İstanbul'un karmaşık ulaşım ağı, her gün milyonlarca insanı bir araya getirirken, bu sistemin arka planında çalışan esnafların yaşadığı zorluklar göz ardı ediliyor. Son yıllarda artan maliyetler ve ekonomik belirsizlikler, toplu taşımacılık sektöründe çalışanların hayatını zorlaştırmış durumda. Sektördeki deneyimlerini esnafın lehine kullanmaya çalışan Mehmet Cahit Kuş, bu zorlukları daha iyi anlamak ve çözüm yollarını aramak amacıyla cesur bir ses yükseltiyor. 3 yıllık yönetim sürecinin ardından yaşananları ve geleceğe dair beklentilerini paylaşan Kuş, İstanbul halk otobüsçülüğünün karşılaştığı sorunları gözler önüne sererken, diyalog ve iş birliğinin önemine de dikkat çekiyor.
2021'de şirkete yönetici olarak girdiniz. Bu süreci bize biraz anlatır mısınız?
Evet, 2021 benim için hem kişisel hem de profesyonel açıdan zorlu bir yıl oldu. Babam Hacı Muhittin Kuş’un vefatıyla birlikte aile baskısıyla şirkete yönetici olarak girmem gerekti. Babam, şirketin temel direklerinden biriydi, bu yüzden onun kaybı hepimiz için büyük bir boşluk bıraktı. Aslında bir eğitimciyim ama geçmişten bugüne bu sektörde şoförlük ve muavinlik de yaptım; esnafın sorunlarına oldukça aşinaydım. Ancak yönetici olarak sorumluluk almak, tamamen farklı bir süreçti. Bu, zorluklarla dolu bir dönemdi ama aynı zamanda esnafa daha yakın olma fırsatını buldum. Şu an 3 yıldır muhasebeden sorumlu yöneticiyim.
Yönetici olarak geçirdiğiniz 3 yılda nasıl bir tecrübe yaşadınız? Esnafın en büyük sorunları neydi?
Göreve başladığımdan beri sürekli esnafla temas halinde oldum. Onların sıkıntılarını, ihtiyaçlarını anlamak ve çözüm üretmek önceliğim oldu. Esnafın sorunları aslında çok ortak: Ekonomik baskılar, maliyet artışları ve yönetimle olan iletişim eksiklikleri. Özellikle pandemi sonrası ekonomik koşulların zorlaşması ve enflasyonun yükselmesi esnafı fazlasıyla yıprattı. Şirketimiz, İstanbul’un Avrupa yakasında faaliyet gösteriyor ama sadece bu bölgede değil, tüm İstanbul genelinde çalışan esnafla birlikte hareket ediyoruz. Ne yazık ki sorunlarımız genel anlamda benzer.
Temmuz 2024 seçimlerinden bahseder misiniz? Yeniden yönetime seçildiniz. Bu süreç nasıl gelişti?
3 yıllık görev süremizi Temmuz 2024'te tamamladık ve 05 Eylül’de Kaya Ramada Oteli'nde yeni dönem için seçimlerimizi gerçekleştirdik. %75 gibi yüksek bir katılım oranıyla yeniden 3 yıllık bir dönem için göreve seçildik. Esnafımızın bize gösterdiği güven, sorumluluğumuzu daha da artırdı. Bu güveni boşa çıkarmamak adına daha çok çalışacağımızın sözünü verdik.
ÖTİS sistemine geçiş ve toplu ulaşım sisteminde yaşanan değişimler, esnafı nasıl etkiledi?
Aralık 2020’den itibaren Özel Toplu Ulaşım Sistemi’ne (ÖTİS) geçtik. Bu sistemle birlikte otobüslerimizin renkleri değişti, bakım-onarım süreçlerinde daha katı kurallar getirildi. Bu değişimler, İstanbul genelinde toplu ulaşımın kalitesini artırmak adına önemliydi ama esnafı da zorlayan bazı yönleri oldu. Özellikle maliyetler inanılmaz arttı. Pandeminin ardından ekonomik koşullar ağırlaştı ve maliyetler sabit kalmadı. Bakım, onarım gibi masraflar sürekli artıyor. Bu da esnafın dayanma gücünü zorlayan bir unsur.
