Altı ay kadar önce 65 yaş ve üzeri, şehit yakınları, gazi ve engelli vatandaşlarımızın ücretsiz seyahat hakkı için halk otobüslerine ödeme yapılmasını öngören yasa meclisten çıkmıştı. 7 Ekim itibari ile yasa uygulamaya girmeliydi. Fakat halen esnafımız ücretsiz taşımaya devam etmesine karşın bir ödeme alabilmiş değil. Bu yasayla ilgili TÖHOB, oda ve şirket başkanları olarak Ankara’da çeşitli görüşmelerimiz oldu. Bakanlık ve müsteşarlar düzeyinde ki görüşmelerimizde şuana kadar tatminkar bir rakama halen ulaşabilmiş değiliz. Bizim burada ki teklifimiz tıklama başı ücret talebidir. Taşıdığımız yolcu adedince devletten destek beklemekteyiz. Yapılacak total ücret belirlemesi ile ne az ne de çok yolcu ücreti talep etmemekteyiz. Sadece hakkımız kadarının ödenmesi yeterlidir.
Bu Rakamı Esnafımız Kabul Edemez
Fakat seçimden 20 gün kadar önce aldığımız duyumlar araç başı 600 TL gibi bir ödemenin yapılacağıdır. Vekillerimizle yaptığımız görüşmede duyduğumuz bu rakam bizi fazlasıyla üzmüştür. Esnafımız büyük hayal kırıklığı yaşamıştır. Yaşanan bu durumdan sonra Ekrem Erdem bey ile görüşerek bu genelgenin çıkmayıp yeniden düzenlenmesini istedik. Şuanda Bakanlık yeniden taraflar için daha duyarlı ve oluru olacak bir genelge çalışması yapmaktadır. 600 TL rakamını hem şirketlerimiz hem odamız hem de çatı kuruluşumuz olan TÖHOB asla kabul edilemeyeceğini ilgi kuruluşlara deklare etmiştir.
Özellikle İstanbul’da yasa çıktığı günden bu yana halk otobüs esnafının aylık minimum 3000 TL zararı söz konusudur. araç başı tek ücretin verilmesi özellikle İstanbul ve birçok büyükşehirler de haksızlığa sebep olacaktır. Ayrıca aynı ilin farklı hatlarında dahi ücretsiz biniş sayılar büyük farklılıklar göstermektedir. Bu yüzden biz yolcu başı bir ücretin belirlenmesinden yanayız.
Sadece 100 Litre ÖTV’siz Yakıt Sağlansa Yeter
Bir seçim atlattık Allah’ın inayeti ve halkımızın teveccühü ile sandıktan istikrarın çıkışına şahit olduk. Bizler de sektörümüz adına geleceğe daha umutla bakma ümidine sahip olduk. Seçimler geride kalırken 22,5 milyar TL seçim vaadi olduğunu gördük. Göreve gelen yeni hükümet zorlu ama olması gereken bir göreve talip oldu. Bizler de esnaflar olarak hükümetin bu zorlu günlerinde ülkemiz adına yanında oluruz.
Zorlu bu süreçte ücretsiz ödemeleri ile ilgili benim bir teklifim oldu. Her bir araca aylık ödemenin yapılması demek Türkiye genelinde 28bin halk otobüsüne sübvanse demektir. Böylesi bir yükü devletimize yüklemek yerine esnafımızın en büyük gider kalemi olan yakıtta ÖTV muafiyeti sağlanabilir. 12 metre otobüslerde günlük 100 litre, daha küçük araçlarda 70 litre gibi bir yakıt miktarında ÖTV muafiyeti uygulanabilir. Araçlarımıza çıkarılacak bir kimlik ile her istasyondan veya belirli noktalardan yakıt alımı sağlanabilir.
ÖTV indirimi sadece 4 kalem ücretsiz için düşünülmemelidir. Biz yasanın öngördüğü 4 kalemin yanında ayrıca 24 kalem daha ücretsiz yolcu taşımaktayız. İstanbul’da toplam 28 kalem ücretsiz yolcu taşımaktayız ve bu bazı hatlarımızda yolcunun %50’sine kadarını oluşturmaktadır. Ortalamada ise şuan yolcularımızın %30’u ücretsiz taşınmaktadır. Ayrıca kamu hizmeti yapan bu araçların artık Özel Tüketim olarak görülmesinden vazgeçilmesi uygun olacaktır.
Sorunlarımızın Tek Nedeni Tanımsızlık
Seçim öncesi Ankara’da yaptığımız görüşmelerin asıl ana gündemi tanım yasamız oldu. İlgili bakanlıklarda tanım konusunda ısrarcı oldu. Yaptığımız görüşmeler sonucu seçimi başarı ile atlatılması sonrasında hükümet olarak bu konuyu halledeceklerini bildirdiler. bugün o birinci ayağı geçmiş bulunuyoruz. Artık ikinci aşamaya gelmiş bulunuyoruz. Eğer gerçekleşmezse bu seçilmişlerin eksikliği olur. Verilen sözler elbette yerine getirilmek için söylenir.
