İstanbul
DOLAR34.0692
EURO37.7489
ALTIN2730.4

Sorunları Konuşmak Değil, Çözüme Adım Atmak Gerek

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Sorunları Konuşmak Değil, Çözüme Adım Atmak Gerek
Abone ol
Yeni İstanbul Halk Otobüsleri Başkanı Murat Yeşilyurt ile sektörel durumu konuştuk. Başkan Yeşilyurt, “herkes hastalığı konuşuyor fakat tedaviyi ele alan yok. Çözüm; hastalığı tartışmakla değil, çözüme adım atmakla olur. Yerimizde saydıkça sorunlar daha da büyüyor. Artık bir yerden başlayıp bu kötü gidişe dur demeliyiz” dedi.

Kendinizi tanıtır mısınız?

Yaklaşık 1988 yılından beri bu sektörde varım. Gençliğimiz hep burada geçti. Çok genç yaşlarda esnaflarımızın sunduğu teveccüh ile sektörü her alanda temsil etmiş birisi olarak bugün de Yeni İstanbul Halk Otobüsleri’nin başkanlığına seçildim. Geçmişten çok zorlu bir süreç ile karşı karşıyayız. Çünkü yıllar içerisinde dünya gelişmiş ama sektör olarak bizler hep yerimizde kalmışız. O sebeple artık çok gerideyiz. Çok önemli sorunlarımız var. Her geçen gün ise geç kalıyoruz.

Sizce Çözüm Nedir?

Sektörde herkes sorunları biliyor. Çözüm için dahi masaya oturulduğunda herkes sorunları konuşuyor. Oysa zaten sorunları bilmeyen yok. Aman soruna çözüm bulmak olmalı. Sorun olmuş bir hastalık, amaç hastalığa şifa bulmak olmalı. Şuan sektörün durumu ahlanmaktan ibaret. Sorunları konuşmanın inanın çözüme hiçbir faydası yok. Sorunları dile getirenlere peki ya çözüm dediğinizde sessizlik oluyor.

Sektörün Yapısı Değişmeli

2000 yılında bir araç değişim sıkıntısı yaşanmıştı. Araç filosu 83-84 modeldi ve Büyükşehir Belediyesi artık araçların değişmesi gerektiğini bildirmişti. Oysa esnafın ne yeni bir araç alabilecek parası ne de aracına bakım yapacak gücü vardı. Ayrıca o zamanlar ülkede şimdiki gibi otobüs üretimi de yoktu. Sadece 2 marka mevcuttu. O günlere baktığımda aslına benzer durumlar içerisindeyiz. Yine araç filosu yaşlandı ve esnafın alım gücü zayıf. Otobüslere bakım yapmak bile zor.

Birkaç yılda bir aynı sorunları tekrarlıyorsak sorun aslında yapıda. Bizler artık sektör yapısını değişmeliyiz. O zamanlar araç filosu 840’tı. Bugün ise 3041 araç aynı sorunu yaşıyor. Sayımız artsa da maalesef ilerleyememişiz. O zamanlarda canı sıkılan şirket kuruyordu. 30-40 araç birleşip tabela takıyordu. Sonunda İETT duruma müdahil oldu ve 350 araç kriteri getirdi. Bu kriter sayesinde Özulaş, İstanbul Halk Ulaşım ve Yeni İstanbul şirketleri kuruldu ve çok başlılık sona erdi. Bugünde bakıyorsunuz 10 şirket olmuşuz. Keşke o zaman 350 değil de 1000 araç şartı konulsaydı. Anadolu ve Avrupa yakası olarak 2 şirket olarak planlansaydı. Belki o zaman sorunları daha rahat çözebilirdik.

 Neden daha az şirket?

Bunu herkes dillendiriyor ama artık bunu bir hedef haline getirip tartışmak gerek. Sadece sosyal mecralarda konuşarak başarılmıyor. Öyle olunca herkes bilip bilmeden konuşuyor. Önemli olan bunu hayata geçirmek. Şirket kurulsun maliyetler düşsün kafası ile konuşmak başarı sağlamıyor. Tek çatı önemli bir kurumsallaşma adımı olacaktır.

