Mercedes-Benz Güvenliği Kaza Yapmayı Zorlaştırıyor
SektörelMercedes-Benz otobüslerinde sunulan en güncel güvenlik teknolojileri ve bu güvenlik...
Trafikte tüm bireylerin azami güvenliğini temel değerlerinden biri olarak gören Daimler, Ar-Ge alanında toplam 22.100 kişi çalıştırıyor ve projelerine her yıl 5 Milyar Euro harcıyor. Bu tutarın yaklaşık 2 Milyar Euro'luk bölümü ticari araçlar için ayrılıyor ve özellikle de bu araçlarda güvenlik teknolojilerinin geliştirilmesi için kullanılıyor. Daimler çatısı altında otomobil, otobüs, kamyon ve hafif ticari araç ürün gruplarında gerçekleştirilen geliştirme çalışmaları, gruplar arasında sürekli bilgi ve deneyim alışverişi ile büyük bir verimlilik içinde sürdürülüyor.
Mercedes-Benz Türk ise, İstanbul- Hoşdere Otobüs Fabrikasında bulunan, hem kamyon hem de otobüs alanında çalışan 280 mühendisi çatısı altında bulunduran Ar-Ge merkezinde, 15 Milyon Euro tutarındaki bütçesiyle gerek kendi fabrikalarında üretilen araçlarıyla ilgili Ar-Ge çalışmalarını, gerekse Daimler AG'nin uluslararası projelerinde üstlendiği sorumlulukları yerine getiriyor.
Mercedes-Benz'in 1966 yılında oluşturduğu güvenlik konseptinde ilk kez aktif ve pasif olarak ayrılarak geliştirilen güvenlik önlemleri, aradan geçen 45 yıl içinde araç güvenliğinde çok önemli adımların atılmasını sağladı. Bu çalışmaların sonucunda Mercedes-Benz ticari araçları, uzmanlar tarafından segmentlerinin en güvenli araçları olarak değerlendiriliyor.
Günümüzde Mercedes-Benz şehirlerarası otobüsler;
- Mesafe Ayarlayıcı - Proximity Control
- Aktif Fren Asistanı - Active Brake Assist
- Denge Regülatörü (ESP) - Electronic Stability Control
- Şerit Takip Yardımcısı - Lane Assistant
- Sürekli Frenleme Limitörü - Continious Action Brake
aktif güvenlik sistemleriyle donatılıyor.
Ön taraftan çarpışmalarda darbeyi azaltarak kaza anında sürücü ve ön koltuklarda oturan yolcuları koruyan "Ön Çarpışma Koruyucusu" (Front Collision Guard) pasif güvenlik sisteminin de yer aldığı Mercedes-Benz otobüslerinde sunulan;
- Çok işlevli direksiyon
- Viraj aydınlatma sistemi,
- Yağmur sensörü ve
- Işık sensörü ile
sürücünün çalışma ortamı bir yandan daha ergonomik hale getirilirken diğer taraftan da destekleyici sistemlerle tüm dikkatini yola ve çevresindeki trafik hareketlerine yoğunlaştırması için gerekli şartlar sağlanıyor.
En deneyimli sürücünün dahi hata yapabileceğinden hareketle sürücü hatalarının kötü sonuçlara neden olmasını önleyecek donanımlar geliştiren Mercedes-Benz, diğer taraftan sürücü eğitiminin trafikte güvenliğin en önemli koşulu olduğunun bilinciyle müşterilerine bu konuda yoğun eğitim programları sunuyor. Ancak, sürücülerin Mercedes-Benz Satış Sonrası Hizmetler Bölümünün verdiği otobüs tanıtımı ve ekonomik sürüş eğitimlerine katılmaları, Mercedes-Benz otobüslerindeki geniş kapsamlı aktif ve pasif güvenlik sistemlerinin doğru kullanılmaları ve bakımlarının doğru yapılması gerekiyor. Bakımların yetkili servislerde uzman teknisyenler tarafından orijinal yedek parça kullanılarak yapılması, otobüslerin üstün güvenlik ve kalite özelliklerini koruması için en önemli koşul olarak kabul ediliyor.
Mercedes-Benz Güvenli Sürüş Gününde bir konuşma yapan Direktörler Kurulu Başkanı Wolf-Dieter Kurz, güvenliğin Mercedes-Benz marka değerlerinin başında yer aldığını belirterek Hoşdere Fabrikasında üretilen şehirlerarası otobüslerinin %80'inin ihraç edildiğini ve bu araçların standart güvenlik donanımlarının yurtiçi pazarı için üretilenlerle birebir aynı olduğunu açıkladı.
Mercedes-Benz Türk Pazarlama ve Satış Direktörü Süer Sülün ise güvenliğin ürünlerin kalitesi ve donanımı ile başladığını, bilinçli ve sorumlu hareket eden ve her an üreticinin desteğini alan kullanıcılarla devam ettiğini belirterek, kamu yönetiminin de her aşamada gerekli denetimi yapmasının önemini vurguladı.
İlginizi Çekebilir