1 Kasım seçimleri öncesinde İstanbul’da ki 5 şirket yönetimi odamız ve TÖHOB’un birlik içerisinde olması önemli bir mücadele sağladı. Seçim arifesinde görüşülmesi gerekilen herkesle görüştük. Esnafın tüm sorunları seçilen vekillerimiz sayesinde artık mecliste.
Haziran seçimleri sonrası hükümetin kurulamaması bizi fazlasıyla üzdü. Hedeflenen iyileştirmeler zamanında olamadı. Fakat Kasım seçimleri öncesinde tüm şirketler birlikte hareket ederek görüşülmesi gerekilen herkese sıkıntılarımızı ilettik. Zaten bizim sıkıntılarımızın aslında çoğu Türkiye’yi kapsayan sorunlar. İlettiğimiz tüm sorunlar siyasiler tarafından da kabul edildi. Esnaf adına büyük bir çaba gösterdik. Onlar da anlattıklarımızda haklılığımıza ikna oldular.
İndirimli Ücrete %18 KDV
Bugüne kadar haksızca hiçbir talepte bulunmadık. Haklıyız çünkü biz özel müteşebbisiz. Bizim bedava taşımak gibi bir lüksümüz olamaz. Bedava yapılan taşımacılık esnafımızı yıpratıyor. Esnafımız neredeyse iflasın eşiğine gelecek duruma ulaştı. İETT her geçen gün araç filosunu yeniliyor. Yeni arabalar ile İstanbul halkına hizmet sunuyor. Aynı şeyi bizim esnafımızdan da bekliyorlar. Fakat halk otobüs esnafının bu kazanlarla sübvanse almadığı müddetçe başarabilmesi imkansız. Bedava taşınan yolcu sayısınca devletin halk otobüs esnafını desteklemesi gerekmektedir.
Bedava taşımacılık yapan halk otobüsleri sigorta, vergiler gibi çeşitli gidr kalemlerince de desteklenmelidir. Bu sektörde artık KDV %18 olmamalıdır. Çünkü bedava, aktarma, indirimli gibi birçok kaybımız var. Yolcumuzun büyük bölümünü böyle kalemler oluşturuyor. İndirimli ücretle taşınan yolcu için bile %18 KDV ödeme pek uygun olmuyor.
Biz bir minibüs değiliz. A noktasından aldığımız yolcuyu B noktasına kadar götürmek zorundayız. Yolcu az diye indirip dönme lüksümüz yok. Tamamen komu hizmeti sağlıyoruz. Bu yüzden verilen emeğin karşılık bizlere destek yetkili mercilerce sağlanmalıdır. Bizlere bu destekler sağlansın ki moralli esnafımız, moralli şoförümüz olsun. Bu sayede daha güzel, daha mutlu ve daha güler yüzlü bir hizmet İstanbul halkına sunalım.
Esnafımız cebinde parası yokken, arabasını değişememiş veya senetlerini ödeyememişken morali de olamaz. Moralsiz esnafımız şoförüne zamanında maaşını ödeyemezse moralli şoför de olamaz. Yetkililerden tek isteğimiz bizi ikna edecek, zararlarımızı karşılayacak şekilde emeğimizin karşılığının ve ücretsizlerin payının bir an önce esnafa ödenmesidir.
Tanım Yasasında Artık Olmalıyız
Halk otobüslerinin 2918 sayılı yasada halen tanımı bulunmuyor. Seçim öncesinde yaptığımız tüm görüşmelerde vekillerimize bu konuyu anlattık. Bu yasada yer almak esnafımıza artık bir kimlik kazandıracaktır. Bu sayede esnafımız önünü görebilecektir. Daha rahat yatırım yapabileceğiz. Fiilen var olan bir sektörün yasada yer bulamaması yanlış bir durumdur. Hatta yıllarca üreticiler bile halk otobüs imalatına sahip değildi. Çeşitli düzenlemelerle halk otobüs statüsüne geliyordu araçlar.
Yasa ile ilgili önemli sözler aldık. Yeni hükümetimizin öncelikli icraatlarından birinin de tanım yasamız olmasını umut ediyoruz. Bu bir hak olmaktan öte bir gereklilik haline geldi. Yıllardır olan bir sektörün sadece ufak bir tanımı ilgili yasaya eklenecek. Fakat o ufacık ekleme dahi bizlerin aşamadığı birçok sorunun çözümünü sağlayacak.
Büyükşehir’den De Beklentilerimiz Var
Büyükşehir Belediye Başkanımız esnafımız için önemli iyileştirmeler sağladı. Şuanda halk otobüslerine tek mali destek belediyemiz tarafından sağlanıyor. Öğrenci taşımacılığında ki fiyat tarifesinin düşüklüğünden ötürü Büyükşehir tarafından başta 15 kuruş daha sonra ise yaptığımız görüşmeler ile 30 kuruşluk sübvanse almaya başladık. Sıkıntılı dönemimizde esnafımıza bir katkısı olduğu muhakkak. Fakat sürdürülebilir taşımacılık için daha büyük destekler gerekiyor. Yakıtta ÖTV indirimi, KDV indirimi gibi destekleri de hükümetimizden bekliyoruz.
Geçmişte halk otobüslerinin haberi olmadan UKOME’ye bir teklif verilmiş. İstanbul Otobüs A.Ş.’nin yükümlü olduğu yönerge halk otobüslerine de uygulanmak üzere kabul edilmiş. Özellikle yönergede ki ceza skalası bizler için çok ağır. Zaten esnafımız para kazanamazken bizim için bunun oluşu ağır geldi. Bizler ceza olmasın demiyoruz. Hiçbir hata cezasız olmak. Fakat makul seviyelerde olması gerekiyor. Bu yüzden bizim talebimiz ceza skalasının tekrar gözden geçirilerek makul bir yol bulunmasıdır. Yakında bu konunun UKOME’de karara bağlanacağına inanıyorum.
Biz yöneticiler ne yapıyor ve ne istiyorsak esnafın menfaatleri ve arzularına göre talep ediyoruz. Esnafımız ülkemizin selameti için elinden geleni layıkıyla yaptı. Hükümetimizden de esnafımızın selameti için taleplerimin yerine getirilmesini bekliyoruz.
Yorum Yazın