Bugün en basit bir konuda dahi 10 başkanın karar alması bekleniyor. Eğer bu birleşim sağlansa 1 veya iki başkan hızlıca karar almak imkanı sağlayacaktır. Bu sayede kurumsallaşma süreci de hızlanacaktır. Kurumsallaşmanın getirileri görüldüğünde inanın süreç çok hızlı ilerleyecektir. Bugün 3041 aracın her biri kendi başına lastik değişme derdinde. Düşünsenize kurumsallaşma ile oluşacak maliyet avantajını. Bunu tüm girdi kalemlerimiz için uyarlayabilirsiniz. Şuaınki yönetimlerin böyle bir yetkisi dahi yok. Bizler sadece aracı şirketleriz. Oysa çok daha iyi imkanlar kazanılabilir.

Ödemelerde Gecikir

Bugün mevcut yapıları ile şirketleri gücü malumunuz. Bence yetkileri dahilinde şirketlerimiz en iyisini sunuyor. Çünkü yetkimiz bu kadar. Biliyorsunuz şuan bir ödeme sorunu yaşıyoruz. Alacaklarımız birikti ve kimse ne olacağını bilmiyor. Seçimler sebebi ile olabilir, doğrudur ama bizim dağınıklığımızın da etkisi var. Düşünsenize idarenin bir kişi ile mi muhatap olması yoksa 10 kişi ile mi muhatap olması çözüm sağlar.

Esnafa güven verilmeli sorunları bir an önce çözme adına çalışılmalı. İlk olarak esnaf bilinçlendirilmeli. Hatta yönetimler belli bir eğitimden geçirilmeli.

Profesyonelleşme neden sağlanamıyor?

Aynen dediğiniz gibi profesyonelleşme sağlanamıyor. Çözümde zaten burada. Bugün 3041 otobüs milyar dolarlık bir sermayeden bahsediyoruz. Birleşme olsa bugün ülkemizin sayılı şirketlerinden oluruz. 3000 ortağı ve 7000 çalışanı olan muazzam bir holdingden bahsederiz.

Hemen bir sermaye şirketi olmak zor, esnaf razı olmaz ama çatıyı kurarak bu adımı başlatabiliriz. Bunlar adım adım planlanmalı. Bugün herkes o ilk adımı atmaktan kaçınıyor. Oysa sonrası zaten kolay. Çatı derken resmi temsilcimiz olarak tabiki odamız var ama şirket yapıları düzenlenmeli. Çünkü yürütme yetkisi şirketlerde. Asya ve Avrupa olarak yapılanmalıyız. Önce yöneticileri hazırlamalıyız. Onlar hazır olmadan esnafı hazırlayamazsınız.

İlk olarak belki de aynı binada yer alarak bu birlikteliği başlatabiliriz. Birimlerimiz ortak çalışır. Yönetimler yakınlaşır. Dışarıya da işte biz beraberiz diyebiliriz. Bunları sağlamak lazım. Zaman geçiyor ve bu bizim aleyhimize. Sektör hayattan geri kalıyor. Bugün yaşadığımız sorunlarının tamamına sebep olan durum budur.

Geleceği nasıl görüyorsunuz?

Ben çok doğal bir insanım. Yeter ki böyle bir çatı olsun, ilk istifa edecek olanım. Hiçbir şahsi hedefim yok. Sonuçta bu sağlandığı zaman hepimiz kazanacağız, sektör kazanacak.

Mesela az önce İstanbul’da ki bilet fiyatları geldi bana. 2014 yılında tam bilet 2,30TL, bugün ise 20TL. peki aynı yıllarda sıfır bir otobüs fiyatı ile bugün otobüs fiyatları arasında ki artış nedir? Otobüsçünün alım gücü ne kadar düşmüş? Tüm bunlar profesyonel ekipleriniz tarafından hesaplanmalı. Yolcu başı maliyetler çıkarılmalı.

Metro ağları her geçen gün artıyor. Ayrıca yeni yerleşim alanları açılıyor. Bu zamana kadar bu durumların hiçbiri ele alınmadı. Ancak sorun hayat bulunca çözüm yollarına bakıldı. İşte profesyonellik yıllar öncesinden bunları planlamayı gerektirir. Eğer bunları başarsak geleceği gerçekten çok güzel göreceğim.

Tüm bu çalışmalar ile hem sektör kazanımları korunmalı hem de İstanbul halkına en güzel hizmet sunulmalıdır. Sadece idareyi haksız görmek olmaz. Bizlerin de başarması gerekenler var. Bu konuda adımlar atmalı bir farklılık yaratmalıyız.

İdare ile süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?

