Özel Halk Otobüsleri Olarak Yok Olmak Üzereyiz
UlaşımTÖHOB yönetimi olarak göreve geldiğimiz günden bu yana yaptığımız ikili görüşmelerde, kanun eksikliği ve ücretsiz taşıma konusunda ilgili tüm kurum ve kuruluşlara resmi verilerle bilgi verilmesine rağmen şu ana kadar herhangi bir sonuç alınamaması camiamızı ziyadesiyle üzmüştür. Devasa bir camianın kaderine terk edilmesi ve hiçbir sektörde olmayan ücretsiz hizmetin bu sektörü yok etmesine göz yumulması izahı mümkün olmayan bir durumdur.
Birçok il ve ilçede Özel Halk Otobüsü, özel toplu taşıma aracı, özel halk minibüsü isimleri altında 5 farklı statüde belediyeler tarafından özel toplu taşıma hizmeti yaptırılmaktadır. Ticari araçlar içerisinde tahdit kapsamına alınmayan ancak hiçbir ticari araçta olmayan, devir ücreti, durak katılım payı, yolcu başına pay gibi gerekçelerle belediyelere ödemeler yapılmaktadır. Her belediyenin farklı uygulamalarla çalışma şartlarını belirlediği Özel Halk Otobüsleri ücret tarifeleri ve çalışma koşulları adına belli bir standarda bağlanmalıdır.
ÜCRETSİZ TAŞIMA YÜZÜNDEN İCRALIK OLUYORUZ!
Türkiye’de hiçbir özel sektöre ücretsiz hizmet yaptırılmamaktadır. Bütün giderlerini kendileri karşılayan Özel Halk Otobüsü esnaflarına devlet illere göre değişen oranlarda gelir desteği vermektedir. Bu miktarlar günlük örnek olarak Çanakkale’de 800/30/3,25=8 binişe tekabül etmekte, oysa bir araca günlük ortalama ücretsiz binen yolcu sayısı 175 – 325 arasındadır. Bu durumda gelir gider dengesini esnaflarımızın sağlaması mümkün değildir. Nitekim birçok esnafımız haciz ve icralarla mücadele etmektedir.
ÜCRETSİZ VE İNDİRİMLİ TAŞIMACILIK SUİSTİMAL EDİLİYOR!
Ayrıca bu kartların kullanımında ciddi suistimaller tespit edilmiştir. Anayasanın eşit vatandaş ilkesi gereği, ben ücretli biniyorken bu ne diye ücretsiz biniyor mantığı ile vatandaş ücretsiz binme yollarını aramaktadır. Örneğin; 65 yaş kartı kullanan bir yolcumuzun elektronik sistemde yapılan tespitlere göre bir günde 32 defa toplu taşıma aracı kullandığı, engelli kartı kullanan yolcularımızın da koşarak gelip araca binerek engelli kartı gösterdikleri tespit edilmiştir.
ZENGİN BEDAVA BİNİYOR, FAKİR ÜCRET ÖDÜYOR!
Ücretsiz taşımacılığın, sosyolojik olarak yaşlıya ve engelliye olan saygıyı bitirdiği, diğer yolcuların yaşlılara ve gerçek engellilere yer vermediklerinden anlaşılmaktadır. Hakkaniyet yönünden bakıldığında ise maddi durumu çok iyi olan ve milyonlarca liralık evlerde oturan serbest kart sahibi araçlarımızdan ücretsiz faydalanırken bu evlere temizliğe veya tamire giden yolcularımızdan ücret alınmaktadır. Bu açıdan bakıldığında da uygulamanın çok adil olmadığı anlaşılmaktadır. Devlet demiryolları ve denizyollarında aynı yolcular %50 indirimli ücret öderken özel araç sahibine ait araçlara ücretsiz bindirilme dayatması kabul edilemez durumdur. Biz devletimizden sadaka değil yaptığımız hizmetin karşılığı olarak, kamu ve toplum disiplini açısından, biniş başına ücret istiyoruz. Polis dahil her ücretsiz binişin bedelinin tıpkı Devlet demiryolları ve Denizyollarında olduğu gibi ödenmesi gerekmektedir.
MALİYETİMİZ ARTIYOR AMA ZAM YOK!
Ülkemizde tüm mal ve hizmetlere, harçlara, cezalara, maaşlara, asgari ücrete vb. her yıl TEFE, TÜFE oranında artış yapılırken, illerde belediyeler tarafından çeşitli gerekçelerle ulaşımda işletme maliyetleri hiç artmıyormuş gibi uzun süre zam yapılmaması ve bu sektöre ücretsiz ve indirimli taşıma konusunda sürekli yeni yükler bindirilmesi hiç adil değildir. Dolayısıyla ücretsiz ve indirimli taşımaya karar veren mercilerin özel sektör boyutunu da düşünerek değerlendirme yapmaları son derece önemlidir.
KONTAK KAPATMA NOKTASINA GELDİK!
TÖHOB yönetimi olarak çağrımız şudur: Belediyelerin zarar ettikleri ve özel sektöre devrettikleri toplu taşıma mutlaka kanuni bir alt yapıya kavuşturulmalı ve ücretsiz taşıma konusunda önerilerimiz dikkate alınmalıdır. Mart 2020 tarihinden itibaren ülkemizi etkisi altına alan pandeminin de olağanüstü etkilediği sektörümüz iflasın eşiğine gelmiştir. Normal dönemde de ücretsiz taşıma, artan maliyetler ve araç yenileme nedeniyle sürekli kredi borcu ödeyen esnaflarımızın işletmeye devam etmeleri mümkün görülmemektedir. Geçimini bu işten sağlayan on binlerce esnafımız iflas edecektir. Aksi halde, esnaflarımızın araçlarını işletemeyecek duruma geldikleri de göz önüne alınarak, Şehit ailelerimiz, Gazilerimiz ve güvenlik güçlerimiz hariç, 2021 yılı Ocak ayından itibaren gelir desteğini talep etmeyerek ve cezai müeyyideleri kabul ederek ücretsiz taşımaya Türkiye genelinde mecburen son verilecektir. Çünkü işleticilerimizin ticari hayatlarına devam edebilmeleri için başka seçenek kalmamıştır.
Sayın Cumhurbaşkanımıza şimdiye kadar camiamıza verdiği destekler için teşekkür ediyor, şu anda can çekişen esnaflarımıza; tüm girişimlerimize rağmen gerçekleşmeyen düzenlemelerin biran önce gerçekleşmesi için desteklerini hassasiyetle bekliyoruz.
İlginizi Çekebilir