ZF’nin geliştirdiği sürücüsüz ve elektrikli teslimat aracı, “son kilometre (last mile)” lojistik felsefesinde devrim yaratıyor. ZF, önümüzdeki beş yıllık süreç içerisinde e-mobilite ve otonom sürüş alanlarına 12 Milyar €’dan fazla yatırım yapmayı planlıyor. ZF CEO’su Scheider, firmanın gelecek hedefleri doğrultusunda ilerlediğini söyledi.
Hannover/Friedrichshafen Lojistik sektörü konu sürüş koşullarının otomasyonu olduğunda binek otomobil segmentini geride bırakıyor. ZF, inovatif konseptleri ve büyük yatırımlarıyla, bu akımı destekliyor. Örneğin; ZF’nin seri üretim evresi için sunduğu teknolojiler ve akıllı bağlantı çözümleri, ticari araçlarda lojistik operasyonlarını bağımsız bir şekilde yürütebilen otonom sürüş fonksiyonları ve kurye destek asistanlığı sağlıyor. Otonom teslimat kamyonları, “son kilometre (last mile)” teslimatları daha verimli hale getirecek ve gelecekte daha da artacak olan sevkiyat hacimlerinin etkin bir şekilde yönetilmesini sağlarken, şehiriçi trafiğin azaltılmasına da yardımcı olacak. ZF için e-mobilite ve otonom sürüş stratejik planlama anlamında büyük öneme sahip ve firma tarafından önümüzdeki beş yıllık süreç içerisinde bu alanlara 12 Milyar €’dan fazla bir yatırım yapılması planlanıyor.
ZF, IAA 2018 fuarındaki “Akıllı Lojistik” temasıyla, sahip olduğu otomasyon – akıllı bağlantı ve elektrifikasyon teknolojilerini, tüm lojistik zinciri için entegre ve göz alıcı çözümler olarak sunuyor. Araç işletim maliyetlerinin düşürülmesine verilen önem ile güvenlik ve verim alanlarındaki gelişmelerin etkisiyle, ticari araç segmentinde otonom sürüş uygulamalarının daha hızlı bir şekilde hayatımıza gireceğine inanılıyor.
ZF Friedrichshafen AG CEO’su Wolf-Henning Scheider, ZF standındaki açılış konuşmasında, “Teslimatların daha yalın, hızlı ve güvenli yapılabilmesi için ‘son kilometre (last mile)’ lojistik anlayışında bir devrim yaratıyoruz. Bu sebeple, konsept çalışmalarımızı önümüzdeki iki yıllık süreç içerisinde seri üretim aşamasına hazır hale getirebilmek için iş ortaklarımız ve müşterilerimiz ile birlikte çalışıyoruz.” şeklinde belirtti ve sözlerine şu şekilde devam etti. “İnovatif ve pratik çözüm üretmekteki sistem uzmanlığımızı pazara daha hızlı sunabilmek adına, sadece e-mobilite ve otonom sürüş alanlarına önümüzdeki beş yıllık süreç içerisinde 12 Milyar €’dan fazla yatırım yapacağız. Yeni teknoloji geliştirme harcamalarındaki artış ve global pazarlardaki zorluklara rağmen, ZF hedeflerine emin adımlarla ilerlemektedir. Satış hedefleri, yatırım artışları ve borçların azaltılması gibi yıllık hedeflerimizi gerçekleştireceğiz.”
ZF Innovation Van (İnovatif Panelvan) kargo teslimatlarına yardımcı oluyor ve trafik kaynaklı oluşabilecek sıkıntıların önüne geçiyor
Kargo lojistiğindeki “son kilometre (last mile) konusu oldukça çekici bir örnek. ZF’nin geliştirdiği Innovation Van (İnovatif Panelvan), geleceğin kargo teslimat ihtiyaçlarını karşılayacak akıllı bağlantı – otonom sürüş ve tam araç elektrifikasyonu gibi teknolojilerin faydalarını canlı olarak gösteriyor. Özellikle, sürekli artan kargo hacimleri ve bireysel alıcıların isteklerindeki değişkenlerin yönetilmesinde, ZF Innovation Van (İnovatif Panelvan) fark yaratıyor. Tüm bunların yanı sıra, şehiriçi trafiğin azaltılmasına ve düşük emisyon salınımına sağladığı katkılar ile lojistik sektörü içerisinde önemli bir ilgi odağı haline geliyor. Scheider konu hakkında şunları söyledi. “Bazı müşterilerimiz ile halı hazırda ciddi görüşmeler içerisindeyiz.” ZF Innovation Van (İnovatif Panelvan), yüksek hızlı işlemciye sahip ZF ProAI süper bilgisayar, kamera, radar ve lidar sistemlerinin oluşturduğu bir altyapıya sahip.