İETT Genel Müdür İrfan Demet bizler için çok büyük bir şans. Kendisi alanında gerçekten başarılı ve aktif bir isim. Yaklaşık 5 yıldır tanıyorum. Birçok toplantı ve görüşmemiz oldu. Çok samimi insandır. Keza İETT ve İBB’nin tüm kademelerinde sektörümüz son 5 yılda daima kabul görmüş ve aktif bir çalışma süreci yürütmüşüzdür. Hatta ÖTİS gibi bir sistem pandemiye rağmen hayat bulmuştur. Eksikleri olabilir ama 40 yıllık bir düzeni değiştirebilecek kadar yoğun bir süreç içerisinde çalışıldı. Bu bile pandemi koşullarına rağmen İETT ve İBB bürokratlarının çalışkanlığını kanıtlar.

Yaşanan sıkıntılar elbet var ama önce kendimize bakmalıyız. Çünkü kendi sorunlarımızı çözdüğümüzde talepler sürecinde haklı konumda olabiliriz. Bakın geçmişten bugüne İETT ve İBB yönetimi ile bu kadar fazla görüşme olmuş mudur? Aslında bu yönetim ve yaklaşımı bizler için bir fırsattır. Bu imkanı doğru değerlendirmek gerekir. ÖTİS ve sonrasında birçok çalışma süreci yürütüldü. İBB Genel Sekreteri Can Akın Çağlar’a kadar tüm bürokratlar ile önemli çalışma süreçleri yürüttük. Ben şahsen İBB ve İETT yönetiminin bizler için bir fırsat olduğunu, yeniliğe açık ve destekleyici bir kadro olduğunu düşünüyorum.

Şovmenlere Heba Edilmemeli

Esnafımızın önemli sorunları var. Bunların başında da ödeme düzensizliği geliyor. Muhalefet olmalı ama muhalefetin amacı sorundan nemalanmak olmamalı. Amaç yapıcı muhalefet olmalıdır. Sorunları konuşmak başkadır, çözüm önerileri sunmaksa başka. Bugün sektör sorunları durmadan konuşuyor olduğundan kaybediyor.

İşte ödemelerin alınamaması bir sorun. Ayrıca güncelleme süreçleri de benzer bir durumda. Yapılan görüşmelerden alınan verim, hepsi birer sorun. Bu sorunları konuşmak ise çözüm sağlamıyor. Muhataplarımızı tartmak yerine önce kendimize bakmamız gerekiyor. 30 yıl önceyi halen yaşıyoruz, ilerleyemedik. Ama bugün İstanbul çok başka bir yerde. Hemen her ilçesine metro ulaşmış, firmaları kurumsallaşmış, 2 otobüs üreticisinden ülkemiz otobüs üretim üssüne dönüşmüş. Fakat bizde sadece biletçiler kaldırıldı.

İnsanlık ve şirketler artık başka noktada. Bireysel işletmecilik her alanda bitti. Profesyonellik kazanamayan her sektör yok oluşa doğru sürükleniyor. Biz bu halimize rağmen ayaktayız ve fırsatımız var. Bize bu konuda destek sunacak kamu otoritesi de var. Sektör olarak artık kendimizi üst seviyelere ulaştırma adına adımlar atmamız gerekiyor. Sektör olarak bu imkana sahibiz. Büyük bir camiayız ama eğer bir olmayı başarabilirsek.

TÖHOB, TŞOF, İstanbul Halk Otobüsleri Esnaf Odası, şirket ve kooperatiflerimiz ile sorunları konuşmak adına değil, geleceğe uzanma adına zaman kaybetmeden iş birliği sağlamalıyız. Bugün halen varsak aslında geç kalmamışız demektir. Bu sektör bir olarak çok şey başardı. Eğer büyük başarılara imza atmak isterse bunu da başarır.

Halk Ulaşım Dergisi’ne sektörümüze kattıkları için de teşekkür ederim.

 

Anahtar Kelimeler:
  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN
Mercedes-Benz Türk’ün En İyi Otobüs Teknisyenleri ‘BusTech Challenge’ ile BelirlendiÖnceki Haber

Mercedes-Benz Türk’ün En İyi Otobüs Tekn...

Aksaray AR-GE Merkezi, Daimler Truck AG’nin Uzun Yol Testi Onayı Veren Tek MerkeziSonraki Haber

Aksaray AR-GE Merkezi, Daimler Truck AG’...

Yorum Yazın

Başka haber bulunmuyor!

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar