Pandemi geçmek bilmiyor, sadece alıştırıyor yeni düzene… Süreç bazı firmalara yarasa da, toplumu hem mali hem de psikolojik açıdan çok yordu. Telafisi mümkün olmayan kayıplar ile neredeyse hayatın bir rutini haline geldi.
Elbet toplu ulaşım sektörü hayatın durması ile büyük bir kayıp yaşadı. Şehirlerarası otobüsler aylarca çalışmadı, şuan bile randımanlı koşullara haiz değiller. Servis ve turizm araçları çürümeye terk edildi. Çalışanları yeni işler aramaya koyuldu. Minibüs esnaf aylardır “taşısa suç, taşımasa suç” durumunda.
Peki, halk otobüsleri! En büyük zarar işte onlarda! Zararına hizmet sunmak zorunda. Kontak kapatamaz, cepten yakıt alır, vergi verir ve yolcu memnuniyeti istenir. İstanbul, Ankara ve Bursa başta olmak üzere bazı belediyeler bu mağduriyeti görse de diğer birçok il belediyesi uykuda! Ne esnafını düşünüyor ne yolcusunu. Köyünde ki bahçeden patates satıp otobüs hattı elinden gitmesin diye akaryakıt alandan tutunda, otobüs kredisini ödeyemediğinden yok pahasına işinden olana kadar.
Yılların emekleri bu kadar kolay göz ardı edilmemelidir. İnsanlarımız pandemi de daha konforlu ve güvenli ulaşım imkanı bulması gerekirken, ulaşım birçok ilde kaderine terk edilmiş.
Facebook Yorum
Yorum Yazın