Toplu taşıma, sadece bir ulaşım sistemi değildir; aynı zamanda milyonlarca insanın hayatını kolaylaştıran ve kentlerin ritmini düzenleyen bir damardır. Ancak, bu damarın arkasındaki motor gücü olan esnaflar ve işletmeciler, büyük bir yükün altında ezilmeye devam ediyor. İstanbul gibi büyük bir metropolde toplu taşıma hizmeti sunan esnaflar, ödeme ve maliyetlerin altında ezilerek zor bir süreçten geçiyor.
Bir esnaf düşünün: Sabahın erken saatlerinde direksiyon başına geçiyor, saatlerce şehrin karmaşasında direksiyon sallıyor, günün sonunda eve döndüğünde aklında sadece geçim derdi var. Hem vatandaşları güvenli bir şekilde taşıma sorumluluğunu üstleniyor, hem de ekonomik anlamda bir çıkmazın içinde. Bunun en büyük sebebi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile yaşanan ödeme sıkıntıları. Aylardır beklenen ödemeler gelmeyince, esnaf borçlanmak zorunda kalıyor, borçlar kartopu gibi büyüdükçe büyüyor. Üstüne bir de yakıt, bakım ve diğer işletme maliyetleri eklendiğinde durum iyice içinden çıkılmaz bir hale geliyor.
Özellikle yaz aylarında maliyetler arttığında, kışa girmeden önce esnafın sabrı taşmaya başlıyor. Herkesin farkında olduğu bir gerçek var: Toplu taşıma sistemi, İstanbul gibi dev bir şehirde zaten büyük bir zorluk. Araçlar eskiyor, bakım ve onarım ihtiyacı artıyor, ancak bunun için kaynak yok. Belediyenin sunduğu ödeme planları, günü kurtarmak için atılmış adımlar gibi görünüyor. Oysa esnafın beklentisi uzun vadeli bir çözüm. Ödemeler zamanında yapılmalı, esnafların da kendilerini ve ailelerini geçindirebileceği, araçlarını yenileyip daha iyi hizmet sunabileceği bir ekonomik düzen sağlanmalı.
Bir diğer önemli mesele ise bu ekonomik çıkmazın sektörde yarattığı güvensizlik. Bir esnaf düşünün, aylardır beklediği ödeme gecikiyor. Oysa o ödemeyle aracının bakımını yaptıracak, belki birikmiş borçlarını kapatacak. Ancak ödeme gecikince işler sarpa sarıyor, o da borçlanmak zorunda kalıyor. Bu durum sürdürülebilir değil. Her geçen gün, bu sistem içinde çalışan binlerce insanın ekonomik anlamda daha da zorlanmasına sebep oluyor.
Bu noktada önemli bir soruyu sormak gerek: Bu kadar büyük bir şehre hizmet eden toplu taşıma sektörü, neden bu kadar savunmasız? İstanbul Büyükşehir Belediyesi, toplu taşıma sisteminin işleyişine dair çok daha kapsamlı bir ödeme planı ve sürdürülebilir bir mali düzenleme yapmalı. Çünkü bu iş sadece esnafların sorunu değil, aynı zamanda şehri etkileyen büyük bir mesele. İnsanların toplu taşıma sistemine olan güveni, hizmetin kalitesine ve sürekliliğine bağlıdır. Eğer esnaflar ekonomik olarak rahat bir nefes alamazsa, bu güven de ciddi anlamda sarsılacak.
Facebook Yorum
Yorum Yazın