Sektörün Önde Gelen İsimlerini Okuyucularımızla Buluşturmaya Devam Ediyoruz. Geçtiğimiz Yıl...
Sektörün Önde Gelen İsimlerini Okuyucularımızla Buluşturmaya Devam Ediyoruz. Geçtiğimiz Yıl Dünya Nüfusunun Yarısından Fazlasını Temsil Eden Uclg’ye Başkan Seçilen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş Bu Sayıdaki Konuğumuz.
İstanbul son dönemde bir dünya yıldızı olarak parladı. Önce 2010 Avrupa Kültür Başkenti, ardından da siz Dünya yerel Yönetimler Birliği Başkanı seçildiniz. Bu başarı nasıl geldi?
Başarımızın sırrı planlı yatırım, hizmet vizyonu ve insan odaklı çağdaş belediyecilik anlayışımızdır. İstanbul'un eksiklerini karşılayacak şekilde yaptığımız 44 Milyar TL'lik yatırım sayesinde kentin çehresi değişti. Başta ulaşım ve çevre olmak üzere spordan sağlığa sanattan kültüre, turizmden sosyal belediyeciliğe uzanan geniş bir alanda birçok sorun çözüldü. Bu gayretlerimiz küresel ölçekte de büyük bir beğeni topladı. İlk defa AB üyesi olmayan bir kent, Avrupa Kültür Başkenti seçildi. Bu payenin de hakkını verdik. Ardından UCLG ve bir BM kurumu olan UNACLA'nın başkanlığına getirildik. Bütün bu payeleri almamızın nedeni dünya kentlerinin İstanbul'un birleştiriciliğinden ve yerel yönetimlerdeki perspektifinden faydalanabilmesini sağlamaktır.
Her platformda İstanbul'un en büyük sorunu olarak trafiği göstermektesiniz. Bu sorunun çözümü adına ne gibi çalışmalar yapılmaktadır.
Göreve geldikten sonra çalışkan bir bürokrasi, uzman akademisyenler, iyi planlamacılar ve bu sorunu yaşayan İstanbullular ile birlikte el ele verdik ve yola koyulduk. İstanbulluların günlük seyahat eğilimlerini 40 bin hanede yüzyüze yapılan görüşmelerle belirledik. Günlük çözümlerle değil uzun vadeli perspektiflerle hareket ettik. Toplu taşımayı güçlendirmeyi amaçladık. Metro sistemini büyütmek, karayolunun baskılayan dengesiz ağırlığını azaltmak, deniz yolunu daha etkin bir şekilde kullanmak ve bu arada tüm sistemleri birbirine entegre etmekti amacımız. Yedi yılın sonunda geriye dönüp baktığımızda tıpkı ordusu Alplere sıkışan Kartacalı general Hannibal'in "ya bir yol bulacağız, ya bir yol açacağız" sözünde olduğu gibi "yol yaptığımızı ve bir yol açtığımızı" görüyorum. 23 milyar TL'yi bulan ulaşım yatırımlarımız, daha az seyahat sürelerinin, daha konforlu ve süratli bir yolculuğun, daha kolay erişebilir güzergâhların, temiz, çevreci ve tasarruflu bir kent taşımacılığının yolunu açtı. 81 kilometreye ulaşan metro hattımızla, inşa ettiğimiz 2 tünel yol, 231 kavşak ve404 kilometreyolla, 40 kilometrelik metrobüs hattıyla, kapasitesini 336 bin araca çıkarttığımız otoparklarla, 34 vapurla hizmet veren Şehir Hatlarıyla İstanbul'da ortalama yolculuk süresini 53 dakikadan 49 dakikaya indirdik. Kısacası çözüm yolunu bulduk ilerliyoruz.
2012 yılında 2918 sayılı yasaya göre şehir içi ulaşım araçları engellilere uygun olması gerekmektedir. Bu yasaya göre taşımacılık yapan araçlar basamaksız araçlar ile mi değişmeli yoksa engellilere uyumlu olabilmesi için engelli rampalarının takılması yeterli görülecek mi?
