İlk seri üretim eActros, Mercedes-Benz’in Wörth Fabrikası’nda bulunan Geleceğin Kamyon Merkezi’nde banttan indi. Mercedes-Benz Wörth, karbondioksitten arındırılmış elektrikli kamyonların üretiminde kilit bir öneme sahip olacak. eActros’lar dönüştürülme işlemi için Geleceğin Kamyon Merkezi’ne getirilmeden önce, geleneksel kamyonlarla birlikte mevcut montaj hattında esnek üretim mantığıyla monte ediliyor.
Mercedes-Benz, Haziran ayı sonunda dünya lansmanını gerçekleştirdiği eActros’un seri üretimine Wörth Fabrikası içerisinde yeni açılan “Geleceğin Kamyon Merkezi”nde başladı.
Wörth Fabrikası’nın 75 numaralı binasının üretim alanında yer alan Geleceğin Kamyon Merkezi, banttan çıkan eActros ile birlikte operasyonlarına resmen başlamış bulunuyor. Ayrıca gelecekte Mercedes-Benz markalı kamyonların elektrikli hale getirilmesi işlemi de bu merkezden yürütülecek. eEconic’in seri üretimine 2022’nin ikinci yarısında başlanması planlanırken uzun yol taşımacılığına yönelik batarya elektrikli eActros çekicileri ise 2024 yılında seri üretimi hazır hale getirilecek.
Etkinlikte konuşan Mercedes-Benz Kamyonlarından Sorumlu Daimler Truck AG Yönetim Kurulu Üyesi Karin Rådström, “eActros’larda seri üretime geçiyor olmamız sıfır emisyonlu taşımacılık hakkında ne kadar ciddi olduğumuzu kanıtlıyor. eActros, Mercedes-Benz’in ilk batarya elektrikli seri üretim kamyonu. Bu alanda seri üretime geçmek, bizim için de müşterilerimiz için de CO2 nötr karayolu taşımacılığı açısından da çok büyük bir adım. Geleceğin Mercedes-Benz kamyonlarının üretimine aslında bugünden başlıyoruz.” dedi.
Mercedes-Benz Trucks Operasyonlar Müdürü Sven Gräble konu hakkında şunları söyledi: “Bugün sektörde yerel ölçekte CO2 nötr kamyonların üretilmesi için yaşanan teknolojik dönüşüm, bizim de lokasyonlarımızda ve üretimimizde ciddi değişiklikler yapmamız gerektiği anlamına geliyor. Bizler için eActros üretim hattını açmak rutin bir işlem değil, gerçekten yeni bir başlangıç. Tam esneklik adını verdiğimiz kavramla elektrikli kamyonları mevcut üretim sistemlerimize entegre etmemiz mümkün oldu. Bu şekilde fabrikamız, piyasada oluşan talebe etkili ve hızlı bir şekilde cevap verebiliyor; aynı zamanda Mercedes-Benz’in zorlayıcı kalite standartlarını güvenli bir şekilde karşılayabiliyor.”
eActros’lar, dönüştürülme işlemi için Geleceğin Kamyon Merkezi’ne getirilmeden önce, geleneksel kamyonlarla birlikte mevcut montaj hattında esnek üretim mantığıyla monte ediliyor. İşin özünde, farklı araç tiplerinin montajı mümkün olduğu kadar entegre bir şekilde gerçekleştirilecek. Üretilecek olan araç için, elektrikli bir güç aktarma mekanizması ya da geleneksel içten yanmalı motor da kullanılsa, aracın temel yapısı tek bir montaj hattında oturtulacak.
