Dünyanın İkinci Metrosu Tünel; 1875 Yılından Bu Yana Tam 136...
Dünyanın İkinci Metrosu Tünel; 1875 Yılından Bu Yana Tam 136 Senedir Galata İle Beyoğlu Arasındaki Yolculuğunu Sessiz Sedasız Sürdürüyor. Bir Zamanlar Milyonlarla Anılan Yıllık Yolcu Sayısı Günümüzde Düşmüş Olsa Da O, Geçmişle Günümüz Arasındaki Yolculuğuna Aksatmadan Devam Ediyor.
İstanbul'a 1867 yılında turistik gezi amacıyla gelen, iyi bir gözlemci ve proje adamı olan Fransız Mühendis Eugene Henri Gavand, her gün Yüksekkaldırım yokuşunu kan-ter içinde tırmanan insanları (40 bin kişi) gözlemler. Ticaret ve bankacılığın merkezi Galata ile sosyal hayatın kalbinin attığı Pera arasında asansör tipinde bir demiryolu projesi hazırlar. Kanaati, bunun hem kârlı hem de yararlı bir iş olacağı yönündedir. Hazırladığı projeyle dönemin Osmanlı Padişahı Abdülaziz Han'ın huzuruna çıkar. Uzun süren müzakereler sonucunda projeyi kabul ettirir. Padişah, ferman verir. Gavand, hemen inşaat hazırlıklarına başlar. Sistem üç buçuk yılda tamamlanır. 1874 yılının sonunda deneme seferlerinin ardından 17 Ocak 1875 tarihinde yerli ve yabancı kalabalık ve muteber bir davetli topluluğunun katıldığı törenle hizmete alınır. Böylece 180 bin Osmanlı Lirası'na mal olan ve devletin kasasından tek kuruş harcanmadan tam bir yap-işlet-devret modeliyle inşa edilen Tünel, Londra'dan sonra dünyanın ikinci metrosu olarak tarihteki yerini alır.
İstanbulluların vazgeçilmezi
İlk yapıldığında vagonları ahşap olan ve birinci ve ikinci mevki şeklinde ayrılan Tünel'in enerjisi 150 beygir gücünde iki buhar makinesiyle sağlanır. Tünel, sefere başladığında iki tarafı açık olan vagonlar, elektrik olmadığından gaz lambalarıyla aydınlatılır. 1910 yılında şehre elektrik verilmesi çalışmaları başlayınca Tünel Şirketi, Osmanlı uyruğuna geçer. Daha sonra devlet tarafından 175 bin Türk Lirası'na satın alınarak 1939 yılında millileştirilerek İETT'ye bağlanır. İkinci Dünya Savaşı yıllarında bazı malzemeleri yurt dışından satın alınamadığı için üç buçuk ay yolcularından ayrı kalır. 1968 yılında elektrifikasyona geçiş için hazırlanmaya başlar ve çalışmalar üç yılda tamamlanarak 2 Kasım 1971 günü elektrikli haliyle yeniden yolcularına kavuşur. Daha önce çift olan raylar teke indirilir. Karşılıklı hareket eden iki vagon sadece ortada karşılaşır ve yine yola devam eder. Bu durum vagonların çarpışması şeklindeki kaza riskini sıfıra indirir. Daha sonraki yıllarda sadece vagonların boya ve kaportası yenilenir.
Osmanlı döneminde ve Cumhuriyet'in ilk yıllarında İstanbulluların vazgeçilmezi olan Tünel, 1875'den bu yana hiç değişmeyen mesafesi ve yolculuk süresiyle Karaköy ile Beyoğlu'nu en kısa yoldan birbirine bağlarken yolcularına keyifli bir yolculuk sunar. Bugün 573 metrelik mesafeyi 90 saniyede alan Tünel, günde ortalama 200 sefer yaparak 12 bin dolayında yolcuya hizmet vermektedir.
Gavand, açılışta yoktu
Deneme seferlerinin bitiminde İngiliz Şirketi, Gavand'ı devreden çıkararak Tünel'in tek hâkimi konumuna geldi. Ancak Bab-ı Ali bir süre daha Gavand'ı muhatap kabul etti. Nihayet Gavand, Tünel imtiyazını şirkete devretti ve açılış merasimine de katılmadı. Bundan sonraki bütün muamelelerde muhatap şirket müdürü William Albert oldu. Albert, uzun yıllar bu görevde kaldı.
On dört günde 75 bin yolcu
Tünel'in inşaat çalışmaları 1874 yılının Kasım ayında tamamlandı. Bu tarihten sonra deneme seferleri başladı. Bu denemelerde insan hayatı riske atılmak istenmediğinden vagonlara hayvanlar yüklendi. 'İlk zamanlar insanlar korktukları için Tünel'e binmek istemediler, bu nedenle hayvan taşındı' şeklindeki yanılgı buradan kaynaklanmaktadır. Zira açılışı takip eden 14 gün içerisinde taşınan 75 bin yolcu bu kanının yanlış olduğunu ispatlamaktadır. İnsanlar, sanılanın aksine daha ilk günden Tünel'e büyük ilgi gösterdi ve çok çabuk benimsedi. Tünel'de 1875 yılının Şubat ayında 111 bin, Nisan ayında, 127 bin, Haziran ayında ise nakliye ücretlerinde fiyat indirimine gidilmesi dolayısıyla yolcu sayısı 225 bine ulaştı.
Bir zamanlar çok gözdeydi
Cumhuriyetimizin ilan edildiği 1923 yılında Tünel'de seyahat eden yolcuların sayısı 12 milyon 100 bini bulurken, sistem 1956 yılında 12 milyon 536 bin yolcu ile zirve yaptı. En yüksek yolculuk verilerine ise 1954-1958 yılları arasında ulaşıldı. Tünel'de 1954 yılında 10 milyon 673 bin yolculuk yapılırken 1955 yılında 11 milyon 469 bin, 1957'de 11 milyon 418 bin, 1958'de ise 10 milyon 445 bin rakamına ulaşıldı.
Tünel ve tramvay işçileri İstanbul'un ilk büyük grevini başlattı
1920 yılında Tünel işçileri, tramvay işçileriyle birlikte ücretlerinin artırılması ve diğer bazı sosyal taleplerinin de yer aldığı isteklerini kabul ettirmek amacıyla İngiliz şirkete karşı grev ilan etti. Bu, İstanbul tarihinde ilk büyük grevdi. Sekiz gün süren grev sonunda işçilerin günde 9 saat çalışmasına ve haftada bir gün tatil yapmasına karar verildi. Yevmiyeler de işçilerin isteği doğrultusunda 150 kuruşa yükseltildi. Bu rakam kıdem durumuna göre ayarlandı. İşçiler altı ay kadar sonra daha fazla hak talebiyle tekrar greve gitti, ancak bu kez çok katı davranan şirket, talepleri kabul etmedi ve işçiler işlerine dönmek zorunda kaldı.
Yorum Yazın