Yeni hükümetimiz 22,5 milyar TL bir seçim vaadiyle geldi. Oysa ki halk otobüs esnafının beklentisi olan tanım yasasının hiçbir maliyeti yok. Yapılacak tek bir oylama ve atılacak imzalar dışında hiçbir maliyeti bulunmamaktadır. Bu yüzden bu sözün gerçekleşmemesi için bir sebep göremiyorum. Eğer tanımımız sağlanırsa yaşanan birçok sorunumuz çözüme kavuşacaktır.
Yaşadığımız sorunların birçoğunun nedeni kendimizi temsil edemememizdir. Yasada tanımımız olmamasından ötürü şehirlerde ki UKAME toplantılarına katılma yetkimiz yok. Oysaki Ulaşım ve Koordinasyondan sorumlu bu yapının toplantılarında bizler adına da kararlar alınıyor. Maalesef alınan kararları karara bağlandıktan sonra öğrenebiliyoruz. Oysaki bizler de orada olmalı tekliflere savunmalar yapmalı hatta teklifler verebilmeliyiz. Demek ki bu yasa ve tanım bu kadar önemli.
Aktarmalar Esnafın Belini Büktü
İstanbul halk otobüs esnafları olarak bizler zamdan yana değiliz. Bizim en büyük sıkıntımız aktarmalar konusudur. İstanbul’da uygulanan aktarmalı taşıma bana biraz popülist geliyor. Bu sistem acilen yeniden düzenlenmelidir. Mesela metrobüse bizim götürdüğümüz yolcudan aktarma alınmıyorken bize yolcu getiren metrobüsten biz aktarma alıyoruz.yani çok garip bir durum var ortada. Bu aktarma sistemi ya tamamen ortadan kalksın veya yeniden düzenlensin istiyoruz. İlk basımda 2,15 kuruş ödenirken ikinci aktarmada %10-20 gibi bir indirim olmalıdır. Fakat %50’ye yakın indirim uygulanıyor. Şuan böyle bir aktarma sistemi sade İstanbul’da uygulanıyor.
Bizim bu konuda bir teklifimiz oldu. Bir yıldır bu teklifte ısrarcıyız. Bilet fiyatımızı 2,15’ten 1,75’e çekelim ama her binen yolcu için bu rakam bize ödensin. Çünkü şuan yolcu ortalama ücretimiz 1,20’lere kadar düştü. Toplanan para ücretsizler, usulsüz kartlar ve aktarmalar yüzünden yok oluyor. Özellikle de usulsüz kartlar konusunda çok ciddi bir çalışma yapılmalıdır. Şuan usulsüz kartlar ile ilgili yapıcı bir çalışma maalesef yok. şoförlerimi müdahale etmeye kalksalar adli vakalarla karşı karşıya kalıyoruz. Çok ciddi cezalar uygulanmalıdır.
Kazancını Göremeyen Patronlar Olduk
En önemli sıkıntılardan biri de Belbim. Biz günlük kazancımızı göremiyoruz. Yani bir dükkan sahibi düşünün adam dükkanı açıyor akşam üstü kasasında ne olduğunu bilmiyor. Biz böyle bir sektör olmuşuz.Belbim’in böylesi tutumları zaman içerisinde insanın aklına kötü düşünceler gelmesine sebep oluyor. Sistemin daha düzgün işlemesini istiyoruz. Defalarca bu konuyu gündeme getirdik ama halen bir çözüm yok.
Bu yıl 15 kuruşluk bilet fiyatlarında iyileştirme talep ettik. Tarifenin 2,15’ten 2,30’a çekilmesini önerdik. Çünkü eklenen ücretsizler gelirlerimizde büyük kayıplar yaşattı. Yoksa ücretsizler kaldırılsa o zammı da asla istemeyiz. Hatta zam yerine aktarma durdurulsun önerisini de ilettik. Fakat yaklaşık 20 aydır biletlere zam yapılmadı.
Halbuki bu fiyatlandırma konusu artık bir karara bağlanmalıdır. Her yıl zam oldu mu olacak mı beklentisi yerine yıllık artışlar belirlenmelidir. Yıllık TEFE TÜFE oranına göre her yıl başında bilet fiyatları belirlenmelidir. Böyle bir karar uygulansa esnafımız da kazancını öngörerek araç değişimlerini daha kolay sağlayabilir. Bilet fiyatının her yıl enflasyona göre hesaplanmasını istiyoruz.
Facebook Yorum
Yorum Yazın