz?
Bir şehrin tarihini ve güzelliğini, o bölgenin yapıları oluşturur. Bu yapılar bizim tarihimizi şekillendireceği için ciddi mimari ve estetiği olan binaların yapılmasını sağlayacağız. Mimarlar Odası ile ortak çalışmalar yürüteceğiz. Öyle 100 metrekare, 200 metrekare arsalar var, haydi buna inşaat yapalım, izin verelim mantığını asla kabullenmeyeceğiz. Yeşil alanlara daha çok önem verip, arsa birleştirmelerini gerçekleştireceğiz. İnsanlığın faydasına olmayan hiçbir projeyi onaylamayacağız. Bir kere binalar estetik olacak. Çok yüksek katlı olmasa dahi, yatay binalarda estetiğe önem vereceğiz. Kentsel dönüşümü, yenileme dönüşümüne sokmayacağız. Misal sizin 4 katlı binanız var, 2 kat da kentsel dönüşümden aldınız 6 kat binanız oldu, böyle bir şey söz konusu olamayacak. Kentsel dönüşüm demek, o bölgedeki arsaların birleştirilip site şeklinde dönüştürülmesi demektir. Yandaki arsaların birleştirilmesiyle beraber daha fazla yeşil alanın ortaya çıkması demektir. Biz geldiğimiz zaman tıkış tıkış binalara değil, yaşam merkezlerine önem vereceğiz. Bunun için de işin erbabıyla çalışacağız. Yani Mimarlar Odası... Geleceğimizi hep birlikte inşa edeceğiz ve şehrimizi yöneteceğiz.
OTOGAR SAHİPLERİNİN OLACAK
* Gerçekleştirmeyi düşündüğünüz diğer çalışmalardan da kısaca bahsedebilir misiniz?
Gerçekleştirmeyi düşündüğüm çalışmaların başında Büyük İstanbul Otogarı gelmektedir. Büyük İstanbul Otogarı, yap-işlet-devret modeliyle yapılmış, 6 Mayıs 1994 yılında hizmete girmiştir. Sektör mensupları işletmektedir. Otogarın süresi 6 Mayıs 2019 tarihinde sona ermektedir. Seçimin hemen ardından ihalesi yapılacak. Biz ne olursa olsun, bu otogarı gerçek sahiplerinin işletmesi yönünde kararlıyız. Biz geldiğimizde hak sahiplerine otogarı vereceğiz. Belediyenin oradaki denetleyici rolünü uygulayacağız. Orası kamusal bir alandır. Belediye olarak yapılması gereken bütün hizmetleri oraya götüreceğiz ve halkımıza sunacağız.
HALKIN SAĞLIĞI ÖNEMLİ
Bağlantı yollarıyla, köprü ve kavşaklarda genişletme çalışmalarımızla trafik sıkışıklığını ortadan kaldırmayı planlıyoruz. Kentin ana ulaşım planlarını oluşturup bu planlar dahilinde yoğunluğu bölgelere yayacağız. Özellikle Anadolu yakasında bir otogar yapılmalıdır. Yıllardır kullanılan, herkesin anılarının bulunduğu Harem artık bu talebe cevap veremiyor. Bunun için ana arterlerin birbirine bağlandığı noktalarda yeni otogar yapılacak. Yine aynı şekilde güzergah üzerinde cep terminalleri inşa edilecek. Biz halkın asla mağdur olmasını istemiyoruz. Gıdalarla da ilgili çalışmalarımız olacak. İnsan sağlığı çok önemlidir ve mideden geçer. Gerekli denetlemeleri gerçekleştireceğiz. Kanserojen gıdaların İstanbul’a girmesini engelleyeceğiz. Halkımızın sağlığıyla oynatmayacağız.
HALKIN ADAMI OLACAĞIZ
* İstanbul’da nasıl bir yönetim tasarlıyorsunuz? Halkla ilişkileriniz nasıl olacak? Sorunların çözümüne nasıl yaklaşacaksınız?
Mevcut belediye başkanımızın yapmış olduğu uygulamaların tam tersini yapacağım. Zaman zaman halk otobüsüyle, zaman zaman metroyla yolculuk gerçekleştireceğim. Zaman zaman simidimi alıp vapurla Üsküdar’dan Beşiktaş’a geçeceğim. Halktan kopmadan, halkın adamı olarak halkın içinde olacağım. Zaten 20 yıllık gazetecilik hayatım boyunca insanların içindeydim. Herkesle iletişim halindeydim. Aynı olayı Büyükşehir Belediyesi'nde de gerçekleştireceğiz. Kapılarımızı sökeceğiz. Mevcut belediye başkanı Büyükşehir Belediyesi’nin kapısını ikiye ayırdı. Halk yan taraftan giriyor, ön taraftan ise belediye başkanı ve üst düzey bürokratlar giriyor. Bu yanlış bir uygulama. Belediye başkanı halk için vardır. Halkla bütünleşmiyorsa o zaman o koltukta oturmanın bir anlamı yok. Biz gelirken koltuğumuza güç vereceğiz, koltuğumuzdan güç almayacağız. Yönetimimizi halkın istediği şekilde düzenleyip halka hizmet, Hakk’a hizmet anlayışıyla göreve geleceğiz. Biz protokol başkanlığı yapmayacağız. Hangi işi yaparsak, o işin erbabıyla o projeyi gerçekleştireceğiz.
Karabulut Kimdir?
Aslen Yozgatlı olan Hüseyin Karabulut, Yozgat’ın Tekke Yenicesi Köyünde dünyaya geldi. Çiftçi bir ailenin en büyük çocuğu olan Karabulut, ilköğrenimini kendi köyünün ilkokulunda tamamladı. Devlet Parasız Yatılı Bursu kazanarak İmam Hatip Lisesi eğitimi aldı. En büyük hayali asker olmak olan Karabulut, bu idealini bürokratik engeller yüzünden gerçekleştiremedi. Akabinde 3 yıl da Endüstri Meslek Lisesi’ne devam ederek çift lise diplomalı nadir insanlardan biri oldu. Oradan da üniversite tahsiline devam etti. Gazetecilik mesleğine ilk adımı Yozgat’ta attı. “Ben Anadolu’nun yerlisiyim” diyen Karabulut’un atası Emirci Sultan Hazretleri Horasan’dan Anadolu’ya 1204 yılında geldi. Yozgat’ın Osmanpaşa Kasabası'na gelip yerleşti ve orada dergâhını kurdu. 17 yıldır da İstanbul'da ikamet eden Karabulut, evli ve 2 kız babasıdır. Karabulut, İngilizce ve Arapça bilmektedir.
İlginizi Çekebilir