ÖHO Kuruluşlarının genel kurul toplantıları devam ediyor. Daha önce Tuzla Topkapı Derneği, Şile Kooperatifi ve Yeni İstanbul Halk Otobüsleri genel kurullarını yapmışlardı. Temmuz ayında ise İstanbul Halk Ulaşım Genel Kurul toplantısını gerçekleştirdi. Bu Kuruluşlarımızın yönetim kurullarına seçilen arkadaşlarıma başarılar diliyorum. Allah muvaffak eylesin. Genel Kurul Toplantılarının sükunet ve olgunlukla geçmiş olması önemli. Netice itibariyle seçilen ya da seçilmeyen kişiler aile mensupları olup, ötesinde bir anlam yüklemek hem sektöre hem de birlik beraberliğimize zarar verecektir.
Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik sorunlar ve bunun tabi neticesi olarak sektörümüzde artan genel maliyetlerin olumsuz etkisi artarak devam ediyor. Her gelen günün giden günü aratması insanlarda umutsuzluğu artırıyor. Geçen hafta içinde, Merkez Bankası Başkanımız, enflasyonla ilgili olarak yaptığı basın açıklaması esnasında, enflasyonun 2023 ve 2024 te artmaya devam edeceğini ancak 2025 yılından itibaren düşmeye başlayacağını belirterek Merkez Bankasının 2023 yılı enflasyon tahmininin revize edildiğini söylemişti. (22’den 58’e çıkardı) Bu açıklama ile ekonomik sıkıntıların orta vadede süreceği resmi olarak ilan edilmiş oldu. Bir yönüyle en iyimser tahminle 2 yıl daha sıkıntı çekmeye devam edeceğiz gibi görünmektedir.
Ekonomik kriz öylesine derinleşti ki artık bırakalım yarınları, öğlenden sonrasını bile öngöremez hale geldik. Vergi ve döviz kuru artışları bir anda bütün hesapları alt üst etti. 1 Ocaktan geçerli olarak 2023 ÖTİS maliyet güncellemeleri maalesef bu şartlarda yapıldı ve maalesef etkisiz hale geldi. Maliyet artışları durmadığı sürece güncellemelerde reeli yakalamak mümkün olamıyor. Biraz nefer alır gibi oluyoruz hemen işletim maliyetleri yükseliyor. Tabiri caizse hevesimiz kursağımızda kalıyor. Güncel şartlar çerçevesinde Meclis kararına istinaden 1 Temmuzdan geçerli olmak üzere ÖTİS maliyetlerinde güncelleme yapılması için idareye resmi olarak başvurumuzu yaptık. Sanırım Meclisin çalışmaya başlayacağı Eylül ayından sonra gündeme gelecektir. Ne yazık ki bugün yeterli olabilen maliyet rakamları yarın yetersiz hale geliyor. Mayıs ayından bu tarafa 3 ayda sadece yakıt maliyeti artışı %100’leri aştı. Döviz Kuruna bağlı olarak enerji fiyatındaki artışın nerede duracağını da maalesef kimse öngöremiyor. Yeni araç fiyatları hem EURO miktarı, hem de TL karşılığı olarak 2 defa yükseldi. Bugün için 12 metre Otobüsün Ağustos başı fiyatı 7 Milyonu buldu.
Sektörümüzde daha önce yolculuk gelirlerinin giderleri karşılama oranı %70’ler üzerinde iken son fiyat artışlarıyla birlikte %40’ların altına geriledi. Başka bir ifadeyle bir yolculuk maliyetini karşılamak için idarenin %60’ı aşan oranda sübvanse sağlaması gerekiyor. Yolculuk gelirlerinin düşmesi ve yolculuk ücretinin artırılması için UKOME’ de merkezi ve yerel idare arasında uzlaşma sağlanamaması da ayrıca bir sıkıntı. Maliyet rakamları ortada duruyor ve kararda imzası olacak kişilerin hepsi özel otomobillerine yakıt alıyorlar. Diğer illerimizde yolcu taşıma tarifelerine yapılan zam oranları basına yansıdı. Ankara da bile %57 artış oldu. Bu işin sana ve bana göresi, pazarlığı olmaz ki. Gecikilen her gün zararları daha da büyütüyor ve kamu hizmetinin durma riski çok yükseldi.
Maliyet artışları nedeniyle sektör çok ciddi bir krizin içine girdi. Bu nedenle de Anadolu da birçok kentimizde ÖHO İşletmecileri, yetersiz olan yolcu taşıma tarifelerinin artırılmasına rağmen, maliyet rakamlarını gelirleri karşılayamadığı için işi sürdüremeyerek bırakmak noktasına geldiler. Nitekim birçok yerde ÖHO işletmecileri zararlarını azaltmak için faaliyetlerine son vermek zoruna kaldılar ve sayı her geçen gün artıyor. Tabiri caizse ÖHO İşletmeciliği can çekişiyor.
