Adamlığını oturduğu koltuğa borçlulara gelsin bu ayki yazımız. Aslında çevrenizde hiç de yabancı olmadıklarınızdır bunlar. Onlara bahşedilen koltukları sayesinde kendilerini “bir şey” sanarlar. Oysaki gördükleri hürmet ve saygı sadece o makamadır.
Milletimiz makamlara her daim saygılı olmuştur, işgal edeni hak etmese bile. Lakin her işgal bir sürece tabidir. Makamını hak edenle etmeyenin ayrışmasını sağlar bu sürenin bitişi. Makamı hakkı ile dolduranlar, süresi bitse de hep güzel yad edilir. Makamı işgal edenlerin ise süre sonunda suratına dahi bakılmaz. 12 yıllık dergi yayıncılığı ve daha önceki işlerimin de verdiği tecrübeler sayesinde sayısız müdür, genel müdür, daire başkanları, belediye başkanları ve hatta bakanlar ile görüşme fırsatım oldu. Görüşme imkanı bulduklarım içerisinde bulunduğu makamı hakkıyla yönetenler olsa da, maalesef çok fazlası sadece işgal ediyordu. Belki de bu ülkenin en yegane sorunu işte bu tabanda başlıyor!
Onlara acıyorum, yazık! Geleceği göremeyecek kadar acizler. Koltuklarına kurulup koltukları kabaran o zavallıların geleceğini gördükçe acımaktan başka ne yapabilirim ki maalesef. Gün gelecek kendilerinden önce o makamı bırakanlar gibi, sürelerinin sonuna gelecekler. İşte o günden sonra asıl ne olduklarını öğrenecekler.
En büyük zenginliktir, ardından güzel sözler duyacağın bir insan olmak. Ve en çok makamı sonrasında dahi hürmet gören insanlara gıpta ediyorum. Ne güzel insanlardır onlar, çünkü onlar asla etiketlerine kanmamışlardır.
Facebook Yorum
Yorum Yazın