Taksiler Mi Artıyor, Minibüsler Mi Azalıyor?

İstanbul UKOME’si yeni kararı ile 1803 minibüs ve 322 dolmuşu daha taksiye dönüştürme kararı aldı. Daha önce dönüştürülen 1000 minibüsü de düşündüğümüzde 2020 öncesi minibüs filosu %40 oranında eksiliyor. Herkes taksiler artıyor muhabbetine kapılmışken 3000’e yakın minibüsün artık olmadığından bahsetmiyor.

İstanbul minibüslerinin yolcu sıkıntısı yaşamadığını öncelikle kabul edelim. Yaşadıkları sorun tarife ücretlerinin giderlere yetmemesi. Aslında bu araçlar kapasitesinin üstünde bile yolcu taşıdığı aşikardır. Otobüs ve minibüs ücretlerine uygulanması gereken oranlarda zam yapılmaması ile zarar eden minibüsler taksici olma hayaline kapılmıştır. 3000’e yakın bu minibüsün taşımaktan vazgeçtiği yolcu sayısı ise günlük 700.000 civarındadır. Şuana kadar ise bu yolcuyu kimin taşıyacağına dair en ufak bir açıklama yok!

Geçmiş dönüşümden bu yana toplu taşıma araçlarında ki yoğunluk had safhaya çıktı. Bu dönüşüm ise öncekinden kat kat daha büyük sorunların başlangıcı olacak! Oysa şuana kadar ne İETT ne de İBB kanadından dönüşecek minibüslerin yolcusu ile ilgili bir plan sunulmadı. Tahminen Mart-Nisan gibi tamamlanacak olan bu dönüşüm sonrası İstanbul’da büyük bir kaos yaşanacaktır.

Umarım kamuya sunulmasa da bir planları vardır. Aksi halde kriz kaçınılmaz, hem de tam da seçimler öncesi. Makam sahipleri bu minibüslerin yolcusuzluktan muzdarip olduğunu sanarak plansız kaldılarsa geçmiş olsun. 1803 minibüsün minimum günlük yolculuğu 500.000 eder! Sadece kapasite bazında bile bakılırsa bu yolculara otobüs tahsis edilmesi demek en az 600 otobüs demektir. Keza minibüs hatlarının dağınık bir alan olduğu düşünüldüğünde yine de yetersiz kalacaktır. Sorunun kökenine inmeden sunulan çözümlerden biri olan bu dönüşüm İstanbul’a zarar verecektir. Taksiye ihtiyaç varsa yeni taksiler ile çözülmeli. Minibüsçü kazanmıyorsa, kazanacak alt yapı sunulmalı.