Tam elektrifikasyonlu ve 4. Seviye otonom sürüş özellikleri içeren bu araç, özellikle şehiriçi manevralar, şeritlerin olmadığı yollarda dahi aynı düzlemde yola devam etme, trafik işaretlerini algılama ve ani tehlikeli durumlarda reaksiyon gösterme gibi çeşitli fonksiyonları bağımsız bir şekilde yerine getirmek için tasarlanmış. Ayrıca, ZF Innovation Van (İnovatif Panelvan), çift sıra park yapmış araçlar gibi yol üzerindeki engelleri algılayabiliyor ve buna göre hareket etme kararını verebiliyor. “FollowMe” isimli özel fonksiyonuyla, tablet bilgisayar üzerinden uzaktan kontrol sağlayabilen sürücüler/kuryeler için büyük yardım sağlıyor. Eğer iki teslimat adresi arasında yürüme mesafesi kadar kısa bir uzaklık varsa, ZF Innovation Van (İnovatif Panelvan) sanal izdüşüm ile sürücüyü takip edebiliyor. Ek olarak, eğer teslimat noktasında uygun bir park yeri yoksa, sürücü aracı bir sonraki uygun park yerini bulması için gönderebiliyor. Böylelikle, günümüzde oldukça yaşanan çift sıra park durumunun önüne geçilerek trafik sıkışıklığının önüne geçiliyor.
Sınırları çizilmiş bölgeler otonom sürüş için cezbedici pazarlar olarak görülüyor
ZF’nin dünya lansmanını yaptığı “Innovation Truck (İnovatif Kamyon)” ve “Terminal Yard Tractor (Depo Çekicisi)” isimli iki yeni çözümü, yük taşımacılığındaki en büyük zorlukların üstesinden geliyor. Bu araçlar otonom bir şekilde dorse/treyler ya da konteyner değişimi (swap body) yapabiliyor. Sürücüsüz bu araçlar sayesinde, konteyner limanları, depolar ya da firmaların yükleme/boşaltma bölgeleri gibi alanlarında verimlilik, hız ve çevresel duyarlılık artıyor. Tüm bunlara ek olarak, kazaların azaltılması ve can ile mal kayıplarının önlenmesi adına katkı sağlıyor.
Scheider sözlerine şu şekilde devam etti: “Forwarding işlemi yapılan yük depoları ile hava ya da deniz terminalleri gibi alanlarda, sürücüz yük taşıma araçlarının ve otonom fonksiyonlarının büyük rol oynayacaklarına inanıyoruz. Yakın gelecekte, sınırları belli bu tip bölgelerde otoyollara kıyasla daha çok otonom araçları göreceğiz. Maliyet, güvenlik ve verimlilik anlamındaki katkıları dolayısıyla, kullanıcılar için fark ve kazanç yaratacaklar.”
ZF tüm ticari araç segmentlerine elektrikli çözümler sunuyor
ZF’nin akıllı lojistik (smart logistics) yaklaşımı, aynı zamanda sıfır emisyon projelerini de karşıladığı için, tüm araç sınıfları için uygulanabilir bir hale geliyor. Şehir merkezlerindeki hava kirliliğinin büyük ölçüde önüne geçilmesi gerekiyor. Elektrikli otobüs sistemlerine yönelik uluslararası boyutta gelen taleplere etkin bir yanıt olarak ZF, AxTrax AVE isimli elektrikli portal aksları için 1.000’den fazla sipariş almıştır ve bu konuda Avrupa’nın pazar lideridir. Bu komponentler; Los Angeles, Stuttgart ve Londra gibi şehirlerin arasında yer aldığı geniş bir coğrafyada, çok yakın zamanda sıfır emisyonla yılda 60 milyon kilometre yol koşulmasına katkı sağlayacaklar.
ZF, diğer ticari araç sınıflarında elektrifikasyon sağlanmasındaki çalışmalarını hızlandırıyor. Örneğin; otobüs ve kamyon segmentlerinde elektrikli dönüşüm imkanı sunan CeTrax isimli merkezi elektrikli tahrik ünitesi için yüksek adetli üretim siparişi almıştır. Hafif ticari araçlara yönelik elektrikli aks sistemleri 2019 yılının ortalarından itibaren seri üretime geçecektir. ZF, ağır kamyon elektrifikasyonu alanında öncü olduğunu kanıtlamıştır. TraXon Hybrid isimli ticari araç şanzımanı için ZF ve DAF ortak girişimiyle ilk saha testleri yapılmıştır. Bu test ile birlikte ağır kamyonlardaki elektrikli sistemlerin faydaları gösterilmiştir. Tam elektrikli manevra ve bir takım hybrid fonksiyonlarla % 5 ile % 7 arasında yakıt tasarrufu sağlama potansiyeli olduğu görülmüştür. Böylelikle, ağır ticari araç elektrifikasyonundaki potansiyel, ZF tarafından gözler önüne serilmiştir.
Yorum Yazın