Avrupa Birliğinde başlayan ve kısa sürede dünya çapındaki deniz kirliliğine dikkat çekmek amacıyla hareket alanını genişleten Waste Free Oceans (Atıksız Denizler Vakfı) (WFO), denizlerin atıklardan temizlenmesi yönündeki çalışmalarına hız verdi
Geçtiğimiz günlerde Belçikanın başkenti Brükselde düzenlenen konferansta bir araya gelen WFO, Türkiyenin de kıyısı bulunan Akdenizde yaşanan kirliliğin başlıca sorumlusu Lübnan Sayda Limanındaki çöp dağları sorununu masaya yatırdı. Ünlü Aktör Jeremy Ironsın rol aldığı ve Sayda Limanında çekilen Trashed filminin konferans ile aynı günde Brükselde vizyona girmesi ile konu daha dikkat çekici hale geldi.
Brükseldeki konferansta, WFO Türkiye, Ortadoğu ve Afrika Başkanlığını yürüten Yavuz Eroğlu da bir konuşma yaptı ve görev alanında yer alan Sayda Limanının da dâhil olduğu bölgelerde yürüttükleri çalışmalar hakkında bilgi verdi. Eroğlu, konuşmasında Sayda kentinin deniz kıyısındaki vahşi atık depolama alanından tüm Akdenize yayılan kirliliğe dikkat çekti. WFO olarak deniz yüzeyinin özel ağlarla balıkçılarla birlikte temizlenmesi, dalgıçlarla deniz altında, kumsalda ise halkla yapılacak çalışmalardan bahsetti. Bu konuda yaptırdıkları bilimsel ön çalışma ve proje de ilk kez konferansta tanıtıldı.
WFO Türkiye, Ortadoğu ve Afrika Başkanı Yavuz Eroğlu, öncelikle deniz kıyısındaki çöp dağlarını oluşturan atık alanının yeni ve modern atık yönetiminin uygulandığı merkezlere taşınması ve denizin yüzeyi ile yatağında oluşan atıkların temizlenmesi gerektiğini vurguladı. Sayda Limanındaki çöp sorunun çözümü konusunda bilgiler veren Eroğlu, Avrupa Yatırım Bankasının fonlarıyla bu çöplüğün, yeni yapılacak modern atık merkezine taşıması yanında WFO bir Pilot Proje ile denizi temizlemeye başlıyor. Bu çalışma üç ayaktan oluşuyor. Projenin birinci ayağı dalgıçlarla deniz yatağının temizlenmesi, ikinci ayağı su yüzeyinin balıkçılar tarafından özel ağlarla temizlenmesi, üçüncü ve son ayak ise yöre halkının da katılımıyla sahilde yapılacak çöp toplama faaliyetleri. diye konuştu.
Toplanan atıkların çimento fabrikalarında yakıt olarak değerlendirileceğini belirten Eroğlu, Projenin ilk aşamasında toplanan atıkların incelenmesi ile ikinci ve daha geniş kapsamlı adıma geçilecek. Bu kirlilik bölge halkına ve Türkiye dahil tüm Akdeniz ülkelerine zarar veriyor. Özellikle turizm ve balıkçılık çok kötü etkileniyor. Ayrıca çevre ve halk sağlığı da büyük risk altında. Güneş ve dalgalarla daha küçük mikro parçalara bölünen çöpler balıklar tarafından yenilerek sofralarımıza kadar geliyor ve sağlığımız için tehlike yaratıyor diye konuştu.
Deniz atıklarının global sorun olduğuna dikkat çeken Eroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: Plastik, cam, metal gibi kirleten endüstrilerin sorumlu endüstri kavramı içinde öncü rolü çok önemli. Öğrencilik yıllarında İstanbul Teknik Üniversitesinde Çevre Kulübünü kurmuş, hayatı boyunca çevreci hareket içinde olmuş, diğer taraftan bir plastik ambalaj firmasının sahibi olarak bunu söylüyorum: Kalkınma uğruna, insanımızın yaşam kalitesi düşürülemez, sağlığı riske atılamaz. Bunun çözümü olarak tüm dünyada sorumlu endüstri kavramını geliştirmemiz gerekiyor.
Atıksız Denizler Hareketi, Mısır ve Güney Afrikada da projelere başlamayı planlıyor. Türkiye'deki çalışmalarına ilk olarak geçtiğimiz Haziran ayında PAGEV ve TÜDAV işbirliği ile İstanbul Büyükada'da WFO Mutlu Balıklar Projesi ile başlayan WFO, deniz yüzeyindeki atıkları, balıklara zarar vermeyen özel ağlarla toplayıp geri dönüşümünü sağlıyor.
Belçikadaki konferansla aynı gün dünyanın dört bir tarafında milyonlarca ton plastik atığın okyanuslara karışması sorununa dikkat çekmek isteyen ünlü oyuncu Jeremy Ironsın çektiği belgesel film Trashed vizyona girdi. Filmin gösterimi için Brüksele gelen Irons, atıkların geri dönüştürülmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi: Bu işe bir yerden başlamamız gerekiyor. Gerekli tecrübeye ve yeterince teknolojiye, bilime sahibiz. Avrupa bu konuya önderlik yapmalı. Diğer ülkelerin bizi takip edeceğine inanıyorum.
Lübnan Sayda Limanındaki Kirlilik:
Türkiye denizlerindeki atıkların yüzde 53ü dış kaynaklı. Kirlenmenin önemli bir kaynağı da Sayda kentinin atıkları ve düzensiz atık toplama alanları. Lübnanın Sayda kentindeki çöplük, Akdeniz kıyılarını ciddi anlamda tehdit ediyor. 1982 yılında savaş sırasında harabeye dönüşen kentin molozları Sayda sahiline döküldü. Daha sonra bu alana kentin diğer çöpleri de dökülmeye devam edildi. Deniz kıyısında yıllar içinde dev çöp dağları oluştu. 55 metre yüksekliğinde ve çok geniş bir alana yayılan bu dev çöplüğe her gün ortalama 300 ton çöp dökülüyor. Dalgalar ve rüzgârla taşınan çöpler ülkemiz de dâhil tüm Akdeniz kıyılarını kirletiyor.
Yorum Yazın