Hafta içi - sonu, gece - gündüz bakmaksızın yeni sistemi ortaklarımız menfaatine uygun hazırlama adına çok mücadele ettik. İlk toplantıdan bugüne değin sayısız değişiklik ile bugünlere getirdik sistemi. Ancak mücadelemiz bitmedi, eksiklikleri giderme adına ve çıkacak aksaklıkları çözme adına çalışmalarımız sürecek.
Her şeyden sistemin hayırlı olmasını dilerim. Bu sistemin hayat bulmasını sağlayan Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile bürokratlarına teşekkür ederim. Ayrıca sürecin başlamasına vesile olan eski Genel Müdür Hamdi Alper Kolukısa’nın sisteme katkıları büyüktür. Onunla başlayan görüşmelerde olumlu – olumsuz tüm yönleri ele aldık.
Bir taslak hazırlandı ve o taslakta gördüğümüz bazı sıkıntılar vardı. O taslakta; hizmet alımı, kooperatif, birlik, ihale gibi anlaşılmalara sebep olan çıkarımlar vardı. Alanında uzman iki avukat ile hukuk çalışması düzenledik. Bu sorunları düzelttik. Meclise sunulan taslak bu sayede çok daha sağlam hale büründü. Süreç içerisinde 30’un üzerinde toplantı düzenledik. Bu sürece geçmiş deneyimleri ile başta İsmail Yolcu ile teknik ve hukuki saha alanını çok iyi bilen Lütfi Oktay’ın da büyük katkıları vardır.
Süreci Sabırla Yürüttük
Sistemin kurulması için bir formül aranıyordu. İlk olarak İstanbul Otobüs A.Ş bünyesinde toplamaya çalıştılar ama biz buna izin vermedik. Sonrasında 3166 araç denildi fakat kabul etmedik. 2111 adet mavi özel halk otobüsü ibaresini taslağa ekledik. Dar bölgeler dağıtılacak denildi ama karşı çıktık. Özellikle bizim dar bölgelerimiz havuza fazla yolcu taşıyan hatlara sahip. Sadece KM üzerinde yapılan hesaplamalarda uzun ama az yolcu taşıyan hatlara 100 Bin TL üzeri rakamlar aylık çıkarken, bizlerin kısa ama çok yolcu taşıyan ve trafikte uzun süre kalan araçlarımıza ise aylık 40-50 Bin TL gibi rakamlar çıkıyordu. Tabii ki itiraz ettik ve HEK (Hat Efor Katsayısı) sisteme eklendi. Fazla yolcu taşıyıp değerli olanların HEK üzerinden hesaplanmasını sağladık. Bu sayede adaleti sağladık.
Çalışmaların ilerlemesi adına Büyükşehir Meclisi’nden onay alınması ve sözleşme sürecinin başlaması gerekiyordu. Bu süreçte de büyük emekler ve mesai harcadık. Büyükşehir Meclisi’nde grubu bulunan tüm partiler ile görüşmeler düzenledik. Taleplerimizi aktarıp desteklerini istedik. CHP Grubu’nda özellikle Mesut Kösedağ’ın büyük katkıları oldu. 2 sefer Büyükşehir Meclisi’nde toplantı düzenledik. Yaptığımız tüm bu görüşmeler neticesinde ise 17 Eylül’de oy birliği ile karar Büyükşehir Meclisi tarafından alındı. Düzenlenen her toplantıda bizi dinledi ve destek verdi.
Tüm partilerin meclis üyelerinden onay alan yeni hakediş sistemi ile geçmiş kazanımlarımızın hepsi de güvence altına alındı. Yıllardır bizim olan hakların Büyükşehir Meclisi Kararı ile resmileşmesi sağlandı. Bu meclis kararında hatlar ve kodlar tek tek yazıldı ve bizim olduğu kabul edildi.
Sözleşme Süreci Zorlu Geçti
Pandemi koşullarına rağmen ortaklarımızın geleceği adına bu süreçte gece – gündüz demeden çalıştık. Hafta içi – sonu kavramı olmaksızın her fırsatta toplantılar düzenledik. Hukukçularımız, mali müşavirlerimiz ve danışmanlarımız ile sayısız görüşmeler yaptık. İETT’nin ilgili birimleri ile de aynı yoğunlukta görüşmeler gerçekleştirdik. Eylül – Aralık arasında neredeyse hiçbir günümüz boş geçmedi. İETT ile yaptığımız sözleşme sürecinde 25 madde ve ekleri ile 100 madde üzerinde çalıştık. Her biri için tek tek görüşmeler yapıldı. Bazı haftalar Cumartesi – Pazar günleri dahi sabah 10’dan akşam 23’e kadar toplantılarımız sürdü.
