Özel Halk Otobüslerinin de içinde yer aldığı kent içi toplu ulaşım sektöründe gündem çok hareketli geçiyor. Bir taraftan Büyükşehirlerde ana taşıma sistemleri art arda devreye sokulurken, diğer yandan, Özel Halk Otobüsleriyle ilgili olarak, tek mevzuat olmaması nedeniyle Belediyeler arasındaki farklı uygulamalar birçok ilde meslektaşlarımızın mağduriyetlerine neden oluyor. Farklı uygulamalar nedeniyle uygulamada bir türlü tek standart sağlanamadığı için hizmet kalitesi olması gereken seviyeye bir türlü yükseltilemiyor, memnuniyetsizlikler artıyor ve sorunlar çoğalıyor.
Ankara’da ki Çalışmalar
Geçtiğimiz ay içinde, iller arasında Özel Halk Otobüslerinin işletilmesiyle alakalı olarak Belediyelerce yapılan farklı uygulamaların ortadan kaldırılarak bir mevzuata bağlanması, tek tip sözleşme yapılması için başta Ankara, Bursa, Adana ve Antalya gibi Büyükşehirler olmak üzere, 10 ilin ÖHO Esnaf Odası Başkanlarının inisiyatifi ile Ankara da Hükümetimiz nezdinde bir dizi ziyaretler yapıldı, sıkıntılar ve talepler yetkili mercilere direkt olarak ifade edildi ve çözüm önerilerinde bulunuldu. Bu ziyaretlere bende katıldım. Hükümetimizin Bakanları ve üst düzey Devlet kurumlarına yapılan ziyaretler esnasında şunu bir defa daha gördüm ki lokal sorunlarla uğraşırken genel sorunları gözden kaçırıyoruz. Mutlaka ülkemiz genelinde ÖHO çalışma usul ve esaslarıyla alakalı olarak tek bir mevzuata acilen ihtiyacımız var. Aksi halde bir ve beraber olamıyor ve sorunların çözümüm için etkin ve etkili mücadele veremiyoruz. Parça parça yaptığımız düzenlemeler asla sorunları çözmüyor, bir tarafı kapatırken öbür taraftan daha büyük delikler açılıyor. Ayrıca sektörle ilgili her geçen gün artan vatandaş şikayetleri de en yetkili ağızlardan tarafımıza iletildi. Bu konuda da mutlaka empati yaparak kendimizi gözden geçirmemiz ve ihlal sayısının azaltılması için bir dizi önlemler almamız ya da bağlı bulunduğumuz Belediye yetkililerine önermemiz gerekmektedir.
Ankara da yaptığımız ziyaretler oldukça verimli geçti ve Hükümetimizin yetkililerinin sektör sorunlarına vakıf olduklarını ve bizden çözüm önerisi beklediklerini memnuniyetle müşahede ettim ve ümidimi artırdı. Sadece istemekle, dert anlatmakla artık mesafe almamız imkansız. Mutlaka proje geliştirmeli ve Hükümetimizin sorunların çözümü noktasındaki iradesine karşılık ayağı yere basan, sektör gerçeklerine uygun ve geleceği kapsayan önerilerle gitmeliyiz. Bunun içinde olmazsa olmaz, sektörün daha etkin ve daha profesyonel yönetilmesi, geçmişe sünger çekerek, kırgınlıkları ve dargınlıkları bırakarak, küçük mazeretlere, bahanelere sığınmadan birlik ve beraberlik içinde hareket etmektir.
İETT’deki Genel Müdür Değişikliği
Ülkemiz genelinde sektörümüzde bu gelişmeler olurken, diğer yandan İstanbul da İETT Genel Müdürü değişikliği yaşandı. Sayın Arif EMECEN görevden ayrılırken yerine Genel Müdür Yardımcısı Sayın Dr. Ahmet BAĞIŞ atandı. Yapılan değişikliğin tüm sektöre ve eski-yeni Genel Müdürlerimize hayırlı ve uğurlu olmasını temenni ediyorum. Eski Genel Müdürümüz Sayın Arif EMECEN’e bugüne kadar olan çalışmaları nedeniyle temsil ettiğimiz taşımacılar adına teşekkür ederken, Yeni Genel Müdürümüz Sayın Ahmet BAĞIŞ’a da hoş geldiniz diyorum. Yeni Genel Müdürümüz Sayın Ahmet BAĞIŞ uzun süreden beri İETT’nin çeşitli kademelerinde görev yapmış birisi olarak sorunların çözümü açısından büyük bir şans olacağına inanıyorum. Hiç zaman kaybetmeden sorunların üzerine gideceklerini ve mutlaka çözeceklerini umuyorum.