İstanbul da gelire etki yapan Seyahat Kartları ve tarife uygulama problemi var. Yıllardan beri söylüyoruz, yazıyoruz, yüz yüze anlatıyoruz ama arpa boyu kadar gelişme olmuyor. Öyle bir adaletsiz yapı oluştu ki şu anda tam ücreti sadece ve sadece %20’lik bir kesim, yani asgari ücret veya biraz daha üzeri geliri olan, yüksek öğrenime kayıt yaptırma imkanı olmayanlar ödüyor. Orta ve daha yukarı seviyede geliri olanlar ise ya indirimli, ya da ücretsiz seyahat ediyor. Her 100 yolcudan 80’i ücretsiz ya da indirimli. Böyle bir tarife uygulaması usulsüzlüğü ve kaçağı teşvik ediyor. Yasalarımızda öğrencinin tarifi belli ve 25 yaş sınırı var. Bizde ise 60 yaşındaki bir kişi açık öğretime kayıt yaptırıp ayda sadece 140 TL ye 1 ay istediği kadar yolculuk yapabiliyor.
Tarife ve kart uygulamasındaki bu çarpıklık insanları istismara yönlendiriyor. Bakiye yetersiz kart kullanan, Anne Kartı babası kullanan, QR kod uygulamasını istismar ederek anne veya babasını öğrenci yapan, 65 yaş kartını torunu kullanan gibi istismarlar çığ gibi yayılıyor ve doğal olarak da geliri düşürüyor. Böyle bir kart ve tarife uygulaması ile tarifeye istediğimiz kadar zam yapalım işletme gelirini reel olarak yükseltemeyiz. Zaten her yapılan oransal zam gelire asgari 10 puan daha düşük etki yapıyor.
Hem ekonomik sıkıntılar, hem de ücretsiz ve indirimli yolculuk baskısı nedeniyle bütün illerimizdeki ÖHO İşletmecileri, bağlı bulundukları Belediyelerden, işletmecileri maliyet artışlarından koruyan İstanbul Modelini (ÖTİS) talep etmeye başladılar. ÖTİS, birçok eksiğine rağmen, hem idare ve kent, hem de işletmeci açısından önemli ve doğru bir işletme sistemi. Hak edişlerin tam ödenmemesi konusu hariç, diğer eksikler tamamen teknik ve zaman içinde karşılanması mümkün olabilen hususlardır. Garaj, performansa göre hak edişin adil dağıtımı konusunda sorunlarımız elbette var. Ancak işletmecilerimizin maliyet artışlarından daha az etkilenmesi açısından hak edişlerin tam olarak ödenmesi şu anda en önemli sorunumuz. Bu şartlarda, Eylül ayından sonra İBB Meclisi çalışmaya başladığında ÖTİS’in 3 yıl daha uzatılması görüşmelerine başlayacağız. Bu nedenle bu yıl çok önemlidir. Kent içi toplu taşımada ÖTİS’e olan ihtiyacı ve önemini artık ilgili herkes kabul etmektedir. İçinde bulunduğumuz şartlarda zaten bunu göstermiştir.
Merkezi idare ve yerel idarenin oluşturduğu tarife uygulaması, ana taşıma sistemlerinin yaygınlaşmasına bağlı olarak 2019’a göre 2023 te meydana gelen araç başına aylık 2 binin üzerindeki yolculuk kaybı gerçekleri önümüzde durmaktadır. Bütün mesele ÖHO sektörü olarak, birlik ve beraberlik içinde, biri diğerimizi anlayarak, konulara objektif bakarak yaklaşmamızın ve tavır göstermemizin gerekliliğidir. Bölgesel olarak elbette işletme koşulları farklıdır ve bunun olması da normaldir. Bütün mesele her kuruluşun kent genelindeki şartları empati yaparak hissetmesi ve özellikle performansa göre adil bir hak edişin oluşturulması için gayret göstermesidir.
Olağanüstü şartlardan geçiyoruz. Dolayısıyla da her zamankinden daha fazla istikrara, dayanışmaya, anlayışa ve gayrete ihtiyacımız var. Her zaman amaç birlikte kaybetmek değil, birlikte kazanmak olmalıdır. Bireysel ve kişisel amaçlı tavırlar hep kaybetmiştir. Duygusallıktan arınıp meseleye toplumsal bakmamız şarttır. Bunun içinde sayısı 11’e ulaşan temsilci kuruluşların arasında sağlıklı iletişimi, uyumu, koordinasyonu ve tek sesliliği bu aşamada daha fazla önemsemeliyiz. Yaşadığımız gerçekler ortada iken macera aramanın bir anlamı yoktur ve sektöre zaman kaybettirmek vebalinin altından kimse kalkamaz. Bu nedenle de sektörün Koordinasyonundan sorumlu Oda başkanı olarak kuruluşlarımızın yönetimlerinden, ÖTİS’in süre yenilenmesi çalışmalarına daha fazla katkı ve hassasiyet rica ediyorum. Profesyonel ekibimize destek sağlayarak iyi bir teknik çalışma ve strateji oluşturmamız lazımdır.
Herkese kazasız, belasız hayırlı Ağustos ayı diliyorum.
Facebook Yorum
Yorum Yazın