Şehirlerde yaşam kalitesinin başlıca göstergelerinden biri olması açısından erişilebilirliğin yeterince ve hak ettiğince ele alınıp alınmadığı noktası büyük önem taşıyor.
2005 yılında 5378 sayılı yasanın yürürlüğe girmesi ve belediyelere kendi sınırları içerisindeki erişilebilirlik konusunu çözmeleri için verilen 7 yıllık sürenin başlamasından itibaren hayata geçirilen birçok proje oldu. Ancak bu projelerde erişilebilirlik konusuna ne kadar özen gösterildiği tartışmalı bir konu.
Bu alanda verilebilecek çok sayıda örnek olsa da öncelikle, yoğun olarak üzerinde çalışıp analizlerini yaptığım, Türkiyedeki tek hızlı otobüs taşımacılığı sistemi olan Metrobüsün erişilebilirliği üzerinde durmak istiyorum. Kısaca sistem hakkında bilgi vermek gerekirse; Metrobüs 2005 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesinin gündemine girmiş ve D-100 Karayolu gibi çok ağırlıklı bir toplu taşıma talebinin olduğu bir koridor boyunca yolun orta şeritlerinde uygulanmıştır.
BİRÇOK DURAK ENGELLİ KULLANIMINA UYGUN DEĞİL
İlk olarak 2007 yılında faaliyete geçen sistem, çok yoğun bir trafiğe sahip olan karayolu üzerinde bulunması nedeniyle duraklara erişimde üstgeçitleri kullanmaktadır. Bu durum başlı başına bir erişilebilirlik problemi oluşturmuştur. Bugün toplam 50km uzunluğundaki hat üzerinde 43 tane durak bulunmaktadır. Bu sistem 5378 sayılı yasa çıktıktan sonra gerçekleştirilmiş bir proje olmasına rağmen hâlâ birçok durak engellilerin kullanımına uygun olarak tasarlanmamıştır. Durakların bazılarında rampa ve asansörler mevcutken, bazılarında yoktur. Kimi duraklarda da var olan asansörler çalışmamaktadır. Bir durakta arızalı bir asansör var ise o durağı erişilebilir kabul edemeyiz.
SON YAPILAN UZATMA HAT DAHA İYİ
Ancak 2012 yılında faaliyete geçen ve İstanbulun batı tarafında bulunan 10 kmlik uzatma hat, görece diğer duraklardan daha erişilebilir özelliklere sahiptir. Durakların tamamında asansör ve aynı zamanda yürüyen merdivenlerin bulunması erişilebilirlik sorununa büyük ölçüde çözüm getirmiştir. Yine de zaman zaman asansör ve yürüyen merdivenlerin arıza yapması/çalışmaması engellileri, yaşlıları, küçük çocuk ve bebek sahibi olanları mağdur etmektedir. Yine de engelli vatandaşlarımızdan birçoğu bu önemli aks üzerindeki toplu taşıma sistemini kullanabilme şansına sahip oldukları için durumdan memnunlar. Belki de evinden çıkma şansını dahi çok nadir bulabilen bu vatandaşlarımız, bu sayede Avrupa ve Anadolu yakaları arasında yolculuk edebilmektedir.
İstanbul Büyükşehir Belediyesini ve İETTnin bu koridor üzerinde engellilere gösterdiği hassasiyeti takdire şayan buluyor ve kentin diğer alanlarında da aynı özeni göstermesini temenni ediyoruz.
EMBARQ Türkiye
Sürdürülebilir Ulaşım Derneği
Elif Can YÜCE
Facebook Yorum
Yorum Yazın