Kanunların geriye yürümezliği ilkesi:
Hukukun genel İlkelerinden olan, hukuki güven ve istikrar ilkeleri ile yasa ve idari işlemlerin kural olarak geriye yürümezliği ilkesi ve bu ilkelerle doğrudan bağlantılı olan kazanılmış haklara saygı ilkesi hukuk devletinin temel unsurları arasında yer alırlar. Bu konu, TC. Anayasasının 2. Maddesinde düzenlenmiştir.
Müktesep Hak veya öbür adıyla Kazanılmış Hak ne demektir?
Yürürlükteki hukuki mevzuata göre yapılmış bir düzenleme ile verilmiş bir hakkın, daha sonra yürürlüğe giren başka bir hukuki düzenleme ile artık verilememesi durumunda, daha önce bu hakka sahip olanların bu hakkının korunmasına Müktesep Hak denir. Çoğu zaman kanun koyucu yeni yaptığı mevzuat düzenlemesinde daha önce hak sahibi olanların bu durumunu yeni düzenleme içinde güvence altına alır. Yapılan düzenlemelerde kazanılmış hakları koruyucu hükümlere yer verilmemesi veya ilgililer tarafından yeterli bulunmaması hallerinde uyuşmazlıklar çıkmakta, bu durumlarda da konu yargı kararlarıyla şekillenerek çözüme kavuşturulmaktadır.
İstanbul’daki Özel Halk Otobüslerinin Müktesep hakkının Kaynağı nedir?
6 Mart 1982 tarih ve 17625 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren ‘’İstanbul Belediyesi denetiminde çalıştırılacak Özel Halk Otobüslerine uygulanacak İdari ve Teknik Yönetmelik’’ ile yürürlükte olan mevzuata uygun biçimde ( 1580 Sayılı kanunun 19. Maddesi) İstanbul’da Özel Halk Otobüs sistemi ihdas edilmiştir. Burada’’ mevzuata uygun biçimde’’ olmasına vurgu yapmamızın sebebi, Müktesep hak iddiasında bulunabilmenin, hakkı doğuran idari işlemin mevzuata uygun olması şartına bağlı olmasından dolayıdır.
Söz konusu Yönetmeliğin 4. Maddesinin K bendinde ‘’Uygunluk belgesi alan, ruhsat harcı yatırılmış olan ve çalışma iznine dayanan her araç için Noter huzurunda kur'a çekilir. Bu çekim sonucu kazanan araçlara Belediye Trafik İşleri Müdürlüğünce «Ruhsat belgesi» verilir. Ruhsat belgesinde araçların marka ve plaka numaraları ile çalışacağı hatlar belirtilmiş olacaktır.’’ denilmektedir. Maddeden anlaşılacağı üzere çalışma ruhsatı, noterde çekilecek kura ile yani her hangi bir ihale olmaksızın verilmektedir ve ayrıca da her hangi bir süre konulmamıştır.
Durum böyle iken;
1983 yılında yürürlüğe giren 2886 Devlet İhale kanunu, Genel bütçeye dahil dairelerle katma bütçeli idarelerin, özel idare ve belediyelerin alım, satım, hizmet, yapım, kira, trampa, mülkiyetin gayriayni hak tesisi ve taşıma işlerinin ihale ile yapılmasının hükümlerini düzenlemiştir. Kanun prensip olarak saydığımız işlemlerin açık, şeffaf, adil ve süresi belli olacak şekilde ihale ile yapılmasına hükmeder. Hâlbuki biz 1982 tarihli ÖHO yönetmeliğinde ruhsatlarımızı ihalesiz ve süresiz olarak almıştık.
Yine 2005 yılında yürürlüğe giren 5393 sayılı belediye Kanunu ve 2004 yılında yürürlüğe giren 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu, yetki sınırları içinde her türlü Toplu Taşıma ile ilgili yetki ve sorumluluğu belediyelere verirken, Toplu taşıma işinin, İmtiyaz hakkı devri, kiralama ve ruhsatlandırma yöntemlerinden herhangi bir tanesiyle yapılabileceğini; 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu ise hangi yöntem olursa olsun açık şeffaf, adil ve en fazla 10 yıl süreli ihale ile yapılabileceğine hükmetmiştir. Ayrıca 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu Toplu taşıma işinin özel sektöre devrinin, Hizmet Alımı şeklinde de yapılabileceğini, bunun da açık, şeffaf, adil ve süreli olması gerektiğine hükmetmiştir. Her halükarda kamu ihaleleri 10 yıl ile sınırlandırılmıştır, daha uzun süreli ihale düzenlenemez.
1982 tarihli yönetmelikle mevzuata uygun olarak ihalesiz olarak tesis edilmiş ruhsatlandırma usulü daha sonra yürürlüğe giren yukarıda sayılan kanunlarla artık yapılamamaktadır. Bu sebeple de İstanbul’da Özel Halk Otobüsü işletmecileri müktesep hak sahibidirler. 1982 yılından sonra tesis edilmiş olan ÖHO ruhsatları ise 5393 ve 5216 sayılı yasalar yürürlüğe girerken bu kanunlardan önce İl ve İlçe Trafik komisyonları eliyle ihdas edilmiş ÖHO ruhsatlarını da müktesep hak sahibi kabul etmiş olması sebebiyle Müktesep hak sahibidirler. Bu sebeple İstanbul’daki 2111 adet ÖHO nun tamamı Müktesep hak sahibidirler.
Muhtelif Danıştay kararları müktesep hak sahiplerinin daha sonra yukarıda saydığımız ihale ile yapılması zorunlu olan hizmet alımı, kiralama, ruhsatlandırma veya imtiyaz hakkı devri yöntemlerinden birine geçmiş olmasını, müktesep hak sahipliğini ortadan kaldırdığına hükmetmişlerdir. Yani müktesep hakkımızı korumamız için bizim yukarıda saydığımız ihale, kiralama, hizmet alımı ve benzeri hiçbir sisteme geçmememiz gerekir.
İstanbul’da ÖHO işletmeciliği konusunda yeni bir sistemin tartışıldığı bu günlerde değerli ÖHO esnafının bu bilgiler ışığında yol alması ve hak ve menfaatlerinin korunması hususunda yönetimlerin hataya düşmemesini temenni ediyorum. Esnaf arkadaşlarıma kazasız belasız hayırlı işler dilerim…
İstanbul Halk Ulaşım AŞ.
Mehmet Lütfi Oktay
Facebook Yorum
Yorum Yazın