Kent içi toplu taşıma sektörümüzün başta bireysel işletmecilik, tarife ve bunun neden olduğu finansman, seyahat kartları, rekabet, trafik ve sistem olmak üzere yıllardan beri devam eden birçok sorunu var.
İşletme planlamasını İETT yapmakta ve Özel Halk Otobüsü işletmecileri olarak da bizler bu planlamalara uymak ve uygulamak zorunluluğumuz var. Hat, kapasite, güzergah ve orer planlamalarıyla alakalı olarak vatandaşların güncel ihtiyaçlarını ve kentteki gelişmeleri dikkate alarak İETT ilgili birimine gerekli teklif ve önerilerde bulunmaktayız. İETT Otobüsleri, Minibüs, Dolmuş İOAŞ Otobüsleri ile aynı güzergah, hat ve bölgeleri paylaşmak zorunda olduğumuz için İETT yetkililerinin bizim görüş ve önerilerimizi değerlendirirken, dengeyi sağlamak noktasında yaşadıkları sıkıntıları anlıyor ve elimizden geldiğince yardımcı olmaya gayret ediyoruz.
İETT görevlilerinin çoklu rekabet ortamında operatörlerden gelen talepleri bir denge içinde değerlendirirken bazı taleplerimiz gecikebiliyor, uygun görülmeyebiliyor ya da ertelenebiliyor. ÖHO temsilcileri olarak biz im taleplerimiz aynı zamanda yolcularımızın talepleri olup, diğer operatörlerin aleyhine ya da zararına olabilecek hiçbir şeyi istemeyiz, istemiyoruz. Özel Halk Otobüslerinden gelen taleplerin sadece çok yolcu taşınması ve daha fazla gelir sağlanması niyeti çerçevesinde değerlendirilmesi hata olacaktır. Çünkü artık problem haline gelmiş tarife sistemi nedeniyle çok yolcu taşımak geliri artırmamaktadır. Dolayısıyla da operatörlerden gelen taleplerin değerlendirilmesinde öncelikle yolculuk ihtiyaçlarının ve bunun aciliyetinin göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
Kent sürekli değişiyor ve gelişiyor, yolculuk talepleri farklılaşıyor, azalıyor veya çoğalıyor. Bu çerçeve de orerlerin sürekli değişmesi ve güncel tutulması, hatlar arasında araç deplasmanı yapılması zorunlu hale geliyor. Dinamik şehirlerde özellikle sefer programlarında sürekli güncelleme yapılması işin doğasında bulunmaktadır. Vatandaşımızın mağdur olmaması için sefer programlarında (Orer) gerekiyor ise değişiklik elzem hale gelmiş ise bunun mümkün olabildiği kadar en hızlı yapılması gerekmektedir.
Hatlar arasında araç deplasmanı veya güzergah değişikliği yapılmasının gerekmesi halinde bunun UKOME’den geçmesi en erken 1 ayı bulmaktadır. Bu durum Otobüs işletmeciliğinin tabi olan esnekliğini ortadan kaldırdığı gibi bu sürede yolcu mağduriyeti ortaya çıkmakta ve uygulamada sıkıntılar yaşanmaktadır. Yeni hat açılması haricindeki kapasite transferi veya güzergah değişikliği gibi uygulamaların eskiden olduğu gibi İETT’nin yetkisine verilmesi gerekmektedir. Yapılan iş bir kamu hizmetidir ve uygulamaya esas mevzuat ve işlem süreçlerinin hizmeti en hızlı bir şekilde ifa etmek yönünde düzenlenmelidir.
Sektörün şu an en acil çözülmesi gereken problemi hiç şüphesiz finansman problemidir. Sübvansiyon ödemesine başlanması bu sorunu hafifletecek ancak tamamen çözmeyecektir. İlave olarak tarifenin maliyet artışlarına göre güncellenmesi ve usulsüz kullanımı adeta teşvik eden Seyahat Kartları uygulamasının gözden geçirilmesi de gerekmektedir.
Sektörüme hayırlı, bereketli, kazasız ve belasız çalışmalar dilerken, yaklaştığımız 2019 yılında bütün sorunlarımızın çözülmüş olmasını temenni ediyorum.
Facebook Yorum
Yorum Yazın