Üçüncü köprü İstanbul trafiğine çözüm olur mu? sorusuna İstanbulluların cevaplarını araştıran Beykoz Lojistik MYO Lojistik Uygulamaları ve Araştırma Merkezi, 3. Köprünün tek başına çözüm getirmeye yetmeyeceğini ortaya koyarken, trafik sorununun kapsamlı çözümü için Trafik Paketi hazırlanması yönünde çağrı yaptı.
Beykoz Lojistik MYO Lojistik Uygulamaları ve Araştırma Merkezi tarafından, Bülent Tanla danışmanlığında ve Prof. Dr. Okan Tuna koordinatörlüğünde yapılan Üçüncü köprü trafik sorununa çözüm olur mu? algı anketine göre İstanbulluların yüzde 68i Evet cevabı verirken yüzde 32si Hayır dedi. İstanbulun 39 ilçe merkezinde 1200 kişi ile yüz yüze görüşülerek yapılan araştırmada erkeklerin yüzde 70i, kadınların yüzde 66sı köprünün trafik sorununu çözeceğini ifade etti. Diğer yandan üçüncü köprünün yapımına İstanbul Avrupa yakasında Evet yanıtını verenlerin oranı yüzde 69 iken, Anadolu Yakasında bu oranın yüzde 67 olduğu görüldü.
3. Köprünün yapımının İstanbul trafiğine çözümün sadece bir parçası olabileceğini belirten Beykoz Lojistik MYO Lojistik Uygulamaları ve Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Okan Tuna, çözüme yönelik olarak bütünleşik bir trafik paketi hazırlanması gerektiğini ve tüm tarafların fedakarlığa hazır olması gerektiğini ifade etti.
Prof. Tuna köprünün işlevi ve trafik sorununa çözümü hakkında 2014-2018 yıllarını kapsayan 10. Kalkınma Planına göre 3. Köprüden beklenti daha çok kargo yolu olarak kullanılması ve bunun içerisinde demiryolunun da ciddi bir pay almasıdır. 3. Köprü, bağlantı yolları ve Kuzey Marmara otoyolu ile üçüncü havalimanının da ortaya çıkması ile bir kargo koridoru olarak tasarlanabilir. Bu hattan, herhangi bir bürokrasiye, formaliteye takılmadan, hızlıca gümrük ve transit işlemleri yapılabilmelidir. Bu süreçler tasarlanabildiğinde köprünün trafiğe yönelik katkısı somut olarak devreye girebilecektir. dedi.
PERAKENDE SEVKİYATLARI TRAFİĞİ FELÇ EDİYOR
Öte yandan kent içi lojistik hareketin trafik üzerinde kurduğu baskıya değinen Okan Tuna, yapılan araştırmalarda şehir içinde bakkal, market, büfe ve diğer perakende satış noktalarına günde en az 18-20 farklı ürün sevkiyatı olduğunu belirterek İstanbul içinde bu tür perakende noktalarının sayısı ve bulundukları alanların darlığı düşünüldüğünde, bu tür hareketlerin önemli derecede trafik yoğunluğu oluşturduğu görülür. E- ticaretin de artmasıyla birlikte küçük parça gönderilerin de arttığını gözlemekteyiz. Şu anda e-ticaret kapsamında yapılan kargo işlemlerinin yüzde 26sı İstanbul içinde yapılmaktadır. Doğal olarak bu da bir trafik yaratmaktadır dedi.
Trafik sorununun çözümü için öncelikle kentsel lojistik anlamında yük sevkiyatının düzenlemesi gerektiğini ifade eden Prof. Tuna, çözüme yönelik yapılan çalışmalardan çıkan sonuçları şöyle özetledi:
- Demiryolu ve denizyolunun daha yoğun kullanılması: Marmaray projesi her ne kadar yolcu ağırlıklı da olsa yük treni de işletilecektir. Ancak sınırlı ve planlı olarak bu geçiş 24:00 ile 05:00 saatleri arasında yapılacak ve 21 geliş, 21 gidiş olmak üzere 42 adet tren seferi gerçekleşecektir. Bu durum demiryolunun kargo taşımacılığında kullanılabilmesi için başka alternatiflerin de gündeme getirilmesini gerekli kılmaktadır. Bu doğrultuda, Tekirdağ - Bandırma ve Tekirdağ - Derince feribot tren seferleri başlatılmalı ve geliştirilmelidir.
- Yol ücretlendirme: Şehir içinde belirli bölgelere girişin ücrete tabi olmasını sağlayan bu sistem, 2003 yılından bu yana Londrada uygulanmaktadır. Bu sayede Londrada trafik sıkışıklığı yüzde 18 oranında düzelmiş, gecikmeler yüzde 30 oranında önlenebilmiştir.
- Gece sevkiyatları: Barcelona, Dublin gibi birçok şehirde başarıyla uygulanan bu sistemle, şehir içinde perakende noktalarına yapılan gündüz sevkiyatları yasaklanmış, trafik büyük ölçüde rahatlamıştır.
- Yol ve cadde sınıflandırması: Buna göre belli araçların girişlerine belli özelliklerdeki yol ve caddelerde izin verilmesi gündeme gelebilir. Bu uygulama ile her yükleme aracının her alana girmesi engellenecek ve trafik yoğunluğunda iyileştirmeler sağlanabilecektir.
Yorum Yazın