Mevcut tarife sisteminin yetersiz olması, aktarma, indirimli ve ücretsiz yolculukların her geçen gün artması neticesinde ortalama yolculuk ücretinin reel olarak düşmesi, gelirlerimizi düşürüyor olması, hat ve araç planlamalarında gerektiği şekilde esnek uygulama yapılamaması gibi nedenlerle, İstanbul da ki ÖHO temsilcileri olarak İBB’den, mevcut tarife sistemi yerine, maliyetleri dikkate alan KM başına, yolculuk başına gibi bir alternatif hak ediş sistemi sorunların çözümünü daha da kolay hale getirecekti
İBB-İETT tarafından hazırlanan hak ediş modeli ve yönetmelik konusunda, durum ortaya çıktıktan sonra, ÖZULAŞ olarak biz şirket bazında seri çalışma toplantıları yaptık ve bir de çalıştay düzenleyerek konuyu anlamaya çalıştık. Yine tüm ÖHO temsilcisi kuruluşların katılımıyla Şile’de geniş katılımlı bir çalıştay daha yaptık. Burada da konu geniş bir şekilde irdelendi, görüşler söylendi.
Sonuç olarak gerek yapılan Yönetmelik düzenlemesi, gerekse adına “Performans dayalı hak Ediş Modeli” denilen hak ediş modelinin, görüş ve taleplerimizden çok uzak olduğunu, hazırlanan sistemin sektör gerçekleriyle bağdaşmadığını ve tek taraflı hazırlandığını, aleyhimize hükümler içerdiğini, sorunları çözmek yerine ileride daha büyük sorunlara neden olacağını anladık ve mutabık kaldık. Bu durumu rapor haline getirmek ve bütün temsilci kuruluşlarca imzalanmak suretiyle İETT’ye sunduk.
Mevcut çalışma ve hak ediş sisteminin sürdürülebilir olmadığını, sürekli sorun ürettiğini, kapasitenin daha esnek ve verimli kullanılamadığını biliyor ve kabul ediyoruz. Zaten bu nedenle alternatif bir hak ediş sistemi önerisinde bulunduk. Ancak hazırlanan yönetmelik bir sürü eksiklerle ve aleyhimize değerlendirilebilecek hükümlerle dolu. Kaygılarımız var ve ne yazık ki ileriyi göremedik. Hazırlanan hak ediş modeli maliyet ve gelirde eşitliği sağlamadığı gibi hem birçok bölgede gelirimizi düşürecek nitelikte hem de gelir garantisi olmayan bir sistem. Kar payının azlığı bir yana, yaptırımlar ve performans uygulamasıyla zarar bile edebileceğimiz bir özellikte hazırlanmış. Böyle bir çalışmaya evet dememiz beklenemezdi ve zaten evet demedik.
Şimdi artık İBB, İETT tarafının sunduğumuz rapor çerçevesinde yapacağı çalışmayı bekliyoruz. Öncelikle daha önce yapılmamış olsa bile alt çalışmalarda bizden temsilci çağırmalarını talep ediyoruz. Hizmet bir kamu ve İstanbul gibi çok önemli bir metropolün hizmetidir. Hizmet niteliğinin artırılması ve sürdürülebilirliğin sağlanması için üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Yeter ki daha fazla mağdur olmayalım ve görüş ile önerilerimizi alt çalışmalarda sunabilme imkanımız olsun, mutlaka mutabakat sağlayalım.
Ana taşıma sistemi ağı sürekli büyüyor ve sistemler arasında tam entegrasyona ihtiyaç var. Otobüs sistemini daha fazla mağdur etmeden yapılacak her türlü çalışmaya açığız. Unutulmamalıdır ki biz de bu kentte yaşıyoruz ve ekmek kapımız toplu taşımacılıktır. Arkaya bakmayacağımız, gelecek kaygısı taşımayacağımız ve daima ileriye bakabileceğimiz bir sistem kurulması bizimde talebimiz ve menfaatimizdir. Çok konuşarak, objektif bakış açısıyla bu sorununda çözüleceğini umuyor, tüm sektöre kazasız, belasız hayırlı çalışmalar diliyorum.
Facebook Yorum
Yorum Yazın