İstanbul büyük bir metropol ve bu şehir daha yeni bir seçim atlattı. Seçim sonrasına ötelenmiş durumlar elbet var ve bu sorunların çözümü hemen olmuyor. Ancak yaşanan sıkıntıdan esnafımız gibi İBB yönetimi de rahatsız. Çözüm yakın, yeter ki süreci saygı çerçevesinde yürütelim.
Araç başı 1.5 Milyon TL’ye ulaşan bir alacaktan bahsediyoruz. Dile bile zor bunu söylemek ama şuan yaşadığımız tam da bu. İçeride ki bu para kadar zaten bir gider harcamışız otobüslerimizi çalıştırabilmek için. Ancak günün sonunda paramızı alamamışız. Gerçekten anlatması ve anlaması zor bir durum. Rakam yüksek keza giderler de. Şuan sadece otobüsünden gelir ile aracını idare etmek imkansız gibi. Aylık yapılan ödeme rakamı aracın sadece günlük giderlerini dahi zor karşılıyor. Şirketler üzerinden yakıt alımı olmasa şuan zaten filomuzun %90’ı çalışamayacaktı.
Şirket yönetimleri olarak esnaf ile İBB arasında aslında bir köprü görevindeyiz. Esnaf sıkıntıları ve beklentileri bizler aracılığı ile dile getiriliyor. Çoğu zaman bu arada kalmışlık ile hem esnaf hem de İBB tarafından eleştiriliyoruz. Şu ödemeler mevzusunda bile yönetimler olarak İBB ile sayısız görüşme yaptık ve yapıyoruz. Yeri geliyor çok uzun ve sert geçen toplantılar bile yaşanıyor. Ancak bazen taleplerin yerine gelmesi için zaman gerekir.
Esnafın yaşadığı mağduriyete haklı bahane bulunamaz. Hakkını alamadığından sıkıntı çeken esnafımıza “ama” denilemez. Hayatınsa maalesef gerçekleri var. Bir seçim yaşandı ve öncesinde İBB Meclisi’nde azınlık durumu vardı yönetim için. Alınamayan borçlanma talepleri ile süreç bugünlere geldi. Biliyorum İBB ve İETT’de bu sürecin hızlıca çözümünden yana. Ancak çözüm öyle hemen yapılamıyor.
Seçimlerin hemen ardından İBB Meclisi’nden büyük bir borçlanma yetkisi alındı. Devamında ise finans kuruluşlarına gerekli müracaatlar yapıldı. Bize gelen bilgiye göre kredi kullanımları da başlıyor. Devamında bizlerin ödemeleri de belli düzene kavuşacaktır. Kimse borçlu kalmak istemez, borçlu olduğuna her gün meramını anlatmak istemez. Bir süreç var ve bu süreci atlattığımızda sorun çözülecek.
Eylemse Bizde Yaparız
İnsan ilişkilerinde başarı hep diyalog ile olmuştur. Diğer yollar son çare olarak görülür, hatta çaresiz kalanın “lanet olsun” tercihidir. O sebeple yapması kolay sonrası zor olan yollara sapmadık. Yapması zor, sonrası kolay yoldan “diyalogdan” ilerliyoruz. Alınmış sözler ve bir yol haritası var. Tabi ki verilen sözler tutulmaz, esnaf mağdur edilmeye devam edilirse o zaman durum başka.
Zordan kaçmaktır diyalogdan kaçmak. Biz diyalog masasındayız ve muhataplarımızın da sürecin ciddiyetine hakim olduklarını biliyoruz. Soruna çözüm sunmayı istedikleri aşikar. Hiçbir zaman para konusundan muhataplarımızın art niyetli olduklarını düşünmedim. Bazen imkanlar el kol bağlar. Sürecin bu hale gelme sebebi de budur. İnanıyorum ki süreci başarı ile geride bırakacağız. Eğer dediğimiz olmazsa tabi ki eylemden başka şansımız mı var? Ama öyle bir durum yaşanırsa zaten 3000 halk otobüs esnafı bir olarak eylemini yapar. Keza o durumda zaten adı eylem olmasa da 3000 araç mazotsuzluktan zaten çalışamayacak.
Bizim İstanbul’a, İstanbul’un da bize ihtiyacı var. Her birimiz farklı şehirlerden gelip bu İstanbul’a hayat vermişiz. Biz onu taşıdık, o da bizi. Gün bugün bizim sabır günümüz. Gün gelir yine İstanbul bizi taşır biz İstanbul’u taşırken.
Facebook Yorum
Yorum Yazın