Garaj ve ölü km konusunda önemli kazanımlar elde edildi. Benim şahsen en büyük hayalimdi yıllardır garajlar. Bu yeni sistem ile artık araçlarımız garajlarda olacak ve esnaflar araçlarını yol kenarlarına bırakmak durumunda kalmayacak. Çünkü biz bu garaj olmayışından çok çektik. Yol kenarlarında kalan araçlarımızın çok kez mazotu çekildi, aküsü çalındı, camı kırıldı… Artık milyonluk araçlarımızı gönül rahatlığı ile geceleri bırakacağız. Ayrıca sağlanan ölü km ile giderlerimiz karşılanıyor. Sefer başlangıç öncesi ve sefer bitişi ile yaşanan ölü km’ler idarece karşılanacak.
Bölgeler Korunamadı
Sözleşme sürecinde İstanbul Halk Ulaşım olarak dar bölgelerin korunması konusunda ısrarcı olduk. Dar bölgelerimiz yıllar içerisinde sağlanan önemli bir kazanımımızdı. Bu konuda çok ısrarcı olduk ve sonuç alabilme adına hep mücadele ettik. Fakat istediğimiz bir sonuç dar bölgeler konusunda alamadık. Hatta biz A, B ve C olarak bölgelendirilmek istedik ama o da olmadı. Sadece Avrupa ve Anadolu yakası geçişlerini engelledik.
Bizimle birlikte emeği geçen diğer 4 şirkette direnseydi belki bölgeleri de koruyabilirdik. O konuda bizi yalnız bıraktılar. Fakat biz imza töreni sonrasında ki o 3 günü çok iyi değerlendirdik. Tüm ortaklarımız ile gruplar halinde toplantılar düzenledik. Sözleşmeyi tüm maddeleri ile açık açık esnafla paylaştık. Görüşlerini alarak ve gönüllülük esası ile sisteme dahil olduk. Ortaklarımızın takdiri ile böyle bir karar aldık. Hatta sisteme girmeyi kabul etmeyen ortaklarımızın da haklarını koruyarak eski sistem ile çalışmalarını sağladık.
Yeni Sistem Gerekliydi
Bizim yeni bir sisteme geçmemiz gerekiyordu. Çünkü her geçen gün gelirler ile giderler arasında ki makas daralıyor. Bunu pandemiden kaynaklı demiyorum. Pandemi öncesinde de Büyükşehir destekleri ile ayakta kalabiliyorduk. Bu sebeple artık yolcudan gelen ücret ile ulaşımın sürdürülebilir olması imkansızlaşmaya başlamıştı. Ayrıca yolcu gelirine dayalı sistem hem bölge içi hem de bölgeler ve şirketler arası mücadeleye sebep oluyordu.
Halk otobüsçüler olarak merkezi ve yerel yönetimlerin kararları ile eklenen ücretsiz yolculuklarla baş etmemiz imkansızdır. Her bir ücretsiz kart gelirimizde telafisi imkansız kayıplar yaşatıyordu. Ayrıca pandemi sürecinde yaşanan kısıtlamalar ile yolcu kayıpları da öngörülemeyecek zararlar olarak hanemize yazıldı. Tüm sebeplerden ötürü yeni bir sistem şarttı. Bu sebeple eksikleri olduğunu düşünsek de bu sistem sektörümüze kazanç sağlayacaktır. Ayrıca bu sistem şuan kuruldu, süreç içerisinde gelişecektir. Önemli olan böyle bir adım atılması ve hayat bulmasıdır.
Sistemin hayat bulmasını sağlayan ve emek harcayan herkese teşekkürü borç bilirim. Özellikle göreve atanması ile beraber mesai kısıtı gözetmeksizin günün her saati yoğun bir çalışma temposu ile emek harcayan ve sistemin hayat bulmasına vesile olan İETT Genel Müdürü Alper Bilgili’ye teşekkür ederim. 2017 yılından bu yana savunduğumuz yeni sistemin hayat bulması Genel Müdürümüz Alper Bilgili’nin kararlı tutumu etkili olmuştur. Ayrıca bu sürece destek olan ve özellikle Büyükşehir Meclisi’nden geçmesinde gayretleri bulunan Grup Başkan Vekilleri, Komisyon Üyeleri ve tüm Meclis Üyelerine teşekkür ederim. Tüm taşımacılara hayırlı olmasını diliyorum.
Facebook Yorum
Yorum Yazın