Ortaklarımızın İETT ve İBB yönetiminden talepleri çok, beklentileri yüksek. Çünkü bu istekleri hak eden bir hizmet sunuyoruz. Aslında sadece hakkımız olanları talep ediyoruz. Yönetimler olarak bu ihtiyaçların hayata geçmesi adına bizlerden de esnafın beklentisi yüksek. Şuan yönetimler yetkilerinin bile üstünde bir mücadele yürütüyor. Buna rağmen halen çözülmemiş sorunlarımız var, biraz da artık idarenin özveri göstermesi gerekiyor.
İstanbul’da ki özel halk otobüsleri olarak Türkiye genelinde farkımız belli olmaktadır. Şuan halk otobüsünün en değerli olduğu şehir İstanbul. Bunun aksini iddia etmek imkansız. Yanlış fiyatlamalar ile kazancından düşük görülen İstanbul’da araçlar veya kazancından çok yüksek satılan şehir dışında ki araçlar emsal kabul edilemez. Şuan aylık kazancı yine de en iyi il İstanbul. Fakat en büyük yük ve en zorlu koşullar da bu şehirde. Bunu da asla unutmamak lazım.
İstanbul yönetimlerinin özverisi ile ÖTİS hayatımıza girdi. Pandemi dahil olmak üzere son 4 yıl gelir belirsizliği yaşamadık. Lakin ödeme düzensizliği ise hiç bitmedi. ÖTİS’in eksik yanı işte bu. Zaten önceklikli sıkıntımız da ödeme düzeni sağlanmamasıdır. Ancak bu tek sorun değil!
Rapor ve Cezalar Bezdirdi
Keşke denilmez ama bazen bunu bile diyoruz “keşke tek sorun ödeme düzensizliği olsa”. Şuan raporlar ve cezaya dönme oranları kabul edilebilirliği çoktan aştı. Kimileri şoförden keselim diyor. Yahu herşeyin ceza olarak algılandığı bir ortamda şoför maaşı buna yeter mi? Kim bilerek ve isteyerek kaza yapar. Adı üstünde kaza! Bu bile cezaya dönüyor, esnafımız ek gelir kaybına sebep oluyor.
Başkanlarımız ve bizler her gittiğimiz toplantıda bunu dile getiriyoruz. Artık cezaların terbiye ediciliği aşıldı. Bu çalışanlarımızı yıldırma durumuna geldi. İnsanlar artık otobüste çalışmak istemiyor. Ani fren yüzünden ceza yazılıyor. İstanbul trafiği hangi aracın nereden üstünüze geleceğini kim bilebilir? İçeride 100 yolcu, dışarıda onlarca araç ve yaya, trafik, stres bunların hiçbiri dikkate alınmadan ceza yağmur gibi geliyor.
Bugün otonom araç bile alsak eminim ki ceza yazılacak. Çünkü şoförsüz araç bile ani fren yapmak durumunda kalacaktır. Yola motor, bisiklet, yaya veya bir araç aniden atlayabilir. Hatta öyle olaylar gördük ki şoför bir hayvana çarpmamak için direksiyon kırıyor ve bu yüzden yolcudan hakaret görüyor. İnanıyorum ki hiçbir otonom araç şoförlerimizden daha konforlu bu hizmeti sunamaz. Ama sistem şoförlerimizi küstürdü. Artık personel bulamıyoruz.
Muayeneler Yüzünden Hatlar Satılıyor
Araç muayenesi gelen 1 ay önceden kara kara düşünmeye başlıyor. 200-300bin TL muayene öncesi esnafımız para harcıyor. Buna rağmen tek seferde geçebilen yok gibi. İş kaybı ve mali kayıp esnafı çok yordu. 242 maddelik bir muayene kriteri var. Sakın yanlış anlamayın bu TÜVTÜRK muayenesi değil. TÜVTÜRK’ten kalan tek bir aracımız yok. Çünkü bizim esnafımız parasını alamasa da aracın bakımını asla aksatmaz.
Muayeneden kalan bir araç gördüm torpidoda benim göremediğim bir çizik sebebiyle kalmış, tamponda fark edilmeyen bir göçükten, etek altı bir pas gibi muayeneye giderken bile yaşanabilecek basit eskimeler! Yazık insanlar şoförüne maaş ödeyemiyor. Vatandaş duraklarda otobüs bekliyor. Peki sonuç ne? Esnaf zararda, vatandaş durakta.
