İstanbul Halk Ulaşım A.Ş. KDV indirimine paralel olarak gelir vergisi yükünü azaltmada da kararlı. Esnafın en büyük beklentileri arasında olan elektronik ücret toplaması sisteminden kaynaklanan vergi yükünün azaltılması için şirket yönetiminin çabaları artarak devam ediyor. Yasal mevzuatlar çerçevesinde esnafın vergi yükünü hafifletmeye çalışan İstanbul Halk Ulaşım bu doğrultuda diğer halk otobüs firmaları ve TÖHOB’la da görüşmelerini sürdürüyor.
Geçtiğimiz hafta İstanbul Vergi Dairesi’nde ki görüşme sonrası yeni metodlar üzerine yoğunlaşan İstanbul halk otobüs şirketleri ve TÖHOB, bu hafta da şirket müdürleri ve mali müşavirleri ile yaptığı görüşme ile izlenecek yolu belirliyor. Mali müşavirlerin de katılım gösterdiği çalışma ile yapılacak planlama çerçevesinde talepler Ankara’ya iletilecek.
Konu hakkında açıklamalarda bulunan İstanbul Halk Ulaşım yöneticisi Lütfi Oktay “KDV konusunda zaten istediğimiz alındı ve talebimiz yasalaştı. Hatta Maliye Bakanlığı da ilgili tebliği hazırladı. Şuan sadece ilgili kararname beklenmekte. Kararnamenin çıkışı ile beraber yılbaşından itibaren uygulama başlayacak. Bizim asıl hedefimiz KDV uygulaması ile oluşacak yüksek gelir vergisine çözüm arayışımızdır. Şirket olarak bu konuda yasalar çerçevesinde yeni çözümler geliştirdik. Mali müşavirlerimiz ve diğer şirketlerimiz de katkılarda bulundular. Çalışmalarımız neticelenmesi ile teklifimiz rapor halinde Maliye Bakanlığı’na çözüm olarak sunulacaktır” dedi.
KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU VE BAZI KANUNLAR İLE 178 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMEDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN
Kanun No. 7104 Kabul Tarihi: 29/3/2018
MADDE 12- 3065 sayılı Kanunun mülga 38 inci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.
“Hasılat esaslı vergilendirme
MADDE 38- Ticari kazancı işletme hesabı esasına göre tespit edilenler ile mesleki kazancı serbest meslek kazanç defterine göre tespit edilenlerden Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen sektör ve meslek grupları kapsamında yer alanlar, talep etmeleri halinde vergiye tabi işlemlerin karşılığını teşkil eden (katma değer vergisi dâhil) bedel üzerinden, bu Kanunun 28 inci maddesi uyarınca belirlenen en yüksek oranı geçmemek üzere, Bakanlar Kurulunca ilgili sektör veya meslek grubu için belirlenen oran uygulanmak suretiyle hesapladıkları katma değer vergisini, indirilecek katma değer vergisi ile ilişkilendirmeksizin beyan ederek öderler.
Birinci fıkra kapsamında hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre vergilendirilen mükellefler, kazançlarının tespitinde kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla alış vesikalarında gösterilen katma değer vergisi ile hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre beyan ederek ödedikleri katma değer vergisini işlemin mahiyetine göre gider veya maliyet, yaptıkları teslim ve hizmetler dolayısıyla hesapladıkları katma değer vergisini gelir olarak dikkate alırlar.
Hasılat esaslı vergilendirme usulüne geçen mükellefler, iki yıl geçmedikçe bu usulden çıkamazlar.
Bakanlar Kurulu Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca bilanço esasına göre defter tutan gelir vergisi mükelleflerinden, yıllık iş hacimleri Vergi Usul Kanununun 178 inci maddesine göre ikinci sınıf tüccarlar için geçerli olan haddin iki katına kadar olanları, hasılat esaslı vergilendirme usulü kapsamına almaya, Maliye Bakanlığı bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.”
Yorum Yazın