![Çocukları Enfeksiyonlardan Korumak İçin Alınması Gereken Önlemler](https://www.halkulasim.com/images/haberler/2025/02/cocuklari-enfeksiyonlardan-korumak-icin-alinmasi-gereken-onlemler-1738829266.jpg)
Özellikle son günlerde çevremizdeki çocuklarda da gördüğümüz üst solunum yolu enfeksiyonları, okullarda alarm zillerini çaldırırken aileleri de endişelendiriyor. Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Monolya Kara, çocukların hastalıkları çevrelerine yaymaları açısından da ayrı bir önem taşıdığına işaret etti. Burun tıkanıklığı, öksürük ve boğaz ağrısının yanı sıra yüksek ateşle kendini gösteren bu hastalıkların hızla yayılan diğer virüslerle birleşince hastalıklı gün sayısının giderek arttığını ve çocukların bir türlü iyileşemediğini anlatan Doç. Dr. Kara, çocuklarda en sık görülen üst solunum yolu enfeksiyonlarıyla mücadele ederken alınması gereken önlemleri anlattı.
İçinde bulunduğumuz günlerde başta RSV ve influenza olmak üzere çeşitli virüslere bağlı solunum yolu enfeksiyonlarının daha sık görüldüğünü söyleyen Doç. Dr. Manolya Kara, “RSV özellikle 6 aydan küçük çocuklar için ciddi bir solunum yolu enfeksiyonu olarak karşımıza çıkarken, daha büyük ve okul çağındaki çocuklarda influenza, ateş, kas ağrısı, eklem ağrısı, burun tıkanıklığı, hatta zatürreye neden olarak solunum sıkıntısına neden olabiliyor” diye konuştu.
Üst solunum yolu enfeksiyonlarının çocuklar arasında en sık görülen hastalıkların başında geldiğini söyleyen Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Manolya Kara, burun akıntısı, burun tıkanıklığı, boğaz ağrısı, öksürük ve hafif ateş gibi belirtilerle kendini gösteren bu hastalıkların genellikle viral enfeksiyonlar olduğunu söyledi. Özellikle rinovirüs, mevsimsel grip ve parainfluenza gibi virüslerin, kış aylarında daha yoğun şekilde görüldüğünü anlattı.
ÇOCUĞUM NEDEN SÜREKLİ HASTA OLUYOR?
“Çocuklar için bir başka sorun da bir virüsün neden olduğu hastalığı atlatmadan diğeriyle enfekte olabilmesi” diyen Doç. Dr. Kara, okulların bunun için çok uygun bir ortam olduğuna işaret ederek sözlerine şöyle devam etti: “Okul çağındaki çocukların sık hastalanmasının birkaç nedeni vardır. Kreş veya okul ortamlarında, henüz bağışıklık sistemleri tam gelişmemiş olan çocuklar, bir enfeksiyonu atlattıktan hemen sonra yeni bir virüsle karşılaşabilirler. Bu durum, çocukların yılda 6-8 kez enfeksiyon geçirmelerine neden olabilir. Neyse ki çocuğumuzun yaşı büyüdükçe bağışıklık sistemi artık bu virüsleri daha kolay tanır ve buna bağlı olarak hastalık sıklığı ve süresi kısalır.”
HANGİ VİRÜS HANGİ BELİRTİLERİ GÖSTERİYOR
Bu virüslere bağlı solunum yolu enfeksiyonları sırasında bazı bulguların zaman zaman daha baskın hale gelebildiğini anlatan Doç. Dr. Manolya Kara, hangi virüslerin hangi belirtileri gösterdiğini şöyle özetledi: “Örneğin rinovirüs enfeksiyonlarında burun tıkanıklığı, burun akıntısı, geniz akıntısı gibi bulgular daha ön planda iken, parainfluenza virüs enfeksiyonları sırasında ses kısıklığı ve havlar tarzda öksürük atakları ile karakterize krup tablosu daha sık gözlenir. Benzer şekilde adenovirüs enfeksiyonları sırasında çocuklarda boğaz ağrısı, farenjite eşlik eden kusma ve ishal saptanabilir. Çocuklarda göz enfeksiyonu (konjuktivit) gelişebilir. Bununla birlikte COVID virüsünün varyantlarına bağlı olarak klinik bulgular çeşitlilik göstermekle birlikte, şuan için en sık karşılaştığımız klinik tablo diğer virüslerden çok da ayırt edilemeyen, boğaz ağrısı, ses kısıklığı, burun tıkanıklığı ve kas ağrısı ile kendini gösteren gribal semptomlar şeklindedir.”