Halk otobüsçü kamunun çok önemli bir yükünü sırtlanmış durumda. Maliyet olarak da belediyelere büyük kazanç sağlıyor. Ben asla halk otobüslerinin belediyelre yük olduğunu düşünmüyorum. Çünkü biz olmasak bu işin maliyeti en az 2 kat. Sırf bu yüzden bile bizi bu işten bezdirmek yerine teşvik etmeliler. Son yıllarda hat devirleri çok arttı, ödeme düzensizliği ve baskılar sebebi ile sektörden giden hem esnaf hem de personel çok fazla. Bu kayıplar aslında Büyükşehir belediyesi’ne de bir zarar. Sektöre yatırım azalıyor, işi bilenler kaybediliyor.
Güncelleme Enflasyonu Tedavi Etmeli
Maliyetler durmadan yükseliyor. Artık Türkiye’de ki enflasyon yabancıların bile ana gündemi. Bu ülkede son 3 yılda yaşanan enflasyon artık sanlanabilecek durum olmaktan çıktı. Bu enflasyon belki de en çok bizim sektörümüzde hissediliyor. Pandemide 1.300.000 TL olan sıfır belediye tipi 12 metre otobüs şuan 8.500.000TL. bunun yanında lastik, akü, yaz, yedek parça, bakım gibi tüm maliyet kalemleri de arttı. Sağolsun İstanbul Büyükşehir Belediyesi’de bu duruma kayıtsız kalmadı. Daima güncelleme talebimiz meclisten oy birliği ile geçti. Belki olması gereken kadar değil ama imakanlar dahilinde onlarda en olabilir rakamları sunduklarına inanıyorum.
2024 yılında Temmuz için bir güncelleme talebimiz vardı. Asgari ücrete artış yapılmaması sebebi ile bu talep hayata geçmedi. Personel maliyetimiz artmadı ama diğer tüm giderlerimiz yüksek oranda değişti.
2025 yılı maliyet güncellemesi 2024’te ki kayıplar da dikkate alınarak değerlendirilmeli. Esnafın 2024 kayıpları ve 2025’te ki muhtemel artışlar dikkate alınarak bir güncelleme sağlanmalı. Bunlar esnafımız haklı talepleridir. Tüm bu gereksinimleri düzenlenen toplantılarda dile getiriyoruz. Teknik birimlerimiz bunlar doğrultusunda çalışmalar yapıyor, İETT ve İBB’ye resmi olarak sunuyor. Hem bürokratlar hem de siyasetçiler ile sıkı bir görüşme süreci yürütüyoruz. Bunları sadece olmalı diye bi satırlarda yazmıyoruz. Yazdıklarımızdan çok daha fazlsını görüşmelerde gündem yapıyoruz.
Şirketlerimiz ÖTİS ile beraber çok fazla mücadele sürecine başladı. Gerçekten çok zorlu bir çalışma süreci. Kimileri belki bunu farkında olmayabilir veya olmak istemeyebilir ama aslında yükümüz ve mücadelemiz çok arttı. Fakat süreç öyle ya da böyle diyalog masasında nihayete erer. Bazı konularda Türkiye-AB müzakereleri gibi fazla uzamış olabilir. Ancak ne olursa olsun çözüm diyalogda. Şuan İBB Genel Sekreterimiz başkanlığında yeni bir yapı kuruldu. Sorunlar eskisi gibi orer veya hat düzenlemesinden ibaret değil. Zaman alacak ama elbet çözülecek. Kişiler fani, kurumlar baki. Mücadele edeceğiz, haklılığımızı anlatacağız. ÖTİS, ilk imzayı attığımız hali ile mi duruyor. Her geçen yıl eksiklerini düzelterek geliştirdik. Bugünün sorunları da hızlı veya yavaş elbet çözümlenecek. Bizim gayemiz en iyi şekli ile çözmek. Esnafımızın bize olan inancını ve desteğini her zaman görüyoruz. O desteğe layık olarak mücadelemizi sürdürüyoruz.
Facebook Yorum
Yorum Yazın