Birkaç hafta sonra herkes yeni yıl telaşına başlayacak, sanki takvim rakamlarından çok farklı değişimler olacakmış gibi. Olan şey aslında kaybedilen yılların tescili. Bir insan için de bir kurum içinde yaşanan aslında sadece bu.
Eğlenceden sıyrılıp kaybedilenlere odaklanılsa belki yeni yıl mutluluk ve huzur getirecektir. Oysa bizlerin yaptığı “aç temiz sayfayı karalamaya devam et” mantığı. Bugün geri kalmış tüm sektörlere baktığınızda bu anlayışı görürsünüz. Geçmişten ders çıkarmamış, sorunları sümen altı etmiş ve sonuçta yok oluşa doğru sürüklenmiştir.
Toplu ulaşım sektörü de her bir aktörüyle bu işi yapmakta. Sorunlar hep ötelenmekte ve yenilikler ile sorunlar unutturulmaya çalışılmakta. İlk olarak şehirlerarası otobüsçüler yıkımı yaşayacak. Yıllarca sorunları çözmek yerine araç değiştirme ve yerel firmaları batırma mücadelesi veren sektör bugün yok olmaya sürükleniyor. Yarın ise servisçiler!
Servisçiler asıl sorunları masaya yatırmak yerine günü kurtarmak için tahditli plakaya sarıldılar. Gelecek 30 yılı düşünmek yerine, plakalarından günlük rant umdular. Ve geleceklerini aslında yok ettiler. Zafer sarhoşluğu hakim orada da, ileride ne olur hepimiz göreceğiz.
Devamından doğru adımlar atmazlar ise halk otobüsçüleri yıkıma sürükleniyor. Sübvansiyonun verdiği mutluluğa sarılan sektör asıl sorunları görmezden gelmeye devam ederse, gelecek kuşaklar Halk Otobüsü’nün ne olduğunu bilemeyecek!
Ama ben sürprizi taksicilerden bekliyorum. Uluslararası bir dev olan UBER’i yendiklerini sanarak büyük bir zafer sarhoşluğuna bürünmüş durumdalar. Bakalım onlar kendilerine nasıl bir düşmanlık edecekler.
Hepsinin ortak noktası ise düşmanları sadece kendileri. Ulaşım sektörüne bu sektörün mensupları sadece zarar veriyor.
Facebook Yorum
Yorum Yazın