Maliyetler konusuna değindiniz. Araç bakım ve tamirat giderlerinde ne tür artışlar yaşandı?
Ocak ayında yaptığımız bakımlarda 19-20 bin TL ödediğimiz araçlar için Mayıs sonunda 35-40 bin TL gibi rakamlar ödedik. Küçük araçlar için ise bu rakam 4.500-5.000 TL’den 12 bin TL’ye çıktı. Motor tamiratı için Ocak ayında ödediğimiz 150 bin TL, şimdi 300 bin TL’ye ulaştı. Esnaf bu maliyetlerle başa çıkmakta zorlanıyor. Bizim en büyük beklentimiz, maliyet artışlarına uygun bir güncellemenin yapılması. En az %30’luk bir güncelleme gerektiğini düşünüyorum.
Şoför maaşları ve personel sorunlarından da bahsetmek istiyorum. Bu konuda ne gibi sorunlar yaşıyorsunuz?
Şoför maaşları gerçekten büyük bir sorun haline geldi. Şu an piyasanın altında maaşlar verildiği için personel kaybı yaşıyoruz. Şoförler başka sektörlere yöneliyor, bu da bizi zor duruma sokuyor. Biz, maaşları artırmak için kendi imkânlarımızla şoförlere daha yüksek ücretler veriyoruz ama bu sürdürülebilir bir çözüm değil. İdarenin bu konuda adım atması gerekiyor. Eğer bu duruma çözüm bulunmazsa, personel bulmak giderek zorlaşacak ve sektör büyük bir krizle karşı karşıya kalabilir.
İBB ve İETT ile olan ilişkilerinizde çözüm arayışı nasıldır? Esnafın talepleri karşılanıyor mu?
İBB ve İETT ile olan ilişkilerde çözümün diyalog yoluyla sağlanabileceğine inanıyoruz. Masa başında alınan kararlar sahadaki gerçekleri yansıtmıyor. Orer saatleri, güzergah değişiklikleri gibi konularda sahada çalışan bizlerin daha fazla dikkate alınması gerekiyor. İETT ile diyaloglarımız zaman zaman yetersiz kalıyor, bu da esnafın mağdur olmasına neden oluyor. İstanbul’da toplu taşımada daha sürdürülebilir bir sistem için her iki tarafın da ortaklaşa çalışması gerekiyor.
Geleceğe yönelik beklentileriniz neler? Esnafa nasıl bir gelecek öngörüyorsunuz?
Esnafın en büyük beklentisi, maliyetlerdeki artışların dikkate alınarak güncellemelerin yapılması. Ayrıca amortisman bedelleri, araç yenileme gibi konularda bir düzenlemeye gidilmesi de büyük önem taşıyor. Yeni araçlar almak ya da mevcut araçları bakımda tutmak, esnafın sırtındaki en büyük yüklerden biri. İBB’nin bu konularda daha etkili adımlar atması gerekiyor. Eğer gerekli adımlar atılmazsa, esnafın bu şartlarda daha fazla ayakta kalması çok zor. Biz de esnaf olarak bu süreçte elimizden geleni yapacağız, çözüm arayışlarımızı sürdüreceğiz.
Son olarak, esnaf ve yolcular için nasıl bir mesaj vermek istersiniz?
Esnaf olarak amacımız, hem kendi işlerimizi sürdürülebilir kılmak hem de İstanbul halkına daha iyi bir hizmet sunmak. Yolcularımızın memnuniyeti bizim için çok önemli. Bu yüzden, hizmet kalitemizi artırmak adına elimizden gelen her şeyi yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz. Umarım, idare ile ortaklaşa çözümler bulur ve bu zorlukların üstesinden geliriz.
Yorum Yazın