İlk etapta rampa takılarak araçların uygun hale getirilmesi gündemde. Fakat zamanla mevcut araçların engellilere uygun yenileri ile değiştirilmesi gerekmektedir.
İETT İstanbul'da otobüsle ulaşımı sağlayan bir kurum iken şu an İstanbul Otobüs A.Ş.'nin kurulmasına neden ihtiyaç duyulmuştur. İstanbul Otobüs A.Ş. filosu gelecek dönemde kaça ulaşacaktır?
İstanbul'da günlük hareketlilik her geçen gün artıyor. Biz de kaynaklarımızı daha verimli kullanma adına yeni alternatifler peşinde koşuyoruz. İstanbul Otobüs A.Ş. bu kapsamda ortaya çıktı. Bu sayede kamu kaynağı kullanmadan özel sektör finansmanı ile toplu taşımada yeni bir sistem başlattık. Bu bize kaynaklarımızı başka sorunların çözümü için kullanma imkânı tanıyor. Şu an 172 araçtan oluşan filomuzu 1500 araca kadar genişleteceğiz.
2023 İstanbul'unun ulaşımı nasıl olacak? İstanbulluyu ne gibi yenilikler ve nasıl bir İstanbul bekliyor?
Bu dönemde Kanal İstanbul, 3. köprü, Ro-La ve Ro-Ro projeleri bitmiş olacak. Bu sayede İstanbul'un içinden geçen karayolu taşımacılığı ve Boğaz trafiğini felç eden yük gemilerinden kurtulmuş olacağız. Böylece kentiçi ulaşım hem karayolu açısından hem de deniz yolu açısından rahatlayacak. Diğer yandan 2023'e geldiğimizde Marmaray ile birlikte toplam641 kilometreuzunluğunda bir raylı sistem hattına sahip olacağız. Toplu ulaşımın yüzde 73'ü raylı sistem ile gerçekleşecek. Aynı zamanda minibüs hatlarını da Havaray'a dönüştüreceğiz. Bu sayede karayollarının üzerindeki yük kalkacak. Dolayısıyla gelecekte İstanbul'da trafikten kaynaklanan gürültü kirliliği, emisyon yayılımı büyük oranda azalacak. Bir yandan İstanbul'da ulaşım kolaylaşıp, erişilebilirlik artarken diğer yandan da daha temiz bir havayı soluyup, daha temiz bir çevrede yaşayacağız.
Yeni dönemde İstanbul taksilerinin tek tip olması konusunda çalışma başlattınız. Bu süreç nasıl işleyecek? Tüm taksiler bu değişime katılmak zorunda mı? Bu konuda taksici esnafına ne gibi kolaylıklar sağlanacaktır?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından ruhsatlandırılmış olan tüm ticari taksi plakalı araçlar, bir merkezi kontrol ve alt uygulama merkezinden izlenecek, yönlendirilecek, kontrol ve koordine edilecek.
Sürücü ve yolcu güvenliğinin artırılarak, müşteriyle sürücüyü en hızlı, ekonomik rota ile buluşturacak. Böylece zaman, yakıt kaybı ve bekleme sorunları ortadan kalkacak. Gereksiz trafik yoğunluğu oluşturulmayacak. Araçlar belirlenen asgari özelliklere sahip olacak. Tüm üye araçlar belirlenecek esaslara uygun çalışacak. Sistem, 'Ticari Taksi Yönetim Merkezi' tarafından işletilecek. İş kapsamında İstanbul genelinde gelecek tüm çağrıları değerlendirecek bir merkez kurulacak. Taksiciler bu durumdan çok faydalanacak. Bu sayede trafikteki taksinin işsiz kalması gibi bir sorun kalmayacak. Çünkü merkez eksilen aracın yerine, yakındaki bir yerden fazlalık olan aracı devreye sokacak. Dönüşte, yakın olduğu bir yerde ihtiyaç olan aracın yerine başka yerde iş verecek. Böylelikle kimse işsiz kalmayacak. Taksicilerin en büyük sorunu olan zaman ve yakıt israfı ortadan kalkacak. Taksi plaka sahipleri ve sürücülerin geliri artacak.
