Fiyat artışları toplumda kalitesize yönelişi tetikler. Bütçeyi fazla şaşmadan ihtiyacı gidermenin adıdır aslında ucuza yöneliş. Lakin burada işler öyle dönmüyor!
İhale mafyası söylemini herkes duymuştur. Geçmişten günümüze çok konuşulan bu olaylara karşı tabi ki devlette boş durmamış ve birçok kez ihale kanununda değişiklikler yapılmıştır. Lakin zihniyet değişmedikçe yasaları delmenin her zaman bir yolu bulunur. Ulaşımda da bugünlerde buna benzer durumlara şahit oluyoruz. Kimi ihaleler kimilere nasıl o rakamlara gidiyor, insanın zihni bulanıyor. Dahası neden diğerleri daha iyi teklif sunmadı ki? (acaba neden?) Benzer zamanlarda başka ihalelere sundukları teklif rakamları ortadayken ne oluyor da kimi ihaleler kimilerine pas verircesine gidiyor? Anlamak gerçekten güç, tabi işin iç yüzünü bilmeyenler için. İhaleyi alandan öte alamayan firmanın ilgili müdürleri aslında mercek altına alınmalı. Cambaza bakmak yerine geri planı görmek gerek.
Olan yine bizlere oluyor, vergiler bol bol akıyor bir yerlere. Atölyeden çıkanlar sokakları süslüyor. Süslü törenler Kayserilinin eşeği boyayıp satması misali geliyorlar! Ürününü satmak başarıdır lakin anlamadığım ise aldığı maaşa rağmen ürünü satmamaya çalışanlar!
Gün gelecek bu duyduklarımız ve bildiklerimiz elbet etrafa saçılacak. Neyse yine de yenilensin ürünler atölye de olsa olsun. Zaten işin orasında değilim. Tek takıldığım kurumsal firmalarda makam kapmış küçük müdürler firmalarını satıyor ya işte ona doluyum. Koca koca patronların ne de olsa haberi olmuyor. Çift maaşlı gibiler her yerden akıyor…
Şanzıman Sorunu Örtülmeye Çalışılıyor
6 Milyon TL’yi görmüş durumda otobüs fiyatları. Böylesi büyük bir sermaye bağladığınız araçtan maksimum verim almanız gerekir. Oysa durum hiç öyle değil. 3-5 yıl içerisinde veya 300-500.000’i görmeden pişmanlık yaşatan şanzıman olayları ile karşı karşıyayız. Saatli bomba misali otobüsçü bakıyor artık şanzımanına. İspatlanmasa da birçok kaza yaşandı ve kaza yapan sürücülerin ortak söylemi yine şanzımanı işaret ediyor. Dahası ne hikmetse şanzıman arızası yaşayanlar artık sıra bekliyor! Yani ne kadar arızalı araç var siz hesap edin.
Bu sıkıntı neden ve ne sebepten kaynaklı olduğunu ben bilemem, teknik bir insan değilim bu konuda. Lakin resmi bir açıklama yok ise pek de haklı gerekçe olmadığını düşünürüm bir gazeteci olarak. Konu gündeme taşınmadığı için sıkıntı yaşayanlar hep kendi olayını “İSTİSNA” sanıyor. Oysa şuan benzer sıkıntıları yaşamayanlar “istisna” kategorisinde. Aracının direksiyonuna bir kez bile çıkmamış birini usta şoför diye video çekip 1 Milyon Km’yi gördü demekle kalite ispatlanmıyor. Para ile yapılan PR saha da tutmaz. Gerçek tanıtım mutlu müşteriden geçer.
Size çok güzel bir senaryo anlatayım maddeler halinde;
- Bir ürün tasarla ama kusurları olsun
- Ürünü mükemmel diye pazarla
- Sorun yaşayanlar yetkilendirdiğin servislere gitsin
- Mızrak çuvala sığmayınca yetkilendirdiğin servisleri sahtekarlıkla suçla
- Markana yeni bir servis aç
- Müşteriler akın akın yine sana gelsin
Firmalar ürünü satarken kazanır, satış sonrasında ise hedefi müşteri sadakati sağlamaktır. SSH dediğimiz birimin öncelikli gayesi kar değil memnuniyettir. Oysa bugün yaşanan çok farklı sektörümüzde. Ürünün sıfır fiyatına yaklaşan tamir ücretleri ile bir müşteri ömür boyu müşteri ediliyor.
Belki de elektrikli otobüslerin tek artısı şu SSH’lerde dönen dolaplardan kurtulmak olacak. Bilinçli müşteri olmak gerek.
Facebook Yorum
Yorum Yazın