TEDAVİDE AMAÇ SEMPTOMLARI AZALTMAK
Çocuklar için özellikle grip dışında, virüs kaynaklı enfeksiyonlara özgü bir tedavi bulunmadığını ve bu tür enfeksiyonların tedavisinde amaçların semptomları hafifletmek ve çocukların iyileşmesini hızlandırmak olduğunu anlatan Doç. Dr. Manolya Kara, tedavi konusunda şu bilgileri verdi: “Çocukluk döneminde rutin olarak grip (influenza) virüsü dışında diğer virüslere ilişkin özgül bir tedavi yoktur. Tedavi yaklaşımımız çocukların şikayetlerinin geçmesi ve klinik iyileşmeye yönelik olmaktadır. Ateş nedeniyle sıvı kaybı artan çocukların sıvı alımının sağlanması, ateş ve ağrıya yönelik uygun dozlarda ağrı kesici-ateş düşürücü ilaçların kullanılması, burun tıkanıklığının giderilmesi ve istirahat tedavinin ana unsurlarıdır.”
ÇOCUKLARIN BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ DESTEKLEMEK İÇİN NELER YAPILMALI?
Güçlü bağışıklık sisteminin hem hastalıklardan korunmada hem de hastalıkları kısa sürede atlatmada çok önemli bir yeri olduğunun altını çizen Doç. Dr. Kara, çocukların bağışıklık sistemini güçlendirecek önerilerini sıraladı; “Çocuklarda bağışıklık sisteminin desteklenmesinde ana unsurlar dengeli beslenme, yeterli ve kaliteli bir uyku, eksiksiz aşılama ile düzenli fiziksel aktivite olarak düşünülebilir. Sağlıklı bir kahvaltı ile güne başlamak, gelişmiş bilişsel işlev ile ilişkili bulunmuştur. 6-17 yaş arası gençler her gün en az 60 dakika fiziksel aktiviteye katılmalıdır. Araştırmalar, fiziksel aktivitenin bilişsel becerilere, konsantrasyona, dikkate yardımcı olabileceğini ve bağışıklık sistemini desteklediğini göstermektedir. Çocuk hekimi tarafından okul öncesi dönemde ve sürecinde çocukların muayene edilerek, büyüme gelişmesinin değerlendirilmesi, gerekli olgulara destek tedavi ve çocukların aşı takvimine uygunluğunun kontrolü önemlidir.”
OKULLARDA DA ÖNLEM ALINMASI ŞART!
Enfeksiyonların özellikle okullarda çok daha hızlı yayılabildiğine işaret eden Doç. Dr. Kara, alınması gereken önlemleri şöyle sıraladı: “Okul ortamında çocukların sağlığını korumak için öncelikle öğretmenlerin, çocukların yerleşim düzenini ve sınıfın havalandırmasını gözden geçirmeleri gerekli. El hijyeni enfeksiyonları önlemede çok önemlidir. Bu nedenle çocukların sık sık ellerini yıkamaları sağlanmalı. Tuvaletlerden önce ve sonra ellerin en az 40 saniye boyunca yıkanması, enfeksiyon riskini azaltır. Bunun için gerekli yönlendirme ve hatırlatmalar yapılmalı. Öğle yemeği, oyun saatleri gibi toplu aktivitelerin yapıldığı alanlarda çocuklar ekstra dikkatli olmalıdır. Ebeveynler de hasta ya da hasta hissettiklerini söylediklerinde çocukları okula göndermemeli. İnfluenza aşısı olunmadıysa sezonun ortası olmasına karşın aşışınızı olunmalı.”
Yorum Yazın