Kuruluş aşamasında çeşitli tepkiler alan metrobüs sisteminin başarıyla İstanbul trafiğine hizmet verdiği görülmekte. Bu sistemi İstanbul'un çeşitli bölgelerinde de uygulamayı düşünüyor musunuz? Sistemde kullanılan ve sık sık arıza yaptığı basına yansıyan araçlardan memnun musunuz? Yerli üretim araçlar gibi çeşitli seçenekler üzerinde duruyor musunuz?
Bildiğiniz gibi şu anda metrobüs hattını Beylükdüzü'ne doğru genişletiyoruz. Beylikdüzü hattı açıldığında metrobüs sistemi10 kilometredaha uzayarak 50 kilometreye çıkacak. Bu anlamda zaten hattı genişletiyoruz. Diğer yandan "Bu araçlar yerine Türkiye'de yapılan araçları niye almadınız" diye sorgulayanlar var. 274 araç yerine Türkiye'de yapılan araçlardan 1000 tane koymak lazım. 1000 aracı koyduğunuz zaman o hat çalışır mı, çalışmaz. Buraya diğer otobüslerin birkaç katı insan taşıyabilen araçlara ihtiyaç var. Phileas bunlardan çok daha mükemmel geliştirilmiş ve çok daha fazla insan taşıyan otobüs. Tabii firma buradaki bazı arızaları ve problemleri gidermeye çalışıyor, giderdi de… Fakat şu da bir gerçek ki; işbirliği yaptığımız bir firma bize verdiği taahhütleri zamanında yerine getirmezse, başka firmalarla çalışırız. Şu an metrobüs hattında çok ciddi bir yoğunluk ve talep var. Diğer yandan da hat uzuyor. Bu sorunları gidermek için araç sayısının artması gerekiyor. Daha ileri tarihlerde gerektiği zaman tedarik edeceğiz. Bu anlamda başka firmalar da bu kapasitede araç üretirlerse, onları da görüşme alanımız içerisine alırız. Fiyatlarına, kullanım rahatlığına bakarız. Yeni firmalar, yeni araçlar çıkarsa onun bize getireceklerine bakarız. Tabii ki ekipmanlarına, garanti normlarına bakarak değerlendirme yaparız. Neticede araç ihtiyacımızı bir şekilde karşılamak zorundayız. Bunu karşılarken de kaynakları en iyi şekilde kullanıp, doğru alım yapmak durumundayız.
Halk otobüsü esnafından beklentileriniz nelerdir? Ne gibi tavsiyelerde bulunmak istersiniz?
İstanbul gibi çağdaş bir metropole yakışır bir hizmet standardının yakalanması gerekiyor. Biz, zaten 2014'e kadar Halk Otobüslerinin tepeden tırnağa yenilenmesini ve modern standartlarla uyumlu hale gelmesini istiyoruz. Ayrıca İstanbul'daki Halk Otobüsü şirketleri kaliteli hizmet verebilmek için kurumsallaşma çalışmalarına yöneliyorlar. Benim beklentim bu sürecin en sağlıklı ve hızlı şekilde nihayetine erdirilmesidir.
Turistik bölgelerde turizm taşımacılığı yapan firmalar park alanları konusunda önemli sıkıntılar yaşıyorlar. Bu konuda Büyükşehir Belediyesi ne gibi iyileştirmeler yapacaktır?
Otopark yetersizliği sadece turizm taşımacılığı yapanların değil İstanbul'un genel sorunu. Bunun farkında olduğumuz için göreve geldiğimizde 140 bin olan otopark kapasitesini 336 bine çıkardık. En kısa zamanda bu kapasiteyi 648 bine çıkarmak için çalışıyoruz. Böylece kentte otopark sorununu çözmüş olacağız. Diğer yandan hâlihazırda Çemberlitaş ve Ragıp Gümüşpala Caddesi'nde var olan turist otobüslerine yönelik park alanlarımızın da sayısını arttıracağız.
Yorum Yazın