Montaj hattından çıkan eActros, Geleceğin Kamyon Merkezi’ne götürülerek elektrikli hale getiriliyor. Geçtiğimiz aylarda Geleceğin Kamyonları Merkezi’nde yeni üretim süreçlerine yönelik olarak yoğun hazırlıklar yapıldı. Bu hazırlıklar arasında yeni bir montaj hattının inşası da var. eActros’un kalan montajı bu hatta adım adım gerçekleştirilecek. Üretimin çeşitli aşamalarında, şarj ünitesi dahil olmak üzere yüksek gerilimli bataryaların ve diğer yüksek gerilimli bileşenlerin montajı burada yapılıyor. Bütün bileşenlerin montajı tamamlandığında, bütün sistem Geleceğin Kamyonları Merkezi’nde operasyonel olarak test ediliyor. Bu noktadan sonra kamyon sürüşe hazır hale geliyor. Araç, son işlemler ve nihai kontrol için geleneksel üretim süreçlerine yeniden dahil ediliyor.
eActros ile başlayan süreç diğer modellerle de devam edecek. Temmuz ayı ortasında yönetim ve çalışma konseyi, Wörth Fabrikası’nın batarya elektrikli ve hidrojen yakıt hücreli araçların sürdürülebilir seri üretimini içeren bir gelecek hedefi üzerinde anlaşmaya vardı. Bu hedef kapsamında iş gücünün bu dönüşüme uygun şekilde geliştirilmesi ve eğitilmesi ile tesislerdeki dijitalleşmenin artırılması öngörülüyor.
Konsept araçtan seri üretime: Mercedes-Benz eActros
Mercedes-Benz, 2016’da Hanover’de düzenlenen Uluslararası Ticari Araçlar Fuarı’nda şehir içi ulaşıma yönelik ağır hizmet tipi kamyonlar kategorisinde kendi konsept aracını sunmuştu. 2018’den bugüne, Almanya’da ve diğer Avrupa ülkelerinde 10 adet prototip eActros uygulama testine tabi tutuldu. “eActros İnovasyon Filosu”nun amacı, üretime hazır eActros’ları müşterilerle birlikte öğrenmekti. Prototiplerine kıyasla üretim modeli; menzil, sürüş performansı ve güvenlik gibi bazı konularda önemli ölçüde geliştirildi.
eActros’un teknolojik merkezi, iki kademeli şanzıman ve iki adet entegre elektrikli motordan oluşan tahrik ünitesinden oluşuyor. Bu iki motor muazzam sürüş kolaylığı ve yüksek sürüş dinamiği sağlıyor. Sessiz ve sıfır emisyonlu elektrikli araçlar gece teslimatları için uygun olduğu gibi dizel araçların yasak olduğu şehirlerde de şehir içi trafiğine uygun. eActros’larda modeline bağlı olarak üçlü veya dörtlü batarya paketleri bulunuyor ve menzil 400 km’ye kadar çıkabiliyor. eActros’lar 160 kW’a kadar şarj edilebiliyor. Üçlü bataryalar, 400A’lık bir şarj akımına sahip standart bir DC hızlı şarj istasyonunda bir saatten çok az fazla bir sürede yüzde 20’den yüzde 80 oranında şarj edilebiliyor. eActros’lar, uygunluk ve performans açısından bakıldığında günlük dağıtım operasyonları için oldukça ideal.
Mercedes-Benz, nakliye firmalarının e-mobiliteye geçişinin her aşamasında firmalara destek sağlayabilmek amacıyla eActros’ları müşterilere yönelik danışmanlık ve servis hizmetleri dahil olacak şekilde kapsayıcı bir sistemle oluşturdu. Böylece marka, mümkün olan en iyi araç kullanma deneyimini sunmanın yanı sıra, maliyet optimizasyonunda ve şarj altyapısının oluşturulmasında da destek sağlayacak.
Mercedes-Benz, Actros modelleri ve kazasız sürüşü temin etmek üzere üreticilerin aldığı önlemlerle bugün karayollarında mümkün olan güvenlik seviyesini ideal bir şekilde karşıladığını göstermişti. eActros’ların güvenliğine gelince; Mercedes-Benz, yalnızca güncel olarak sunulan güvenlik sistemlere odaklanmamış olup aynı zamanda elektrikli araçlara ve yüksek gerilimli sistemlere ilişkin güvenlik sistemlerinin zorlukları üzerinde de çalıştı.
Seri üretim eActros ilk etapta Almanya, Avusturya, İsviçre, İtalya, İspanya, Fransa, Belçika, Büyük Krallık, Danimarka, Norveç ve İsveç’te piyasaya sürülürken diğer pazarlar için de çalışmalar devam ediyor.
Yorum Yazın